‘Taşeronu kaldırdık’ deyince televizyonu kaldırıp atasım geliyor
Ayşe ve Emine iki komşular. Biri taşeron işçi diğeri ev kadını. Daha önce ek gelir olsun diye mantı ve kozmetik iş yapmışlar olmamış. ‘Ev işi bizim omzumuzda, çocuk bakımı bizim omzumuzda’ diyorlar.

Taşeron temizlik işçisi Ayşe ve ev kadını Emine, Sincan Ertuğrulgazi Mahallesi’nde yaşayan, altlı üstlü oturan iki komşu. Ayşe, ekonomik koşulların ağırlaşmasıyla evi geçindirmekte iyice zorlandıklarını, ihtiyaçlarını karşılayamadığını anlatıyor, iktidarın ‘Taşeronu kaldırdık’ sözlerine öfke duyuyor. Emine de “Ramazan geldi geleli bir yumurtalı pide alamadım” diyerek yaşadığı burukluğu paylaşıyor.

Emine’nin eşi iki yıl önce vefat etmiş. Eşinden bağlanan maaşla geçinmeye çalışıyor. Önlisans mezunu bir oğlu var ama iş bulamıyor. Emine’nin anlattığıyla “Bulduğu işlerde de çalışamıyor”.

Emine, “Oğlana hem kızıyorum, hem üzülüyorum. Düzgün bir iş yok, tamam ama çalışması da lazım. Ramazan geldi geleli yumurtalı pide alamadım, normal pide alıyorum daha ucuz diye.

BULAŞIK MAKİNESİNİ SATALIM’ DİYE EŞİMLE ŞAKALAŞIYORUZ
Sohbetimiz devam ederken Ayşe giriyor bu defa söze. Taşeron olarak çalıştığı iş yerinde üç aydır maaşını düzenli alamadığını söylüyor. “Maaşlar parça parça yatıyor, o da bir işe yaramıyor zaten. Her şey iki katı pahalandı neredeyse. Bulaşık deterjanı almıyorum artık. Geçen eşimle şakalaştık ‘Bulaşık makinesini satalım’ diye. Şimdi bunlar ‘Taşeronu kaldırdık’ diye övünüyor ya televizyonu kaldırıp atasım geliyor o zaman, öyle sinirleniyorum. Seçimleri de karıştırdılar, dolar yine fırladı gitti. Bu insanların halini düşünen yok ki! Onlar kendi derdinde”.

‘EV İŞİ, ÇOCUK BAKIMI BİZİM ÜZERİMİZDE, EK İŞ YAPACAK VAKİT YOK’
Emine ve Ayşe daha önce mantı ve kozmetik ürün satışı işine girmişler evin yükünü biraz olsun hafifletebilmek için. “Eve ek gelir olsun diye bir hevesle başladık ama yetişemedik. Ev işi bizim omzumuzda, çocuk bakımı bizim omzumuzda. Nasıl yapacaksın mantıyı!” diye anlatıyorlar. Makyaj malzemesi satışının ise kendilerine göre bir iş olmadığını söylüyorlar: “Komşuya, akrabaya ‘Hayır’ diyemiyorsun ki. Ürünler gelince parasını peşin ödüyorsun ama sana peşin gelmiyor para. Komşuların hepsi bizim gibi eline ne zaman para geçerse ödüyor. Yani o iş de olmadı”.

‘KADINLARI DÜŞÜNEN YOK’
Emine yoksulun derdinden kimsenin anlamadığını, vicdanlı yöneticiler gerektiğini söylüyor. Son olarak ise “Kadınları düşünen zaten hiç yok. Belki de cumhurbaşkanı bir kadın olsa bu kadar sorun olmazdı” diye bitiriyor konuşmasını.

İlgili haberler
‘Seçme hakkını’ seçmek... Zora, zorbalığa rağmen.....

Görüyor ve biliyoruz ki bu seçimler yalnızca “Belediyeyi kim yönetecek?” seçimi değildi, şimdi artık...

Bizim yardımları, kömürü, ekmeği keseceklermiş, do...

Belediyeyi CHP’nin kazandığı Ankara’da sosyal yardımların kesileceği söylentisi kadınları endişelend...

‘Markaya değil, ucuzuna bakıyoruz’

Gelelim bizim evin geçim derdine. Eşim mevsimlik işçi olarak çalışıyor. Çocuğumun kronik rahatsızlığ...