Çocuk istismarı tasarısına Komisyonda CHP ve HDP'den ortak tepki: Çocukları koruyalım
Tartışma yaratan çocuk istismarı yasa tasarısı dün Meclis Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu gündemine geldi. Partilerin tasarıya ilişkin değerlendirmeleri, itirazlar ve önerileri işte böyle oldu

Hükümetin toplumdaki tüm beklentileri görmezden gelerek hazırladığı ve kamuoyunda tepkiyle karşılanan çocuk istismarı yasa tasarısı dün Meclis Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) gündemine geldi.

KEFEK Başkanı Radiye Sezer Katırcıoğlu başkanlığında yapılan toplantıya hükümet adına Adalet Bakanlığından Bakan Yardımcısı Bilal Uçar katılırken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığından da müsteşar yardımcıları katıldı.

Katırcıoğlu, toplantının başında Türk Ceza Kanunu’nun “Çocukların Cinsel İstismarı” başlıklı 103.’üncü maddesinde 2016’da yapılan değişiklikle cezaların artırıldığını, 2005’te de 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun kabul edilerek korunma ihtiyacı olan çocuklar için yapılan düzenlemelerin yürürlüğe konulduğunu hatırlattı.

TIKLAYIN – Hükümetin hazırladığı çocuk istismarında neler var, neler yok?

İSTİSMAR DEĞİL HASSASİYET ARTIYORMUŞ!
Toplantıda ilk sözü alan Bakan Yardımcısı Bilal Uçar, tasarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla 7 bakandan oluşan bir komisyonla hazırlandığını açıkladı. Uçar, 2014 yılında yapılan ceza artışlarının caydırıcı bir etkisi olduğunu ileri sürerek “Bu etki yıllar içinde açılan kamu davası sayılarından açıkça izlenebilir. Çocuğa karşı cinsel istismar fiilleri artmıyor; aksine, azalıyor. Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 2010 ile 2014 yılları arasında açılan dava sayısı yıllık ortalama 8 bin bandındayken; bu rakam, 2014 yılından itibaren istikrarlı bir biçimde azalıyor. Kamu davası açılan suç sayıları 2014 yılında 7.073; 2015 yılında 6.598; 2016 yılında 5.252; 2017 yılında ise 5.114 olmuştur. Bu rakamlar 2013 yılında 8.084; 2010 yılında 7.229 idi. Basit cinsel istismar suçundan da benzer bir trendi yani özellikle 2014yılından sonra belirginleşen bir azalmayı görüyoruz” diye konuştu.

Uçar hükümeti yetkililerinin daha önce yaptığı açıklamalara benzer şekilde “Bu suçlarda bir artış olduğu yönündeki toplumsal algı esasen sorunun daha fazla görünür hâle gelmesiyle alakalıdır. Yani suç sayıları artmıyor ama toplumsal hassasiyet yükseliyor” dedi.

KAMUOYU TEPKİSİNİ ÖRTMEK İÇİN YASA YAPILMAZ
HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, sadece cezalandırmayla bazı sorunların çözüleceği anlayışıyla karşı karşıya olunduğunu vurgulayarak “Çocukların kendilerini ifade edebilecekleri, faili cezalandırmaktan önce, çocukları güçlendirmek için daha sağlam politikalar yürütülmeli, işin temeli bu. Bu yasada ben cezadan başka bir şey görmüyorum ve bu, popülizmdir. Kamuoyu tepkisini örtmek için yasa yapılmaz. Gerçekten çocuğu önlemek için yasa yapıyorsak, o zaman, öncelikle çocuğu güçlendirecek ya da önleyici, koruyucu tedbirlerin alınması lazım” diye konuştu.

Tasarıda yer alan kimyasal kastrasyon, hadım uygulamasını da eleştiren Kerestecioğlu, “Cinsel istismar bir hastalık değildir, suçtur. O yüzden, kimyasal kastrasyonla kişinin onayı olmaksızın bunu yapmak başarılı bir çözüm getirmez. Kastrasyon yaptığınızda, onun zihnini mi engelleyeceksiniz? Organını, testosteronunu belki düşüreceksiniz ama onu şiddet olarak bir aletle, bir sopayla, bir copla uygulamasını nasıl engelleyeceksiniz? Bunların hepsi popülist şeyler. O yüzden, aslında, çocuğun bir düğmeyle ulaşabileceği mekanizmaların olması lazım. Onun dilinden anlayan, kendini ifade edebileceği şekilde, ulaşabileceği insanların olması lazım, uzmanların yetiştirilmiş olması lazım” önerilerinde bulundu.

