DERGİMİZDEN
Geçen sene yüz binlerce kadına ulaşan kampanya bir kazanım elde etmiş, Milli Eğitim Bakanlığı okul öncesi eğitimde ücretsiz bir öğün yemek vermek zorunda kalmıştı. Ancak bu bize yetmez.
Yasa ve yönetmeliklerin uygulanmayışı hayatın her yerinde olduğu gibi eğitim ve çocuk bakım hizmetleri alanında da karşımıza çıkıyor.
Bütçe laik, bilimsel, nitelikli ve parasız eğitime ayrılsın demek önümüzdeki dönem bütçe görüşmeleri başlamadan da önemli bir yerde duruyor.
50 yıl önceki, kadınların erkeklerle satranç oynayamayacağı, matematikte 4 işlemden öte gidemeyeceği fikirlerinin benzerleri bunlar.
Bir mesai gününde Anna ile İstanbul Aydın Üniversitesinde okuma koşullarını, Kadın Araştırmaları Kulübünde dayanışmayı konuştuk.
İstanbul’un Esenyalı Mahallesi’nde kadınlarla yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasına dair konuştuk. Kadınlar ücretlere tepkili, eğitim için endişeli.
1 Eylül Dünya Barış Günü; emperyalizmin yıkıcılığı, vahşeti ve buna karşı emekçilerin, işçilerin verdikleri mücadeleyi hatırlatmak ve büyütmek açısından büyük önem taşıyor.
Kadınlar için adeta bir var oluş mücadelesine dönüşen bu süreçte tek bir hakkımızdan dahi vazgeçmemek için her alanda birleşerek yol almamız kaçınılmaz. Bu mücadeleyi hep birlikte büyütelim.
Çekin elinizi haklarımızdan ve hayatlarımızdan, biz kadınlar insanca yaşamak ve yaşatmak istiyoruz. Nafaka hakkımızı savunuyoruz, kadınların ve çocukların nafakası artırılsın istiyoruz!
Sürekli tacize uğramak, tacize karşı sesini yükselttiğinde aşağılanmak, ev işinden daha çok yoruyor kadınları.
Kadınlar kendi gölgelerinden korktukları bir hayat yaşamak istemiyor.
Karanlık sokaklar işçi kadınlar için güvensizlik yaratıyor, kadınlar arkalarına bakmadan yürümek istiyor.
Jina hareketinin birçok kazanımla birlikte İran’da ve dünyada kadın hareketi için bir mücadele deneyimi ve mirası bırakacağı ortada.
‘Bant sistemi olarak çalıştığımız için çıkarttığımız telefon sayısını sürekli yükseltiyorlar. Nefes bile alamıyoruz artık…’
Salcomp Xiaomi fabrikasında TİS sürecindeyiz. Türk Metal’e sesleniyoruz: Biz işçilerin taleplerine kulak verin, bizimle konuşmadan sözleşme yapmanızı kabul etmiyoruz.
Ordu’da ‘Geçim derdi’ diye sözlerine başlayan fındık işçisi kadınları dinleyelim.
Ayşe Sarısayın’ın Bir Roman Kadar Uzun kitabını geride kalanların ağırlığını, hatırladığı heyecanları duyumsayarak okuyoruz.
Tuzla’da sendikalı bir metal fabrikasında yaklaşan TİS süreci öncesi arkadaşlarla kafamızda beliren soruları öğle paydosunda konuştuk.
Yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla üniversiteyi kazanan genç kadınları saran kaygıların haddi hesabı yok.
“Okulumuzda fakülte binası, yemekhane ve yurt hasar almış. Yerine bir şey de yapılmamış. Üniversite yıkılacaksa, binalardaki öğrenciler nerede eğitim alacak? Yurt yıkılırsa nerede kalınacak?"
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.