Çocuk bakımı sadece kadınların sorunu mu?
Her tatil zamanı çalışan annelerin en büyük derdi ‘Çocuğu nereye bırakacağım’ sorusu oluyor. Bu soru(n) sadece kadınlar için mi geçerli? Tabii ki değil. Cevabı bu yazıda.

Annem kendine ait mutlulukları olmayan, daha doğrusu olamayan, hayatını çocukları çevresinde kuran, kurmak zorunda kalan bir kadındı. Ondan beklenen buydu zaten: “Çocuk doğurmak, onlara bakmak, büyütmek, dahası, kocasının namuslu karısı, çocuklarının fedakar annesi, kocasının anne ve babasının hizmetli gelini olmak” ona biçilen rollerdi.
Bütün rolleri tek bir gün bile okula gönderilmemesi, ta çocukluktan anne, eş olmaya alıştırılması, evlendiği insanla tanışmasının bile engellenmesi pahasına olacaktı. Hiç okula gönderilmemiş birisi olarak daha 17’sinde hiç tanımadığı birisiyle evlenmesi uygun görülmüştü. Hayır diyemezdi; evlendi, kocasını sevdi, daha doğrusu belki de sevmek zorundaydı, başka türlü bir ömrü nasıl geçirecekti? İlk dört çocuğu kız olunca, tabii kocası da erkek istediğinden, erkek çocuk olana kadar arkası gelecekti. Kimse ‘Sen ne istiyorsun?’ diye sormayınca, daha 34 yaşında yedi çocuk sahibi olmuştu. Hayatı bunun üzerinden kurulup gitti böylece...

ÜCRET DÜŞÜK, KREŞ PAHALI
İktidarın büyük desteğiyle aynı durumun devamlılığı sağlanmaya çalışılıyor bugün de. Bir yandan ‘en az üç çocuk, beş çocuk yapın’ denirken, diğer yandan kamu kreşleri beşer onar kapatıldı.
Kamuda çalışan kadınların çoğunun büyük sorunudur çocuklarının bakımı (Sadece onların sorunuymuş gibi bakılması da başlı başına bir sorundur ayrıca). Çocuğunu çalıştığı kurumda güvenli ve ücretsiz bir kreşte büyütmek kadınların çalışma yaşamına katılımında önemli bir etken. Birçok kadının çalışma hayatına girememesinin en önemli nedenlerinden biri, diğer etkenleri de unutmadan söylersek, çalıştıkları kurumda çocuk bakımı ihtiyacının karşılanmamasıdır. Bu yüzden kadınlar çocukları olduğunda ya işi bırakmak zorunda kalıyor ya da iş hayatına hiç giremiyorlar. Kadınlara ödenen ücretlerin düşüklüğü, bazen ancak özel kreş ya da bakıcı parasına yetecek düzeyde kalması, kadınları ister istemez çalışmak fikrinden uzaklaştırıyor.

KAMUDA KREŞ SAYISI 497’DEN 56’YA DÜŞTÜ
Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi’nin verilerine göre 2007-2008 yılında 497 olan kamu kreşi sayısı 2015-2016 döneminde 56’ya düşmüş; çocuk bakımı neredeyse bütünüyle özel sektöre ve aileye devredilmiş durumda. Tahmin edilebileceği gibi özel kreşlerin pahalılığı, yeterli niteliklere sahip olmaması, ihtiyaçları karşılamaması gibi pek çok nedenden dolayı da bu bakım büyük ölçüde ailedeki kadınlar tarafından karşılanır oldu.
Nitekim çocuklara büyükannelerin bakması projesi ile kamu kurumlarında yeterli ve ücretsiz kreş açmak yerine yükü yine bir kadın olan büyükannelere atıyor devlet. Kadınları yine ev içi hayata mahkum ediyor.
Tam da bu noktada bir taraftan kadın mücadelesini yükseltmek ve kadın haklarını geliştirmeye yönelik bir politika yürütmek, ama aynı zamanda iktidara karşı topyekûn bir mücadele geliştirmek, yani emek karşıtı politikalara itiraz etmek gerekliliği ortaya çıkıyor.


İlgili haberler
GÜNÜN ÖNERİSİ: Bırakın çocuklar 'çocuk' olsunlar

Bugünkü önerimizi [email protected]'e gönderdiği mektubuyla Sakarya'dan Ezgi yaptı sizin için...

GÜNÜN RAKAMI: Babaların çocuk bakımı

Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) tarafından açıklanan rakamlara göre Türkiye'de babalar çocukların bak...

Çocuklara yaz için eğlenceli aktiviteler-1

‘Koca yaz bu çocuklar evde nasıl vakit geçirecek’ diyenler buraya. Bu yaz çocuğunuzla daha çok eğlen...