‘Kadınları baskılayanlar değil kadınlar kazanacak’
“Kızım, ‘Anne ya sen de Emine Bulut gibi olursan’ dedi. Hep korku hep stres. Ama iyileşince ve ayağım yere basınca sizinle olacağım, kadınlar için mücadele edeceğim.”

İstanbul Avcılar ilçesinin Yeşilkent Mahallesi’nde boşandığı eşi Kader Kocayemiş tarafından sokak ortasında bacağından 4 kurşunla vurularak yaralanan Gönül Ayvacıoğlu şans eseri hayatta olan kadınlardan biri.

Gönül Ayvacıoğlu 43 yaşında, iki çocuk sahibi emektar bir kadın. Yıllarca Şişli’de çiçek satmış, ev temizliğine gitmiş ve çocuklarının geçimi için farklı farklı işlerde çalışmış bir kadın.

Gönül 15 yaşındayken evlendi. Seyyar tatlıcılık yapan Kader Kocayemiş ile, 23 sene evli kaldı. Evliliği boyunca defalarca şiddete uğrayan Gönül Ayvacıoğlu, 3 sene eski eşinden ayrı yaşadıktan sonra 2018 yılında anlaşmalı olarak boşandı ve yeni bir hayata başladı. Hikâyenin gerisini Gönül’den duymak için yanına gittik. Yeşilkent Mahallesi’nde bir binanın en üst katına çıktık. Gönül’ün bacağının sarılı hali içimizi acıtsa da Gönül bizi güler yüzle karşıladı. İçindeki yaşam dolu ve içten davranışları sayesinde çok hızlı bağ kurduk.

GÖNÜL’Ü ÖLDÜRMEYE ÇALIŞAN ESKİ EŞİ KAMU DAVASIYLA 6 AY YATTI ÇIKTI

“15 yaşımdayken görücü usulü evlendirildim. Evlendikten 1 hafta sonra kötü günlerim başladı. Ben kocamdan ne sevgi gördüm ne merhamet ne saygı. Çok fazla şiddet gördüm ama çocuklarım için dayandım. En son evlerimizi ayırdık ve 3 sene ayrı kaldık ardından eski eşimin kendi isteğiyle anlaşmalı boşandık. Hayatıma başladım, ben kendime ve çocuklarıma yetiyordum. Sonra hayatımda hiç yaşamadığım bir duygu yaşadım; biri ile tanıştım. Çok iyi bir insan ve bana değer veren biri ile. Küçük oğlum benimle yaşıyordu, sorumluluk hissettim ve eski eşimi aradım ‘Ben evleneceğim haberin olsun’ diye. Kader, bana ‘Ne halin varsa gör’ dedi.

Tam evlenme sürecine girmişken benim evleneceğim adamı gitti vurdu, 10 gün boyunca tutuklanamadı. Ardından geldi beni arkadaşımın çiçekçi dükkânın önünde silahla vurdu ve kalça kemiğim parçalandı. O çektiğim acıları bir ben bilirim. Çok zor ameliyatlar geçirdim ama ölmedim. Tekrar aynı acılara yaşamaktan çok korktum ve şikayetimi geri aldım. 6 ay kamu davası açıldığı için içeri girdi çıktı.”

‘İLLA BENİM ÖLMEM LAZIM Kİ POLİS BİR ŞEY YAPSIN’

“Ben Roman’ım, tüm ailem ve çevrem Şişli’de ama can korkumdan hiç bilmediğim çok uzak bir yere taşındım. Yeşilkent’te hiç kimseyi tanımıyordum. Eski kocam yine allem etti kallem etti adresimi buldu. Hep tehdit mesajları alıyordum. Bir de bilerek Romanca yazıyordu mesajları şikâyet edemeyeyim diye.

“Ona ‘Allah beni senin için mi yarattı?’ diye sormuştum öfkelenip. ‘Ben seni istemiyorum ama başka biri ile olamazsın. Sen bana ihanet ettin. Ölmelisin’ diye yazmıştı bana. Bir gün mahallede eve dönerken arkadan birini ona benzettim. KADES butonuna bastım, polisler geldi, elinde kezzap ile yakalandı. Polisin bana sorduğu şey ‘Sana zarar verdi mi?’ oldu. ‘Veremedi ama verecekti görmüyor musunuz elinde olanı?’ dedim. ‘Bir şey yapmamış, bizim elimizden bir şey gelmez’ dediler. İfadesini alıp bıraktılar. İlla benim ölmem lazım ki polis bir şey yapsın!”

Gönül anlattıkça öfkemizi gizleyemez hale geldik. Aklıma defalarca şikayetçi olmuş ama sonunda yaşam hakkı elinden alınmış kadınlar canlanıyordu.

‘KADINLAR ZANNETMESİNLER Kİ BAŞLARINA BÖYLE ŞEYLER GELMEZ’

“Geçtiğimiz günlerde mahallede yürürken elinde silahla önüme çıktı. 4 el ateş etti. Elimdeki poşetle vurarak ‘Yeter artık vurdun vurduğun kadar’ dedim. Tam göğsüme hedef almıştı ki silah tutukluk yaptı. Yani şans eseri ayaktayım şu an. Yerimden bile hareket edemiyorum, sakat kalacağım diye çok korkuyorum. Kadınlar zannetmesinler ki başlarına gelmez. Ben de zannetmiyordum ama geldi. Hapisten çıkarsa direkt beni öldürecek eminim. Uzaklaştırması olmasına rağmen beni bu hale getirdi. Şimdi ben çalışamıyorum ve 80 yaşında annemle kalıyorum. Sadece 700 TL yaşlılık maaşı alıyor. Hiçbir geçim kaynağımız yok. Zor günümüzde yine mahalleden kız kardeşlerim yardım ediyor.”

‘ANNE YA SENDE EMİNE BULUT GİBİ OLURSAN’

“Öldürülen her kadının ismini duyduğumda hep içim acıyla doluyordu. Emine Bulut beni en çok etkileyen isimlerden biriydi. Duyduğumda kızım beni aradı, ikimiz de ağlamaya başladık. ‘Anne ya sen de Emine Bulut gibi olursan’ dedi. Hep korku hep stres. Ama iyileşince ve ayağım yere basınca sizinle olacağım, kadınlar için mücadele edeceğim. Kadınları baskılayanlar değil kadınlar kazanacak.”

Fotoğraf: Freepik

İlgili haberler
Kadına düşman, mülteciye düşman!

İstanbul Sözleşmesi eylemine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınıp 1 ay boyunca cezaevi koşulla...

‘Çocuk yaşta evlilik insan hakkı’ sözüne yanıt: Se...

Eda ve Başak, çocuk yaşta zorla evlendirilen iki kadın. Hayal ettikleri değil, kendilerine zorla kab...

Kız meslek lisesinden izlenimlerle gençlerin umudu...

Kız meslek lisesi öğretmeni Songül, öğrencilerinin kaygılarını ve her türlü zorluğa rağmen eğitim al...