İŞÇİ ZEYNEP’İN ASGARİ ÜCRET BEKLENTİSİ: 3 bin lira olsun istiyorum, çok mu?
Son günlerde kadın işçiler arasında ‘Keşke asgari ücret şu kadar olsa...’ yönlü konuşmalar sık duyulur oldu. Bütün sohbetler gelip geçim derdi ve asgari ücrete dayanıyor.

Yeni asgari ücretin belirleneceği günler yaklaşırken işçi kadınları da bir dert aldı. Hele de ekonomik sorunlar iyice artmış, iğneden ipliğe her şeye zam gelmiş, kış kapıya dayanmış, asgari ücretle bir ev geçindirmek mucizelere kalmışken... Henüz üç aydır işçi olan Zeynep ile sohbetimizin odağına da geçim derdi ve asgari ücret tartışmaları oturdu doğal olarak.

Son günlerde kadın işçiler arasında “Keşke asgari ücret şu kadar olsa...” yönlü konuşmalar sık duyulur oldu. Bütün sohbetler gelip geçim derdi ve asgari ücrete dayanıyor. Malum ekonomik kriz, hayat pahalılığı, zamlar, vergiler, fabrikadaki çalışma koşullarımız, hergün bu hayata nefretle bakmamıza neden oluyor.
Bir çok kadın işçinin aklına, “Başka bir hayat mümkün olmalı” düşüncesi daha sık geliyor, hatta dilinden dökülüyor. Önceleri memleket meseleleriyle ilgili, bırakalım iktidarı eleştirmeyi, sohbet etmenin bile zor olduğu pek çok kişi bu aralar, kocaman laflarla bizi yönetenlerin yaptıklarına, yapmadıklarına tepki gösteriyor. Alternatif parti tartışmalarının yanısıra “Kendimize güvenmeliyiz”, “Artık çok oldular”, “Bir ders vermek gerekli”, “Bu dünyanın kahrını bir biz mi çekeceğiz” sözlerini her geçen gün artan sayıda kişiden duymak mümkün.

‘SON 3 AYDA, 3 YIL YAŞLANDIM’

Zeynep, 40 yaşında, iki çocuk annesi. Yaklaşık 3 aydır Sincan Organize’de, genellikle kadın işçilerin çalıştığı bir fabrikada taşeron işçi olarak çalışıyor. Eşi esnaf, oğlu 19 yaşında. O da yine Sincan Organize’de, bir fabrikada işçi. Küçük kızı lise birinci sınıfta. Çocuklar büyüyünce Zeynep bir yerde çalışmak istemiş. Eşi önceleri izin vermemiş. Zeynep de evde poşet katlama, bez katlama gibi işler yaparak, aile bütçesine katkıda bulunmaya çalışmış. Bir süre böylece evde çalışmış, fakat yaptığı ücretini almakta sorun yaşayınca, eşini de bir şekilde ikna ederek fabrikalara başvuru yapmış. Tabi kriz dönemi olduğundan bu iş bulma süreci bayağı uzamış. Neyse, sonra bir tanıdık aracılığıyla şehir hastanelerinin inşaat temizliği için taşeron olarak işe alınmış. Üç hafta sonra “Kriz var, ödemelerde sorun olacak” denilerek, bir çok kişiyle birlikte işten atılmış. Daha sonra Organize’de şimdi çalıştığı fabrikaya girmiş.

Çalışma koşulları çok zor, sürekli butonla saniyeye göre çalışma. Yeni işçi olmanın verdiği sıkıntılarla da baş etmeye çalışıyor. Evi ve işi aynı anda idare etmenin zorluğunu “Son 3 ayda, 3 yıl yaşlanmışım gibi hissediyorum” diye anlatıyor. Önceleri büyük bir sorumluluk ve özveriyle yaptığı işler için şimdi, “Bıktım ya biri de bir işin ucundan tutmaz mı?” diyerek ev ahalisine kızıyor. “Artık çalışan bir kadınım ben, her şeyi benim yapmam olmaz” diye eşine bolca gönderme yapıyor.

3 BİN LİRA OLMASINI İSTİYORUM, ÇOK MU?

Zeynep’le asgari ücreti konuşuyoruz. Kaç lira olmasını istersin, diye soruyorum. Şöyle yanıtlıyor: “Etrafımda her gün çokça konuşuluyor, herkes ‘en az 2 bin lira olsun’ diyor. Ama bence gerçek istedikleri bu değil. Yani sanki buna razı olmak gibi bir şey var ortada. Ben şahsen 3 bin lira falan olmasını istiyorum. Çok mu oldu sence? Ama yetmiyor ki! Önceleri çok umrumda değildi bu. Haberlerde falan duyardım da çok az derdim hep. Şimdi gerçekten çok daha az geliyor.”