YÜKSEK CEZALAR ÖNLEM DEĞİL, CİNAYET GETİRİR
Ceza artırarak çocuk istismarının önlenemeyeceğinin altını çizen Kerestecioğlu, artan ceza oranlarının suçun şiddetini de artıracağına dikkat çekerek şunları söyledi: “Bir insan, benim cezam on sekiz yıldı, cinsel saldırı suçunda bulunabilirim, şimdi kırk yıla çıkmış, bulunmayayım, demez. Hiçbir ceza sistemi suçu önlemez. Üstelik cezaların artırılması, birçok durumda idam cezası niteliği taşıyor, koğuş ve sokak linçlerini besliyor. Bu da ülkede bir başka şiddet kültürünü besliyor. Yüksek cezalar mesela, tecavüz edip suç delilini ortadan kaldırma amaçlı cinayetleri teşvik eder. Yani belki öncesinde sadece tecavüzle kalacakken bu sefer öldürmeye gidebilir, suç delilini ortadan kaldırmaya gidebilir ya da başta aile içi istismar vakaları olmak üzere birçok durumda mağdur ve yakınları suçu ihbar yerine intihar ettirmek, kendisini öldürtmek gibi alternatif yollara gidebilir. Yani ceza uygulamaları gerçekten aslında hiçbir şey için çözüm değil.”

ÇOCUKTA RIZA ARAMAYA GİDİLECEK
Tasarıda akranlar arasındaki cinsel ilişkide bir ayrım yapılmadığını da belirten Kerestecioğlu, “Genç hukuku diye bir hukuk yok bizim ülkemizde. Çocukların cinsel ilişkisini de çok ciddi biçimde cezalandırıyor bu tasarı. Çocukların birbiriyle olan, flörtü, öpüşmesi ya da cinsel ilişkisi bir büyükle aynı şekilde cezalandırılamaz. ” dedi.

Tasarıda yer verilen 12-15 yaş ayrımlarına da tepki gösteren Kerestecioğlu, “Mağdur 12 yaşından küçükse daha fazla ceza getiriliyor, bu sefer 12-15 yaş arasında rıza mı vardı tartışmalarına gidilecek. Bu ülkede 18 yaş altındaki herkes çocuktur diyorsak yasalar da buna göre yapılmalı” diye konuştu.

Tasarıda yer alan yayın yasağına ilişkin ise Kerestecioğlu şu eleştirilerde bulundu: “Yayın yasağı çocuğun üstün yararı düşünülerek yapılmalı. Ama istismarın gerçekleştiği kurumları korumak için ve istismarı örtbas etmek için bir malzeme olarak kullanmayalım.”

‘FETVA VERENLER DE İSTİSMARIN ORTAĞIDIR’
HDP’li Meral Danış Beştaş da cinsel istismarın yaşanmasına zaman zaman sözleriyle, zaman zaman fetvalarıyla, siyasi açıklamalarıyla katkıda bulunanların da bu kapsamda aslında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Kadınlara yönelik suçlarda uzaklaştırma ve tedbir kararlarına rağmen kadınların can güvenliğinin sağlanamadığının altını çizen Beştaş, çocuk istismarı suçlularının takip edilmesinin, çocuklarla ilgili alanlarda çalışmasının yasaklanması konusunda uygulamada endişeleri olduğunu dile getirdi. 

İSTİSMARIN TEMELİNDE CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ YATIYOR
HDP Milletvekili, Dirayet Dilan Taşdemir de komisyon görüşmelerine ve yasanın hazırlık sürecine kadın ve çocuk hak örgütlerinin dahil edilmemesini, görüş ve önerilerinin alınmamasını eleştirdi. Taşdemir, görüşlerine başvurulmasını istedikleri kadın ve çocuk örgütlerini de dilekçe ile komisyona ilettiklerini açıkladı.

