Alperen’in can verdiği anaokulunda, öğrenciler ceza odalarına kapatılmış
Çiğli’de kreş servisinde unutulan 3 yaşındaki Alperen'in ölümüne neden olan Özel Sevgi Yumağı Anaokulu ile ilgili Milli Eğitim müfettişleri tespitler ve velilerin anlatımları ile rapor hazırladı

Milli Eğitim Müfettişlerinin hazırladığı raporda, anaokulundaki bazı öğrencilerin yaşları tutmadığı için kurallara aykırı olarak okula kabul edildiği, resmi kayıtlarının yapılmadığı, okulun top havuzu odası, bodrum kattaki bölüm gibi yerlerin yaş gruplarına göre ceza odası olarak kullanılıp, minik öğrencilerin buralara kapatıldıkları ortaya çıktı. Ayrıca veliler, çocuklarının kollarında morluklar ve diş izleri gördüklerini anlattı.

YENİ SKANDALLAR MİLLİ EĞİTİM RAPORUNDA
Özel Sevgi Yumağı anaokuluna giden Alperen’in serviste uyuyakalması, fark edilememesi ve havasızlıktan yaşamını kaybetmesi olayıyla ilgili Milli Eğitim Müdürlüğünin hazırladığı raporda hem tespitler hem de anlatımlar tüyler ürpertti. Milli Eğitim müfettişlerinin okuldaki incelemeleri, veliler ve çalışanları dinledikten sonra hazırladığı raporda bazı öğrencilerin yaşları tutmadığı için kurallara aykırı olarak okula kabul edildiği, resmi kayıtlarının yapılmadığı, okulun top havuzu odası ve bodrum kattaki bir yerin, yaş gruplarına göre ceza odası olarak kullanıldığı, minik öğrencilerin buralara kapatıldıkları anlaşıldı. Ayrıca bazı veliler, çocuklarının kollarında morluklar ve diş izleri gördüklerini anlattı. Okul öğrencilerinden M.K.H’nin babası Berat H, çocuğunun 33 aylıkken okula kaydının yapıldığını ve resmi kayıt yapıldığını bildiklerini anlattı. Berat H, aylık ödedikleri eğitim ücreti için ise ödeme belgesi verilmediğini, birkaç kez istemelerine rağmen hep geçiştirildiklerini ifade etti. Çocuğunun kolunda morluklar olduğunu da söyleyen Berat H, “Karanlıktan korkuyor, tuvalete bile gitmek istemiyor, ayrıca uykusundan da sıçrayarak uyanıyordu. Benim çocuğum hâlâ olayın etkisinden kurtulamadı” dedi. Kendi çocuğunun hâlâ hiçbir şey anlatmadığını, ancak arkadaşlarının anlatımından, ceza odası olarak top havuzu odasına bırakıldıklarını, büyük yaş grubundaki çocukların okulun alt katındaki bölüme kapatıldığını, küçük yaş grubu öğrencilerin ise uyku odasına kapatıldığını, zaman zaman şiddet de uygulandığını daha sonradan öğrendiğini söyledi.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA SORUYORUZ!
* Denetlemekle yükümlü olduğu kreşleri demetlemediği için, çocukların yaşamını yitirdiği ihmaller tablosunda Milli Eğitim Bakanlığı ne kadar sorumluluk alıyor?
* Bakanlık çocuklar ölmeden anaokullarını ve kreşleri denetlemesi gerekirken, yaşanan travmatik olaylardan sonra denetim yapması Bakanlığın ihmalin bir zinciri olduğu gerçeğini değiştirir mi?

