Esenyalı’dan kahvaltı buluşması izlenimleri: Aylar var ki böyle gülmemişiz!
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği ağırlıkla işçi kadınların katıldığı bir kahvaltı organizasyonu yaptı. Kendilerine ayıracak bir dakikası olmayan kadınlar, günü birlikte geçirmekten büyük keyif almış.

Salgınla birlikte çok uzun bir süre sadece işten eve evden işe gitmek zorunda kalan ya da ev işi ve bakım yükü altında ezilen kadınlar bir gün de olsa derdi tasayı kenara bırakıp derneğimizin düzenlediği kahvaltı etkinliğine katıldı. Eğlendiğimiz, türküler söyleyip halaylar çektiğimiz etkinlikte, kadınlara “Nasılsın?” diye sorduğumuzda cevap “Koşturuyoruz işte…” oluyor. “Zaten zor olan koşullarımıza bir de salgın eklenince işe, eve, çocuğa, yemeğe yetişmek için hep bir telaş içinde hareket ediyoruz” diyorlar.

‘KENDİME AYIRDIĞIM BİR DAKİKAM YOK’

Etkinliğimize katılan işçi kadınlarla sohbet ettiğimizde çalışma koşullarının giderek ağırlaştığını dile getiriyorlar. Metal işçisi bir kadın; “Üç vardiya çalışıyorum, kendime ayırdığım bir dakikam yok. İşimiz çok stresli, sürekli baskı görüyoruz, amirler sürekli tutanak tutmak için fırsat kolluyor. Bu çok yorucu. Bu nedenle tüm enerjimi işte harcıyorum. Üniversiteye hazırlanan çocuğumla bile yeterince ilgilenemedim, bu yüzden sınavı çok kötü geçti” diyor. Başka bir fabrikada çalışan kadın işçi etkinlik sonrası bol bol resim çekiyor “Herkesle doyasıya vakit geçirmek istiyorum. Kim bilir artık ne zaman yan yana geliriz” diyor. Neden böyle söylediğini sorduğumuzda “12 saat çalışıyorum. Çok nadir olarak pazarları evde kalabiliyorum. Patron, biz işçilerin geçinemediğini biliyor ve o yüzden sürekli mesai dayatması yapıyor. ‘Dışarda mesai ile çalışmak isteyen bir dünya insan var, istemeyen gitsin’ diyorlar. Hem mesaiye ihtiyacımız olduğu için hem de işten atılmamak için mecburen kalıyoruz. Asgari ücretle bu devirde geçinmek artık imkânsız, hele de evde ikinci bir çalışan yoksa çok daha zor” diyor. Uzun süredir ilk kez kendine vakit ayırdığı için çok mutlu, “Artık bir yıl boyunca çektiğim resimlere bakıp mutlu olacağım” diyerek gülümsüyor.

‘FAZLA MESAİ OLSUN DİYE DUA EDİYORUM’

Eşi fabrikada çalışan başka bir kadın ise; “Korona başladığından beri eşimin kısa çalışmadan aldığı maaşla aylarca yaşamaya çalıştık. Eşim belinden rahatsız olmasına rağmen eve ekmek getirebilmek için hamallık yaptı. Baktım olacak gibi değil, ben de eski tekstil işçisi olduğum için tekstile yevmiyeye gittim. İhtiyaç kredisi çektik, şimdi bir dünya borçla baş başayız. Yevmiye işi oldukça gidiyorum ve o gün fazla mesai olsun diye dua ediyorum. İyi ki derneğin etkinliğine katıldım. Çok uzun zamandan beri dışarda oturup bir çay bile içmemiştim, burada kadınlarla olmak iyi geldi” diyor.

Aramıza yeni katılan, evliliği boyunca şiddete maruz kalmış, sonrasında eşi tarafından terk edilmiş, ekonomik sorunlarla uğraşan kadın arkadaşımızın hem mutluluğu hem de şaşkınlığı göze çarpıyor. Yan yana olmanın verdiği güçle “Ne kadar çok kişiyiz, öyleyse susmamam lazım. Ben de artık sesimi çıkartabilirim. Peki işe nereden başlamalı? Tabii ki bir araya gelmekle” diye kendi cevaplıyor sorusunu.

Bir güne epey şey sığdırmaya çalıştığımız bu etkinlikte, hem eğlenip hem de dertlerimizi konuştuk. Amacımız sadece eğlenmek değil. Bir arada olmanın yarattığı güven duygusunu hissederken ilmek ilmek ördüğümüz dayanışmayı da birbirimizden aldığımız güçle büyütmek…

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Afgan kadınların ağır yaşam koşullarına karşı umud...

Kimi 5 yıldır Türkiye’de kimi 1 aydır. Türlü zorluklardan sıyrılıp hayatlarını kurtaran Afgan kadınl...

Bel Karper direnişçisi kadınlar: Biraz da bizim yü...

Sendikalaşma hakkı ve insanca çalışma koşulları için grevdeki Bel Karper işçisi kadınların anlattıkl...