Türkiye’de istismar sorununun temelinde cinsiyet eşitsizliğinin yattığına dikkat çeken Taşdemir, “Cinsiyet eşitsizliğini engellemek için ciddi adımlar atmamız gerekiyor. Bunu yapmadığımız sürece kısmi çözümler konuşuyoruz, bunlar da sorunu çözmekten uzak kalıyor; hadım da etseniz, başka başka mekanizmalar da uygulasanız bu sorun bitmeyecek. O açıdan toplumsal dönüşümünü de zihniyet dönüşümüne getirecek bir perspektife ihtiyaç olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. Taşdemir, çocuk istismarını önlemede en önemli adımlardan birinin erken yaşta evlilikleri önlemek olduğunu da vurguladı.

CHP: SUÇU ARTIRALIM DERKEN CEZASIZLIKLA KARŞILAŞIYORUZ
CHP grubundan söz alan Şenal Sarıhan da tasarının ceza artırımlarını esas almasına ilişkin itirazlarını şöyle dile getirdi: “Ceza çok yüksek ise –ki şimdi bunları öneriyoruz- yargıçlar ceza vermek yerine beraata yöneliyor. Beraata yöneldiği zaman indirimlere yöneliyor. O zaman suçu engelleyelim derken cezasızlık olgusuyla karşılaşıyoruz Cezayı artırmak çözüm değil. İstismarı önlemek için gerekli önlemleri almak zorundayız. Belki benden ‘daha çok ceza’ diyeceğimi düşünebilirsiniz ama hayır, daha çok ceza değil, daha çok önlem, daha çok koruma. Bunu sadece kamuoyunu tatmin etmek için yapıyorsanız, kamuoyu bundan tatmin olmaz.”

‘MESELE CİNSEL ORGANIN SÖNÜK DURUP DURMAMASI DEĞİL’
Çocuğa yönelik suçları önleme noktasında da maddeler barındıran, Çocuk Koruma Yasası’nın da kurumsallaşmadığı için olumlu sonuç veremediğine dikkat çeken Sarıhan, hadım konusuna da değindi. Kimyasal hadımım Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu vurgulayan Sarıhan, “Mesele cinsel organın sönük durup durmaması değil, mesele aklın, vicdanın ne kadar net olduğu konusudur” dedi.

Tasarıda yer alan tüm istismar mağdurlarının aynı merkezlere başvurması maddesine de karşı çıkan Sarıhan, “İstismar edilmiş bir çocuğu, cinsel şiddete maruz kalmış kadınla ve onun eylemcileriyle, faillerle bir arada onaramazsınız” dedi. Sarıhan çocukların fail olduğu durumda da devletin koruma görevinin olduğuna dikkat çekerek yasada çocukların istismar suçlusu olduğu durumlar için yeni bir düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı. Sarıhan, tasarıda “fuhşa sürükleme” suçunda ceza artırımı yapılmadığını da belirtti ve bu konuda artırım yapılması gerektiğini söyledi.

Sarıhan, çocuk yaşta evliliklerin önüne geçilmesi, akranlar arası cinsel ilişki konusunda ayrı bir düzenleme yapılması, “genç hukuku” diye bir hukuk sisteminin değerlendirmeye alınması önerilerini de sıraladı.

CHP’li Candan Yüceer de çocuk istismarı alanında çalışmalar yapmış uzmanların ve kurumların listesini komisyona ilettiklerini belirterek bunların görüşlerine başvurulmasını istedi.

Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM) hakkında da konuşan Yüceer, “ÇİM’lerin amacı çok iyi ama yasal anlamda tam oturmuş bir sistem değil. Ama tasarıda çocuk mağdurların erişkin mağdurlarla bir araya geleceği ve suç niteliğinde hiçbir ayrım yapmadan, ÇİM’lerin zaten şu an zor yürüyen sistemini tamamen tıkayacak şekilde sayılar ve çalışmalar artacak. Bu konuda tekrar bir düzenlemeye ihtiyaç var” diye konuştu.

Yayın yasaklarıyla ilgili de konuşan Yüceer, “Mağdurun mahremiyetini korumak isterken istismarcının mahremiyetini korumamalıyız. Çünkü toplumsal farkındalığın ve duyarlılığın artırılmasında medya çok önemli” uyarılarında konuştu.

Devlet Memurları Kanununda yapılmak istenen değişikliğin ve hakimler için ceza indirimlerinde gerekçe açıklama gerekliliğinin zaten var olduğuna dikkat çeken CHP Milletvekili İlhan Cihaner “Bunların tekrar tasarıya konması, popülist kaygılarla bu yasanın getirildiği gibi bir sonucu doğuruyor” değerlendirmesinde bulundu.

