ALİAĞA BELEDİYESİNDEN ATILAN KADIN İŞÇİLER: ‘Bu sadece bizim sorunumuz değil’
‘Bizleri ekmeğimizden ettiler ama bu sadece bizim sorunumuz değil. Burada yaşayan tüm kadınların, insanların sorunu. Aliağa halkı ve işçilerinin bizlere bizlere destek olması lazım.’

Aliağa Belediyesinde ikinci kez başkanlık koltuğuna oturan MHP’li Serkan Acar, 100’ü kadrolu, 179 işçiyi tek kalemde işten çıkardı. İçlerinde yıllardır kadrolu çalışan, sendikalı kadın işçiler de var. Direnişlerini sürdüren işçiler, dayanışma çağrısı yapıyor.

Yerel seçimlerin ardından birçok belediyede olduğu gibi Aliağa’da da işçiler arasında işten atılma korkusu başlamıştı. Belediye Başkanı Serkan Acar, seçim galibiyetinin ardından bir sabah, belediye bünyesinde 15-20 yıl arası hizmet vermiş olan işçileri “kadronuzun göründüğü birimlerde çalışacaksanız” diyerek temizlik, fen işleri ve park bahçelerde görevlendirdi. Bu, yıllardır belediyenin büro işlerinde çalışan işçilerin, yol kenarlarında, park bahçelerde ve sanayi bölgelerinde daha önce hiçbir deneyimlerinin olmadığı işlerde, üstelik işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları hiçe sayılarak çalıştırılması anlamına geliyordu. İşçiler, eski görev yerlerine dönmeyi beklerken, bir ayın ardından yine bir sabah işten çıkarıldıklarını öğrendi.

MOBBİNG İŞE YARAMAYINCA
İlkin şirkete bağlı çalışan 22 işçi çıkarıldı. Görev yerleri değiştirilen kadrolu işçiler ise işlerinden olmamak adına yaşadıkları mobbinge direniyordu. Bu süreçte yapılan belediye meclisi toplantısında Başkan Acar, CHP’li meclis üyelerinin işten çıkarmalar ve görev yeri değişikliği hakkında verdiği soru önergesine “Ben yetkiyi halktan aldım, istediğimi çıkarır istediği alırım, buna siz karar veremezsiniz” yanıtı verdiğinde yeni çıkışların olacağını adeta ilan etmişti. Zaten bu sözlerin hemen ardından önce 100 kadrolu, ardından 57 şirket çalışanı işçi daha işten atıldı.

Kadrolu işçilerin çıkarılması bir yandan herkesi şaşırtırken, bir yandan da halen çalışan işçileri endişeye sürükledi. Bu endişenin üzerine “Başkan 400 işçi daha çıkaracakmış” söylentileri de eklendi.

İSTİFA EDELİM İSTEDİ
İşten atılan kadrolular arasında yer alan kadın işçiler, yaşadıkları süreci anlatırken göz yaşlarına hakim olamıyor. Görev yeri değişikliği zamanında çok baskıya maruz kaldıklarını anlatan bir kadın işçi, ismini vermek istemiyor ve ekliyor: “Düşün bak, biz 20 yıldır zaten diken üzerinde çalışıyorduk. Nasıl içimize işlediyse işsiz kalma korkumuz, hala ismimi yazmanı istemiyorum. Beni park bahçe temizliğine gönderdiler. Daha önce hiç yapmadığım bir iş olduğu için perişan oldum. Otları yolmaya çalışırken belimizi incittik. Ellerimiz su topladı. Güneşin alnında saatlerce çalıştık. Ne için? Bizi yıldıramayacağını göstermek için. Kendimiz istifa edelim istedi başkan... Biz vazgeçmeyince de hepimizi birden çıkardı. Madem çıkaracaktı bize niye işkence etti?”

GECELERİ KAN TER İÇİNDE UYANIYORUM
Her gün direniş çadırına gelerek mücadeleyi sürdüren ikiz çocuk annesi bir belediye işçisi de üzüntüsünü ve kızgınlığını şöyle dile getiriyor: “Valla bizi gönderdiler, hiç demedim ben bu işi yapamam. Direk tepesine de çıktım, temizlik de yaptım. Sonuçta bizleri işimizden etti. Şimdi de içeride kalan maaşlarımızı vermiyor. Üç ay sonra vereceğim, diyormuş. Karşımıza bile çıkmıyor. Biz üç ay boyunca evimizin kredisini nasıl ödeyelim? Ailemize bakıyoruz. Ben vefat eden kardeşimin borçlarını ödedim senelerce, şimdi ev kredimin beş yılı kalmışken işsiz kaldım. Geceleri stresten kan ter içinde uyanıyorum. Çocuklarımın karnelerine bile sevinemedik. Bir yandan oğlumun sünneti var, onun hazırlıkları ile uğraşıyorum. Herkesin çocukları var. Bize yaşattıklarını görmüyor. Haksız yere işimizden edildik, bu yüzden her gün buraya geliyor, mücadele ediyoruz. İşimize geri dönmek istiyoruz.”

DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Belediye Başkanı Acar’ın “güler yüzü” ile oy topladığını ifade eden kadın işçiler, “Biz çıkarıldıktan sonra belediye önünde eylem yaparken aramızdan geçip binaya girerken de gülüyordu. Bizim gibi birçok insan onun iyi biri olduğunu düşünerek oy verdi. Ama o güler yüzü bizi işimizden edene kadarmış. Artık ne düşüneceğimizi, ne hissedeceğimizi şaşırdık” diyor.
Kadın işçiler Aliağa’daki sessizliğe de kızgın. “Bizleri ekmeğimizden ettiler ama bu sadece bizim sorunumuz değil” diyorlar, “Burada yaşayan tüm kadınların, insanların sorunu. Aliağa Belediyesinde sendikalı, toplu iş sözleşmesi olan işçileri çıkardılar. Bundan sonra yapacakları kadrosuz, asgari ücrete işçi almak olacak. Sendikayı Aliağa’da istemiyorlar. Tüm Aliağa halkı ve işçilerinin bizlere bizlere destek olması lazım.”

İlgili haberler
Sağlık emekçisi kadınlar ücretsiz kreş hakkı, ücre...

Biz 24 saat hizmet verirken, hastane kreşi neden 24 saat hizmet vermiyor?.. Çalıştığımız hastaneler...

Büro emekçisi kadınlar TİS sürecinden ne bekliyor?

İktidar, “iş ve aile yaşamını uyumlulaştırma” adı altında uyguladığı politikalarla, kamuda esnek çal...

Yılan hepimize dokunuyor

‘Beni sokmayan yılan bin yıl yaşasın’ atasözündeki o yılanın gün gelip çıkarına ters düştüğünde hepi...