DİSK, KESK, TTB ve TMMOB şiddete karşı ‘acil eylem planı’ talep etti
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, kadına yönelik artan şiddete karşı taleplerini açıklayarak, acil eylem planını oluşturulması çağrısı yaptı: ‘Evde kal’ söylemi sınıfsal ve cinsiyetçi.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB Kadın Temsilcilikleri, pandemi sürecinde kadınların yeni sömürülere rıza gelmediklerini açıkladı. Yazılı olarak yapılan açıklamada “Temel sağlık hakkı çerçevesinde izole kalabilmek, sınıfsal olduğu kadar cinsiyet eşitsizliği sorunudur” diye belirtildi. Salgın sürecinde “Evde kal” önleminin sınıfsal ve cinsiyetsel yönlerine, infaz yasasında yapılan değişikliğe ve kadınların yaşadığı sorunlara dikkat çekildi.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB Kadın Temsilcilerinin yaptığı ortak açıklama ile COVID-19 pandemisiyle mücadelede, virüsün yayılmasının izolasyon ve fiziksel mesafelenme ile önlenebileceğine ancak bunun hem sınıfsal hem de cinsiyet eşitsizliği sorunu olduğunu belirtti. “Evde Kal” uyarılarının kadınlara, bakım yükü ve hane içi emeğin görünmez kılındığı geleneksel cinsiyet rollerini kabullenmek anlamına geldiği açıklandı.

‘KADINLAR SAĞLIK VE ÇALIŞMA HAKKI İKİLEMİNDE BIRAKILMAMALI’
Türkiye’nin koronavirüs pandemisinden önce de içinde bulunduğu ekonomik krize, sağlık krizi eklenmesi ve halkın bundan etkilenmesi konusuna değinilen açıklamada, “Ekonomik kriz ve sağlık krizi nedeniyle işten çıkarılmak, ücretsiz izne zorlanmak gibi bedeller ödemek istemiyoruz. Tüm kadınlara iş ve gelir güvencesi verilmelidir. Kadınlar sağlık hakkı ile çalışma hakkı arasında seçim yapmak ikileminde bırakılmamalıdır. Sağlık alanında çalışanların 2/3’ünden fazlasının kadınlardan oluşuyor. Sağlık alanında kadınlar ya kendilerinin ya çocuklarının sağlığını tehlikeye atarak çalışmak ya da ücretsiz izin alarak geçinme zorluklarıyla karşı karşıya bırakılmaktadır” ifadeleri yer aldı.

‘EVDE KALMAK KADINLAR İÇİN EMEK SÖMÜRÜSÜNÜ ARTIRIYOR’
Birleşmiş Milletler’in salgın dönemlerinde, artan hane içi kadına yönelik şiddet üzerine hazırladığı rapordan örnekler verilen açıklamada “Evde kalmak kadınlar için emek sömürüsünü artırıyor. 65 yaş üstü kişiler ve büyük çoğunluğu çocuk olan 20 yaş altı kişilere uygulanan evden çıkma yasağı ile birlikte kadınlara özgü bir görevmiş gibi adledilen ev içi bakım sorumluluklarını yerine getirmek, eş/sevgili, çocuk, bakıma muhtaç yaşlılar ile ilgilenmek hane halkının temizlik, yemek, çamaşır vb. artan ev işlerini yapmak kadınlara yüklenmektedir. Sonuç olarak kadınların görünmez emeklerini ve ev içi cinsiyetçi emek sömürüsünü daha da artırmaktadır. Evde kalmak, ev içi şiddeti ve istismarları artırmaktadır. Evlerin, kadınlar için hiçbir zaman ‘mutlak güvenli’ yerler olmadığını, aksine Birleşmiş Milletler raporlarında da belirtildiği gibi ‘kadınlar için en tehlikeli yerler’ olduğunu biliyoruz. Bu salgın sürecinde de, evde olmak bir sağlık tedbirinin zorunlu hali iken kadınlar kendilerine şiddet uygulayan erkeklerle bir arada yaşamaya zorlanmakta, bu evlerde daha çok psikolojik, cinsel ve fiziksel şiddete maruz kalınmaktadır” denilerek pandemi sürecinin kadınlar için çok daha zor olduğu belirtildi.

‘SAĞLIK İÇİN EVDE KALMAK ADALETİ ENGELLEMEMELİDİR’
İnfaz yasasında yapılan değişiklik kapsamında cinsel istismar suçlularına da af anlamına gelen yasal değişikliğin eleştirildiği açıklamada şunlara yer verildi; “COVID-19 salgınından yararlanarak, siyasal iktidarın kadın katillerini, istismarcıları serbest bırakma ve aklama girişimleri kabul edilemez. Sağlık için evde kalmak adaleti engellememelidir. Cinsel istismarcıların affı, infaz yasasındaki değişiklik kapsamından çıkarılmalıdır. 6284 sayılı Yasa etkili bir biçimde uygulanmalı ve kadına yönelik artan şiddete karşı acil eylem planı oluşturularak hayata geçirilmelidir”.

‘KADINLAR EN TEMEL SAĞLIK HİZMETLERİNE ERİŞEMİYOR’
Bu süreçte kadınların sağlık hizmetlerine erişimde de sorun yaşadığı belirtilen açıklamada, “Sosyal güvenceden ve nitelikli sağlık hizmeti alabilecek gelirden yoksun güvencesiz koşullarda çalışan kadınlar sağlık hakkına erişemiyor. Şiddete maruz kalan kadınlar, gerek virüs bulaşma riski gerekse hastanelerin virüsle mücadeleyi öne almaları nedeniyle ihtiyaç duydukları en temel sağlık hizmetlerine dahi erişemiyor. Kadın sağlığına ilişkin sorunların çözümü yanı sıra aile planlaması, gebe izlemi, doğum öncesi ve sonrası bakım ve izlem, ana-çocuk sağlığı hizmetleri, kronik hastalıkların izlemi, menapoz dönemi sağlık sorunları gibi temel hizmetlerin sürdürülmesi gerekmektedir. Kürtaj hakkının suistimale uğramaması için gereken önlemler alınmalıdır” uyarıları yapılarak bunların önündeki engellerin kaldırılması ve pandemiye dair geliştirilen politikaların cinsiyet eşitliği gözetilerek tekrar ele alınması talep edildi.

İlgili haberler
GÜNÜN DİKKATİ: Koronovirüs sürecinde Ekmek ve Gül’...

Ekmek ve Gül olarak ‘Koronavirüs salgını sürecinde şiddete karşı 10 acil talep’ ile virüs kadar tehl...

GÜNÜN ÖNERİSİ: TKDF’den pandemi döneminde şiddete...

TKDF Başkanı Canan Güllü, insanların eve kapanması sonrası kadına şiddette yaşanan artışa karşı alın...

DİSK Kadın Komisyonundan kadına yönelik şiddete ka...

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Kadın Komisyonu koronavirüs salgınıyla birlikte ev içi şidd...