üniversiteli kadınlar

"25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele gününe giderken forumda buluşuyoruz. Kampüste, evde, sokakta yaşadığımız sorunları ve bu sorunların karşısında nasıl duracağımızı konuşacağız."

‘Üniversite kentlerinde’ yoğunlukla hizmet sektöründe istihdam edilen genç kadınlar yoksulluk ve şiddet sarmalından uzaklaşamıyor. Ancak eğitimlerine devam edebilmek için bu koşullara mahkum ediliyor.

‘Ancak her kadın bu ezilmişliği deneyimlemiyordu. Patron kadınların işçilerin haklarını kısıtladıkça onları kendi çıkarları için şiddete terk ettiğini, ‘kız kardeşlerini’ unuttuğunu görmüştük.’

41 öğrenci, dersinde şort giyen kadın öğrenciye "Neden böyle giyindin?" diyen akademisyeni rektörlüğe şikayet etti. Sakarya Üniversitesi henüz duruma dair bir açıklama yapmadı.

Üniversiteler açılırken, kadın topluluklarından, Ekmek ve Gül gruplarından genç kadınlara, LGBTİ’lere çağrılar var!

Yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla üniversiteyi kazanan genç kadınları saran kaygıların haddi hesabı yok.

“Okulumuzda fakülte binası, yemekhane ve yurt hasar almış. Yerine bir şey de yapılmamış. Üniversite yıkılacaksa, binalardaki öğrenciler nerede eğitim alacak? Yurt yıkılırsa nerede kalınacak?"

Depremzede, öğrenci ve işçi kadınlar 8 Mart’a giderken yaşadıkları sorunları ve ortaklaşan taleplerini anlattı.

Ben bir öğrenci olarak, ben bir kadın öğrenci olarak ayakta kalmak için uğraşıyorum. Okuyabilmek ve hayallerimin peşinden gitmeye çalışıyorum. Ben yalnız değilim. Eğer birlik olursak, gücümüz artar.

Okumak için çalışmak zorunda kalan kadın öğrenciler sadece yoğun temponun altında değil, aynı zamanda giyimlerine karışılması gibi baskıların da altında eziliyorlar.

İşte üniversite yönetiminin ‘eşitlik’ anlayışı: Kadına şiddete uzlaştırma, kadın öğrencinin üzerine yürüme, Taciz ile Mücadele ve Önleme Komisyonunu pasif tutma…

Yan yana gelmiş beş altı kadın sohbet ederken bir soru atılıyor ortaya, suratlarda belli belirsiz bir mimik, herkes birbirine bakıyor…

Hukuk fakültesinde okuyan genç kadınlar okurken çalışmak zorunda kalmamak, daha iyi staj koşullarında staj görmek, sömürülmedikleri güvenli bir gelecek istiyor...

Geçim derdi üniversiteli genç kadınları okurken çalışmak zorunda bırakırken, başkaca sorunları beraberinde getiriyor. Gelecek kaygısı ise psikolojik danışma merkezleri sıralarını daha da uzatıyor.

Kadın öğrenciler hem ekonomik krizden hem de ailevi sorunlardan dolayı part time çalışıyor. Bazıları ailesine yük olmak istemiyor. Bazıları da ailesine karşı güçlü durmaya çalışıyor.

İstanbul Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi, ODTÜ ve Arel Üniversitesi'nden kadın kulüpleriyle üniversite öğrencileri için 8 Mart’ın ne anlama geldiğini, 8 Mart planlarını konuştuk.

Bugün yan yana gelen genç kadınlar da biliyor mücadele etmekten, yaşamımıza ve haklarımıza sahip çıkmaktan başka çaremiz yok.

Ev kiralarının duduk uçuklatan fiyatlara çıktığı, ev tutsan eşya bulamadığın bir zamanda Ebrar ve arkadaşı, komşularının dayanışmasıyla ev kurabilmiş oldukları için kendilerini şanslı hissediyor.

İstanbul’da üniversite öğrencisi genç kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı kendi alanlarında neler yapabileceklerini tartıştı.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde taleplerini konuştuğumuz Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi öğrencisi kadınlar, eşitlik ve özgürlük istediklerini söyledi.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.