İHMALİN KURBANI OLDU
15 Ağustos’ta meydana gelen olayda, Serkan Sakin ile Buket Sakin çiftinin oğulları Alperen Sakin, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Çiğli Özel Sevgi Yumağı Anaokuluna götürülmek üzere servis sürücüsü 47 yaşındaki T.İ. ile rehber personel 17 yaşındaki D.K’ye teslim edildi. Öğrenciler indirildiği sırada D. K, ağlayan bir öğrenciyi alarak okula girdi. Serviste uyuyan Alperen’i fark etmeyen sürücü, aracı okulun yanında bulunan ve otopark olarak kullanılan boş arsaya çekti. Alperen’in kreşte olmadığını saatler sonra fark eden öğretmenler ile görevliler, okul ve bahçesini aramaya başladı. Aramadan sonuç alınamayınca okulun güvenlik kamerası kayıtları incelendi, Alperen’in okula hiç girmediğini görüldü. Bunun üzerine okul servisine bakan görevliler, minik Alperen’in, sabah oturduğu koltukta cansız bedenini buldu. Okul yöneticileri polise verdikleri ilk ifadelerinde gerçeği sakladı, Alperen’in uyku saatinde uyutulduğu ve bir daha uyanmaması üzerine hastaneye götürüldüğü söylendi. Yapılan soruşturmayla Alperen’in kreş servisinde unutulduğu için öldüğü ortaya çıkarıldı. Servis sürücüsü T.İ. ile eşi okul işletmecisi Y.İ. tutuklandı.

Kamuoyunun tepkisine neden olan olayın ardından Cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan iddianamede, tutuklu sanıklar servis sürücüsü Tamer İ. ile eşi okul işletmecisi Yurdagül İ, tutuksuz sanıklardan servis görevlisi D.K. ve sorumlu müdür B.G. hakkında ‘bilinçli taksirle ölüme neden olmak’ ile ‘suç delillerini yok etmek’ suçlarından toplam 14’er yıl hapis cezası istendi. Öğretmen A.G. hakkında ‘taksirle ölüme sebebiyet vermek’ten 6 yıla kadar hapis cezası, okul çalışanı A.S. hakkında ise ‘suç delillerini yok etmek’ten 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Geçen 9 Kasım’da, sanıkların, Karşıyaka 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. Yargılamanın başlamasıyla Alperen Sakin’in ölümüne neden olan skandallar zincirini ortaya koyan görüntüler de ilk kez ortaya çıktı. Okul sahibinin olayı örtbas edebilmek için önce yerinden söktürüp gizlediği ardından bulunan okula ait güvenlik kamerası kayıtları uzmanlarca incelendi. O anlarda neler yaşandığı görüntülerde yer aldı.

DENETİM YOK!
Türkiye’de, özellikle 0-3 yaş için kaliteli eğitim ve bakım hizmetleri veren kurum sayısındaki sınırlılık ve sağlanan hizmetin güvenirliğine ilişkin olumsuz toplumsal algı, ebeveynleri resmi olmayan bakım hizmetlerine yönlendirdiği buralarda da denetim ve hesap verebilirlik yapısından da bahsedilemiyor.


NE İSTİYORUZ!
* Her mahallede ve her iş yerinde kreşler olmasını talep ediyoruz.
* Kreşlerin kolay ulaşılabilir, ücretsiz, nitelikli ve özellikle vardiyalı çalışanların çocukları için 24 saat açık olmasını istiyoruz.
* İş yerlerinde emzirme odası ve çocuk bakım hizmeti verilmesi zorunluluğunun kadın çalışan sayısı üzerinden değil, toplam çalışan sayısı üzerinden uygulanmasını, ebeveyn izninin kullanılabilir hale gelmesini istiyoruz.
* Yerel yönetimlerin kreş açması için yerel yönetimler yasasında gerekli değişikliklerin yapılmasını, bu yasaların kağıt üstünde kalmaması için bir an önce harekete geçilmesini istiyoruz. Bu kadar ranta bulaşmış belediyelerin kreş açmamanın gerekçesi olarak ‘Finans kaynaklarımız yok’ demesinin hiçbir anlamı olmadığını biliyoruz!
* Ve var olan kreşlerin denetiminin yapılması, çocuklar için uygun nitelikte olmayanların hiçbir yolsuzluğa, kayırmaya, göz yummaya izin verilmeden kapatılmasını istiyoruz.

İlgili haberler
Kreş hakkı ve Anayasa değişikliği

Patronların kreş açma zorunluluğu kağıt üstünde. Gözümüzün arkada kalmayacağı kreşler ateş pahası.

Nerede ücretsiz, nitelikli kamu kreşleri?

Aslında kreş bir haktır. Devlet açmalıdır, denetlemelidir, niteliğini artırmalıdır. Hem bunu yapmıyo...

Bakanlık hedeflerine; yoksul çocuklar kreşe ulaşam...

MEB önüne koyduğu planları gerçekleştiremezken, sosyo-ekonomik durumları iyi olmayan çocuklar okul ö...