‘Bir insanın ekmeği ile oynamak bu kadar kolay mı?’
Kadro müjdesi işçiler için kabusa döndü. Ege Üniversitesinde işinden olan kadınlar, ‘Ne gerekiyorsa bütün haklarımız için mücadele edeceğiz, vazgeçmiyoruz’ dedi.

Hükümetin kadro düzenlemesinin yarattığı mağduriyet büyüyor. Emeklilik ve hükümlülük engeline takıldığı için işten çıkarılan işçilerin yanına güvenlik arşivi soruşturmasından dolayı çıkarılan işçiler de eklendi.

Ege Üniversitesinde pazar gecesi açıklanan sürekli işçi kadrosu ile birlikte farklı birimlerde çalışan yaklaşık 450 işçi işten çıkarıldı. İşten çıkarılan işçilerin 71’i DİSK’e bağlı Genel-İş üyesi iken; 350 civarında da Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş, Öz Büro-İş ve Öz-İş sendikalarına üye işçilerdi. İşten çıkarıldığını öğrenen işçiler sabah saatlerinden itibaren Genel-İş Sendikasının çağrısıyla Ege Üniversitesi önünde toplanmaya başladı.


İŞSİZ KALAN KADIN İŞÇİLER KONUŞTU
İşçiler Üniversite kapısı önünde bekleyişini sürdürürken, kadın işçiler de Ekmek ve Gül’e konuştu...
Üniversite bölüm sekreterliği yapan Didem adlı işçi “İnsanın ekmeği ile oynamak bu kadar kolay mı?” diye sordu; “Hiçbir şey bilmiyoruz. Güvenlik görevlisinden geçtik. Bunun neden böyle olduğunu kimse bilmiyor. Rektörlükte bir açıklama yapmıyor. Okuttuğum bir oğlum var, evli değilim, boşandım. Tek başıma yetiştiriyorum. Borçlarım var. Ne yapmamı bekliyorlar daha? İş bulmak kolay mı? Bir insanın ekmeği ile oynamak bu kadar kolay mı?”

Genel İş İzmir 7 No’lu Şube Sekreteri Özgür Genç de işçilere destek için rektörlük önündeydi. Genç; “24 Aralık’tan beri hepimiz ayaktayız, stresli bir süreç geçiriyoruz. Bu üniversitede 20 senedir çalışan işçi arkadaşlarımız bugün KHK ile beraber güvenlik gerekçesi sebep gösterilerek kapı önüne kondu. Hepsi adına çok üzgünüz. Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz ve bir şekilde kazanacağız” diye konuştu.

YILLARIMIZI VERDİK, BUNUN BİR BEDELİ OLMALI!
Konservatuvar Ses Eğitimi Bölüm Sekreteri Serpil Yaşar da 19 yıldır Ege Üniversitesinde çalıştığını ve kapı önüne konmayı hakketmediklerini anlattı: “19 yılım geçti burada. Önce ‘Sizi kadroya alacağız’ denildi sonra ‘Yarın yoksunuz, işsizsiniz’ denildi ve sokağa atıldık. Buna hakketmedik. Ne gerekiyorsa bütün haklarımız için mücadele edeceğiz, vazgeçmiyoruz. Yıllarımızı verdik bizi yok saydılar. Bunun bir bedeli olmalı!

İşten atılmayan ancak işinden olan arkadaşlarına destek için gelen bir kadın işçi ise birlik olmaya dikkat çekti: “Tamamen yasal olmayan bir durum bu. Çünkü ‘Önce kadro vereceğiz’ diye tazminattan vazgeçmeleri için anlaşma imzalattılar, şimdi ‘Tazminat alamayacaksınız’ deyip kapı önüne koydular. Burada tamamen bir oyuna getirme var. Hiçbir şekilde bunu yapamazlar. Bir açıklama bile yapmadılar bu yüzden bizim bir şeyler yapmamız lazım. Arkadaşlarımıza destek için geldik herkesten de destek bekliyoruz, bir şekilde birlik olmamız lazım. Eğer birlik olmazsak bu kıyım devam eder. Buna bir son vermek lazım. Ben işten atılmadım ama yine de buradayım.”

Üniversitede özel kalem olarak görevlisi olarak çalışan Özgür ise şaşkınlığını dile getirdi: “Kadroya geçmeyi beklerken sebebi bilmediğimiz bir biçimde işimizden olduk. Neye uğradığımı şaşırdım. Artık işimizi geri almak için elimizden ne gelirse onu yapacağız.”

EGE ÜNİVERSİTESİ 157 DEDİ
Rektörlük önünde bekleyen işçilere daha sonrasında yazılı bir açıklama yapıldı ve sayının 157 olduğu belirtilerek şöyle denildi: “Ege Üniversitesinde taşeron işçisi olan çalışanlarımızın, sürekli işçi kadrolarına geçiş sınavında, sınava giren 3114 kişinin tümü başarılı bulunmuştur. Sınava girip başarılı olan 3114 kişiden kadroya geçemeyenlerin sayısı ise 157’dir. Söz konusu 157 kişinin kadroya geçişleri 657 sayılı Kanun’un 48. maddesinde belirtilen şartlara uygun olmaması nedeniyle sağlanamamıştır. Kadroya geçişleri yapılamayanların haklarını aramaları yönünde idari yargı yolu da açıktır.”

MÜJDE KABUSA DÖNDÜ!
Hükümetin 696 sayılı KHK ile düzenlediği ve taşeron işçilere kadro müjdesi diye sunduğu uygulama kabusa döndü. “Şart yok herkes kadroya alındı” açıklamasının ardından şart üstüne şart çıkarıldı, yetmedi arşiv araştırması devreye sokuldu. Yasal olarak belirlenen son tarih 2 Nisan geride kalırken, 1 milyon taşeron işçinin yarısı kapsam dışında bırakıldı. Bu işçilerin çoğu şu an işsizlikle karşı karşıya.
KHK ile kadro ve kamuya geçiş hakkından tümüyle yoksun bırakılan işçilerin toplam sayısı en az 200 bini buluyor. Öte yandan yerel yönetimlerde çalışan 400 binden fazla taşeron işçiye de kadro değil belli koşullarda yerel yönetimlerin kendi şirketlerine geçiş hakkı tanındı. Yani belediyeler ve diğer yerel yönetimlerdeki işçilere kadro değil, “şirket işçiliği” verildi. İhalesi bir yıldan az sürenlere de kadro değil geçici işçilik getirildi.
Kadro sözü nedeniyle sevinç yaşayan, ancak çıkarılan engeller nedeniyle kabus yaşayan işçiler, amasız, fakatsız, ayrımsız kadro için gereken adımların atılmasını istiyor.
İlgili haberler
Kadroyu beklerken...

Herkes ocak ayını sabırsızlıkla bekliyor. Herkes birbirine soruyor. En çok merak edilenler; Maaşları...

Müjdeyi bir de taşeron işçisi kadına sorun

İstanbul Üniversitesinde temizlik işçisi bir kadın kadro vaadinin yine seçimleri hedef aldığını söyl...

Yasa dediler KHK çıktı, kadro dediler KUŞ çıktı!

‘Taşerona yasa çıkaracağız’ dediler KHK çıkardılar. ‘Kimse dışarıda kalmayacak’ dediler çoğunluğu ka...