MHP: ÇOCUK YAŞTA EVLİKLERE GÖZ YUMULMAMALI
MHP grubu adına konuşan Deniz Depboylu da tasarıya ilişkin önerilerini şöyle sıraladı: “Hem failin hem mağdurun çocuk olduğu duruma ilişkin tasarıda bir düzenleme yok. Bu önemli bir ayrıntı. Ayrıca çocuklar arasındaki cinsel birliktelik veya cinsel davranışlar konusunda daha dikkatli davranmamız gerekiyor. Kültürümüze ve geleneklerimize bakarak Amerika’daki gibi, Fransa’daki gibi, çocuk cinselliğine onay verecek yaklaşımlarda bulunmak gibi yani boşluk yaratma durumu talep etme gibi bir şeyimiz olmaz. Ancak adaletin doğru işlemesi, çocukların korunması, rehabilitasyonun sağlanması ve daha sonraki yaşamlarında daha sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmeleri için, işledikleri suçun niteliğine göre orantılı bir şekilde ceza alması noktasında bence biraz daha çalışılmalı. 18 yaş altındaki çocuklara imam nikâhı yoluyla evlilik ilişkisini tahsis edenlere ceza verilmeli. Bunu yapan dinî görevliler, aile büyüğü, komşu... kim bu suçu işliyorsa ceza almalı. Mecliste Çocuk Hakları Komisyonu adıyla daimi komisyon kurulmalı.

AKP’Lİ VEKİLLER HADIMI SAVUNDU, MUHALEFETE YÜKLENDİ
AKP grubundan konuşan Fatma Benli de tasarıda sadece ceza artırımı değil, başka konularda da düzenlemeler yapıldığı savundu. “Cezaların arttırılması önemli ama bizim için önemli olan vakaların engellenmesi” diyen Benli, önleyici yaptırımlar olarak da şunları sıraladı: “Haberleşme hürriyetini ortadan kaldırmayacak ama basın hürriyeti, basının düzenlenmesi ve çocuğun tekrar tekrar mağdur olmasının engellenmesi gibi hususlar ya da tekrar çalışmanın, çocuklarla ilgili alanlarda çalışmanın engellenmesine ilişkin düzenlemeler bence değerli. Ben kastrasyonun çok gerekli olduğunu düşünüyorum ve cezaların da ağırlaştırılmasında yanayım çünkü toplumun vicdanı sızlıyor. Bizi arayıp ‘Neden idam yok bunlara’ diyorlar. Yani bu kadar ağır cezaları toplum istiyor. Gerekirse eğer bu bir çocuğu öldürdüyse bana kalırsa idam da edelim yani biz kimi kayırıyoruz?”

KOMİSYONDA KAVGA ÇIKTI
AKP’li Nursel Reyhanlıoğlu ise var olan cezaların caydırıcı etkisi olduğunu düşünmediğini belirterek hadımı savundu. Reyhanlıoğlu CHP ve HDP’nin faile sahip çıkan yorumlar yaptığını ileri sürünce de komisyonda tartıma yaşandı. Reyhanlıoğlu “‘Bu ceza mağdurları şöyle etkileyecek, vücutsal bütünselliğini etkileyecek’ bilmem ne… Gidelim madem, bunları kucaklayalım. Eğer tecavüz ettiyse o çocuğa en ağır cezayı vermemiz lazım” diye konuştu.

Bakanlık Müsteşarlarının da konuşmalarının ardından toplantı sonlandı. Çocuk istismarı yasa tasarısı bugün Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu gündemine geldi ve ardından da Adalet Komisyonunda görüşülecek ve Adalet Komisyonunda tasarının kabul edilmesi durumunda TBMM Genel Kuruluna gönderilecek. 


İlgili haberler
Zina, idam, hadım... Çocukları bir de devlet eliyl...

Çocuk istismarını zinaya, hadıma, idama bağlamak, iktidarın çocukları çocuk olmaktan çıkaran, kadınl...

5 MADDEDE SAYIYORUZ: Çocuk istismarında gerçek önl...

Çocuklara cinsel istismar gündem olduğunda hissettiğimiz duyguların başında öfke ve çaresizlik geliy...

Hükümetin hadım ve 12 yaş ısrarı tasarıda

Çocuk istismarında Hükümetin haftalardır gündeme getirdiği yasa tasarısı TBMM Başkanlığına sunuldu....