KÜFÜR EDER MİLLET!

Hükümetin belirleyeceği rakamın 1800 lira olacağını tahmin ediyor Zeynep. “Kötü durumdayız, bütçe kötü, patronları düşünmek gerek diyecekler” diyor. Ama işçilerin beklentisi en az 2 bin lira olması. “Küfreder millet” diyor, “Ben de ederim. Üç aylık çalışan da olsam ederim. Yani aslında 2 bin olsa bile bir şey fark etmez bence. Altı ay önce olsa çok fark ederdi, ama şimdi herşey çok pahalı...”

‘GİDERİMİZ EN AZ 4 BİN 430 LİRA’
Aylık giderlerini birlikte hesaplamayı deniyoruz Zeynep’le; “Şimdi aylık toptan market alışverişi 800, belki daha fazla. Elektrik 120, su 90, internet 60, doğalgaz 250, kredi kartı ve taksit kredi ödemeleri 2 bin 600 falan, çocuğun servisi 250, günde 4 ekmek 110, çocuğun okul harçlığı var, o da 150 falan. Aklıma gelen şimdilik bunlar.” Hesaplıyoruz 4 bin 430 lira tutuyor. Kendisi, eşi ve oğlu çalışıyor Zeynep’in. “Oğlumu sayma, onun kazandığı kendi gezme tozmasına ancak yetiyor. Sonra yine benden alıyor ay sonunda” diyor, “Yani ortada durum, yetmiyor, hele de kış olunca. Bir de köyden kışlık erzağımızı fala getiriyoruz düşün yani.”
‘KARNIN DOYMUYORSA İŞLER DEĞİŞİR’

Bu zamana kadar hep AKP’ye oy vermiş Zeynep. Şöyle sürdürüyor sözlerini: “Muhafazakar bir aileyiz biz. Oğlum imam hatip okuluna gitti mesela. Ama karnın doymuyorsa, çok önemi kalmıyor bir süreden sonra. Her gün bir çok olay oluyor bu ülkede. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu çoğu zaman anlayamıyoruz. Ama günde 10 saat çalışıp, aldığın para 1600 olunca, zam isteyip de bu şartlarda maaşına 200 lira zam yaparlarsa, insanları tutmak zor olur bence. Önceden ‘sabretmek iyidir’ derdim, susardım bir çok konuda, ama öyle olmayacak gibi.”

‘ÇALIŞANLARI DÜŞÜNEN BİR PARTİ OLMALI’
Yerel seçimlerde oy kullanmayı düşünmüyor, ama kafası da karışık. Çünkü boş oy atmanın, en çok oy alanın işine yarayacağını biliyor. “Artık alternatif bir parti lazım” diyor. Kafasındaki alternatif partiyi ise şöyle tarif ediyor: “Önce bizi, çalışanları, eşim küçük esnaf, onları düşünen bir parti olsun. Hep zengin, kodamanları düşünmesin. Bir de eğitim çok önemli, çocuklarımın üzerinde denenmeyen sınav yöntemi kalmadı. Oğlum imam hatipe gitti, işçi oldu. Kızı imam hatipe yollamadık, anadolu lisesini kazandı, ama girerken yakın çevredeki okullar, bir imam hatip çıkacak diye çok korktuk. Yalan söylemeyen, kendi çıkarını düşünmeyen siyasetçiler olmalı bence. Tamam dinimizi yaşamak da çok önemli. Ben kapalıyım mesala, kızım da kapalı. Bu yüzden bir sıkıntı çekmek istemiyorum.”
İlgili haberler
Asgari ücret kadınları nasıl etkiliyor?

Hep erkek işçileri ilgilendiriyor gibi konuşulan asgari ücret çalışan ve hatta çalışmayan kadınları...

Asgari ücretten bize kalan tek şey kavga

2018 yılı asgari ücretin belirlenmesine günler kala asgari ücret beklentilerini kadınlarla konuştuk....

Hakkımız olanı almalıyız

Kriz var diye patronlar fırsatçılık yapıp, iyice bunaltıyor. İşimizi kaybetmemek için kötü koşullard...