Bu eller, yarınından endişe eden ev işçisi Ömür’ün elleri!
Ev işçisi Ömür, ağızdan çıkacak bir söze bakılan, hastalıkların kol gezdiği, geleceksizlikle anılan bir iş yerinde ‘güvenceli’ bir işin herkesin hakkı olduğunu anlatıyor.

Ömür 7 yıldır ev işçiliği yapıyor. Aslında Ticaret Meslek Lisesi çıkışlı, yani mesleği muhasebe. Eşi muhasebecilik yaparken, Ömür çocuğunu büyütmeye çalışmış. Ev alıp kredi borcuna girince eve giren para yetmemiş, başta haftada bir gün ev temizliğine başlamış, “eve az da olsa katkı yapmak için” diyor… “Ev temizliğine alışmaya başladım. Temizlik yapacağım evler çoğaldı, ev almaya çalışırken kredi borcunun yükü oldu. Artık ben istemesem de temizlik yapacağım evlerin olması gerekiyordu. Yoksa borçları ödemek imkansız olacaktı.” Böyle böyle mesleği ev işçiliği olmuş. Ta ki pandemiye kadar…

YARIN NE OLACAĞI BELLİ DEĞİL

Pandemi sürecinde neler yaşadığını anlatırken “İlk 3 ay hiç işim olmadı. Belki haftada bir ev temizliğine gittim onda da ancak market alışverişimi çıkarttım. Marttan sonra kredimi ödeyecek durumda değildim. Üç ay sonrasında yavaş yavaş çağırmaya başladılar” diyor ve bu işin bir garantisi olmadığını söylüyor. “Ev sahiplerinin seni sevmesi lazım. Yoksa ilk vazgeçilecek kişi sen oluyorsun.”

“Salgının ağır koşullarında her şeye zam gelirken ücretine zam isteyebiliyor musun?” diye sorduğumuzda çok sitemli başlıyor söze: “Ben zam yapayım dersem bütün ev sahiplerinin tepkisi aynı: Virüs var! Ben diyorum market fiyatlarını biliyorsunuz. Yapan oluyor, yapmayan da oluyor, tepkisi sert olan da oluyor. Ben 7 eve gidiyorum, şu ana kadar sadece bir tanesi yaptı. O da 20 TL. 20 TL’yi ne yapacaksın? Her şey iki katına üç katına çıktı. Eskiden akbile 20 TL yüklerdim, iki hafta kullanırdım. Geçen gün 50 TL yükledim, bir hafta yetmedi. Kendi ücretlerimizi belirlediğimiz, güvenceli iş alanlarının sağlandığı, günlük temizliğe gittiğin yerde sigortanın yapıldığı koşullar olsa keşke ama yok. Ağızdan çıkacak bir söze bakılıyor” diyor Ömür olmasını istediği çalışma koşullarını tariflerken.

‘İŞİN GELECEĞİ YA ASTIM YA KALP RAHATSIZLIĞI’

‘Daha güvenceli bir işte çalışmayı tercih eder miydin?’ sorusuna Ömür şu anda sigortalı düzenli bir işte çalışmak istediğini söylüyor: “Ama iki yıl önce istemezdim, çünkü şu an sigortalı bir işten daha fazla kazanıyorum. Eskiden çocuğa masraf, ev kredisi, eşyaların borcu hepsi üst üstte olunca bu işi yapmak zorundaydım. Eşim tek başına geçindirmezdi. Şu an makul bir yerde düzenli bir işte geçinebilirim. Ama gelecek için endişeliyim.”

Bu işin geleceğinin ya kalp hastası ya astım olmak olduğunu söyleyen Ömür “Boyun fıtığım oldu, bileklerimde kemik erimesi var. Deterjandan dolayı astım, bez sıktığım için sinir sıkışması meslek hastalığı oluyor artık. Sinir sıkışması bende de var. Gittiğim evlerde nefes tıkayan deterjanları kullanmayacağımı söylüyorum. Zaten hasta olacağım bari biraz daha geç olsun” diye yaptığı işin meslek hastalığına ne kadar açık olduğunu anlatıyor.

Pandemi koşullarında her gün işe gidip gelirken sürecin yönetilmesine dair “İşçilerin aşı olması gerekiyorken aşıyı Alişan’a vurdular. Demek ki işçi sınıfı Alişan. Devletin salgın koşullarında dürüst olmadığını düşünüyorum. Yapılan kısıtlamalar pratikte işçiler için bir karşılık bulmuyor. Halbuki devletin kendi vatandaşını koşulsuz koruması ve önlem alması gerekiyor” diyerek sözlerini bitiriyor Ömür.


Ömür deterjanla yıpranmış ellerinin fotoğrafını paylaşıyor bizimle ve ekliyor: “Yaptığım iş hiç kolay değil. Bakın ne hale geliyor ellerim... “ (Fotoğraf: Ekmek ve Gül)

Ana fotoğraf: rawpixel

İlgili haberler
Pandeminin daha da açığa çıkardığı önemli bir ağ:...

2016 yılından bu yana Ankara Tuzluçayır’da kadınlarla büyüyen, kadınları güçlendiren bir dernek Tuzl...

‘Meğer dünya öküzün boynuzunda değil kadınların om...

'Görüntülü buluşmalar da olmasa kendimizi arka koltukta unutulmuş gibi hissetmemiz içten bile değil....

Artık boyun eğmek yok!

Hatice’nin şiddet, aşağılanma, yok sayılma ile geçen hayatında kırılma noktası canına tak ettiği nok...