‘Bu yıl da böyle bitti’ dememek için
Bugün hangi sendikasız iş yerinde daha fazla maaş karşılığında daha fazla hak tanınmıştır ki biz işçilere?

Yılın son ayında işçiler olarak yine “Bir yıl daha nasıl yaşayacağız?” sorusuna bizim dışımızda herkesin karar vermek üzere hazırlık yaptığı günlere girmiş bulunmaktayız. Yeni belirlenecek olan asgari ücret için heyetler oluşturuldu, büyük laflar edilmeye başlandı.

Tuzla Sanayi Bölgesi’nin dört bir yanında çalışan işçiler olarak mesailerle günümüzün çoğunu çalışarak geçiriyor, yine de en temel ihtiyaçlarımızı gideremiyoruz. Bunu ya çay molasında saniyelerle yarışırken ya tezgah başında sayı baskısı altında ustabaşına ettiğimiz bir küfürle ya da serviste camdan dışarıyı izlerken veya uyuklarken beden dilimiz, hayal gücümüz ile ifade ederek geçiyor günlerimiz. Bizler bu satırlarda daha fazlasını yaşadığımızı ve daha fazlasını düşlediğimizi söylemek istiyoruz.

NE ÇEKTİĞİMİ BİR DE BANA SOR

Saliha diye bir arkadaşım var, tekstil fabrikasında çalışıyor. “Kendisi gibi sanıyor herkesi” diyor bir arkadaşı için. Çünkü; bahsettiği arkadaşı emekli olmuş, eşi de kendisi de çalışıyor. Bir de üstüne geçmişten gelen mal varlıkları olunca kendi adına belirlenen maaşı ne olursa olsun devletin üzerine düşen artışı her yıl yaptığı gibi bu yıl da yapacağı rahatlığını taşıyormuş. Ama diyor ki Saliha “Madem bu kadar rahatsın neden devletin seni emekli gördüğü yaşta çalışmak zorunda kalıyorsunuz? Bunu deyince de ya canı sıkılıyor oluyor ya da kafasını hafifçe sallıyor. Ya da diyorum hadi sen rahatsın, peki ben? 3 çocuğum var benim, okuyorlar. Aynı bantta çalıştığımız çoğu arkadaşımız da benim gibi zorlanıyor.”

Saliha fabrikada çalışan başka bir arkadaşını anlatıyor, “Çalışıyoruz sonra da maaşımızı alıyoruz ya, gidiyor müdüre teşekkür ediyor. Çalışıyorsun tabii ki maaşını alacaksın. Niye teşekkür ediyorsun? Sabahtan akşama kadar çalışıyoruz burada. ‘Gelmişim sağ olsun, bana bu halimle iş vermiş, teşekkür etmeyeyim mi abla?’ diyor. Bu cümleler bana öyle şeyler öğretti ki. Çünkü bahsettiğim arkadaşımın ruhsal olarak sağlık sorunları var. Eşi doğru düzgün eve bakmıyor. Görümcesi de onlarla, o da aynıymış. Çocuklarının yükünü ise kendi üzerine almış. Geçinemiyor ama aynı zamanda bir anne olarak çocukları için ayakta olmak, onlar için çalışmak zorunda. Bu sıkışmışlığın içerisinde iş kapısını bir lütuf gibi görüyor ve kendi celladına bu yüzden teşekkür etmiş oluyor.”.

Saliha’nın çalıştığı yerde, eskiden sendikalı iş yerlerinde çalışan arkadaşları da var. Zamanında mücadele etmiş, haklarını almışlar. İşsiz kalınca sadece sendikayı suçlar vaziyete gelmişler, o yüzden sendikalı bir yer değil ama yine de yan hakları olan fabrikalarda çalışmak istiyorlarmış.

“Yanımızda daha fazla maaş veren fabrikanın patronu işçilere neler yaşatıyor haberiniz var mı? Oralarla birleşemezsek sonuç ne olur sömürülmekten, ezilmekten başka? Verdiği iki kuruş fazla parayı, bizlerin ensesinden şişlerle dağlaya dağlaya alıyorlar. Bugün hangi sendikasız iş yerinde daha fazla maaş karşılığında daha fazla hak tanınmıştır ki biz işçilere? Bütün işçiler yan yana olup, kendi öncülerimizi mücadelemiz içerisinden çıkarmalıyız ki yarın sendikayı iş yerine getirdiğimizde patrona ayarı verebilelim. Hangi fabrikada olursak olalım, birlik olmadıktan sonra, en kötü sendika sendikasızlıktan iyidir. Ama bizlerin getirdiği sendikaya ayarı verecek olan da yine bizleriz. Patronun karşısına geçip sendikayı fabrikaya getirdikten sonra koltuk sevdaları devreye girdiğinde ‘kardeşim sen hele bir dur’ deyip sahneyi asıl sahiplerine, yani biz işçilere bıraktırabilelim.”

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
2024’te güvencemiz örgütlü mücadele!

Yoksullaşmayı, vergi yükünü artırmaya dönük önümüze konan bu politikaların kadınlar için de özel son...

‘Fabrika büyüyor biz ücretimizle kirayı ödeyemiyor...

Yorgunluktan, uykusuzluktan, üç vardiya sisteminden çocuklarımızdan, eşlerimizden, sosyal hayatımızd...

Tekstil işçisi Ayşe: Birbirimizden başka çaremiz y...

Ayşe eskiye oranla kadınların daha çok haklarını arayıp bir araya geldiğini söylüyor bunun sebebini...