DERGİMİZDEN
Mamak’ta yan yana geldiğimiz kadınlar yoksulluk içinde yaşarken değişimden umutsuz. Ancak ortak dertlerin ortak bir çözümü olmalı…
‘Dolabın içi mevlitte dağıtılacak sayılı ayran, raflar taneli zeytin ve sarımsaktan ibaretti. Kola şişelerinde ise su vardı. Yüz yıl geçti, dolap boş…’
‘Sağlıkta dönüşüm programı sağlıkta yıkım programı oldu adeta. Kamuda tasarruf paketininse var olan yıkımı daha da artıracağı kesin.’
İktidarın yarattığı sömürü ve nefret döngüsü en çok mülteci kadınları etkiledi. Suriyeli kadınlar çalacak kapıları ve başvurabilecekleri hukuki mekanizmalar olmadığı için şiddetle burun buruna yaşadı.
‘Özelleştirmeden bahsediliyor, tersine daha da artırılmalı kamp olanakları ve sadece kamu emekçilerine değil işçilere de açılmalı bütün bu alanlar, kâr güdülmemeli.’
Yazın gelip sıcakların bastırmasıyla havada uçuşur tatil planları. Ancak bir başına tatil planı yapmak bile bu zamanda, bu koşullarda çok mümkün de değil. Biz de bir hesap yaptık, bakın neler çıktı…
İktidar, kayyum atarken de kadınlara yönelik politikalar üretirken de “Sizin kendi yaşamınıza dair söz hakkınız olmayacak” diyerek kendi zorunu kabul ettirme peşinde.
‘İlk suçlama cümlesiyle devalüe olan, ilk suçlama cümlesiyle geriletilen kadınlığımın hesabını tüm dünyadan soruyorum.’
Bölümümde hem okuyup hem çalışan çok fazla arkadaşım var. Çünkü bölümümüz uygulamalı dersler de içerdiğinden masraflı bir bölüm.
Facebook’ta iş ilanı gruplarındayız: Çeşitli koşullar sunarak iş arayanlar, çeşitli koşullar sunarak iş ilanı paylaşanlar.
Kadınların yoksullukla boğuştuğu süreçte bundan faydalanmak isteyen simsarlar da çoğaldı. Gülten başvurduğu bir paketleme işinde nasıl dolandırıldığını, başka kadınlar da bunu yaşamasın diye anlatıyor
‘Hiç dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Otellerin çoğu dışarıdan bakıldığında şaşalı, modern. Sanki başka ülkedeymişsin gibi. Ama içine girdiğinde maalesef her şey bambaşka.’
‘Bana hakkım olan 300 lira fazla parayı vermeye çekinenler, bir haftalık tatilde sadece yeme-içmeye 100 bin lira ödüyorlar. Bir de bunları dönüp bana anlatıyorlar. Bu nasıl göze soka soka hak yemektir
Sağlık çalışanları için kreşler, hemşire kadınlar için lojmanlar, kamp alanları... Birçok kamu emekçisinin hayalini kurduğu bu haklar yakın geçmişe kadar vardı. O halde ne bu umutsuzluk, olmazcılık?
Havası fabrika dumanı kokan mahallelerden birinde kadınlar yürüyüş yolunun kenarındaki çimlerde buluşuyor. Yoksulluk, yoksunluk derken konu vaat edilen mahalle kreşlerine geliyor.
‘3 buçuk sayfa eden, yaşadığım her şeyi ayrıntılı anlatan, 3 saat süren ifade verdim. Hakim beni dinlemedi. Çok konuşuyormuşum.’
Köy yakmalardan kadın cinayetlerine toplumsal konuları da işleyen yazar içimizi, kimi zaman hüzünle kimi zaman acıyla kimi zaman da inceden bir sevinçle doldurmayı başarıyor.
‘Geçtiğimiz yıllarda da enflasyon miktarında defalarca zam yapıldı. O zaman enflasyon ücret artışları yüzünden artmadı. Şimdi ne değişti?’
‘İki çocuğa tek başıma bakmaya çalışan bir anne olarak aldığım maaşla birikim şöyle dursun ay sonunu zor görüyorum…’
‘Bu yüzden çoğu zaman o karanlık caddelerden geçerken ürpeririz. Biliriz ki bu karanlık birimizi yuttuysa diğerimizi de yutabilir.’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.