Gebze’den kadın işçiler: ‘İşçiye göre değil patrona göre ücret’
Gebze’den kadın işçiler 2021 yılı için açıklanan 2 bin 825 liralık asgari ücrete dair düşüncelerini ifade etti: 'Bu para bize göre değil patronlar nasıl en az zararla kurtulur ona göre hesaplanıyor'

2020 yılını pandeminin de ağırlaştırdığı kriz ile birlikte bitirdiğimiz günlerdeyiz. Ücretsiz izin, kısmi çalışma, işten atma, hak gaspı; hepsi artan yoksulluk olarak işçilerin hayatında yer etti. Özellikle kadın işçiler için yaşam şartları daha da zorlaştı.
2021 yılında milyonlarca çalışan için geçerli olacak asgari ücret net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak belirlendi. Kadın işçiler belirlenen asgari ücrete dair fikirlerini dile getirdi.

Pandemi döneminde hiç durmadan çalıştıklarını anlatan bir gıda işçisi eşinin de çalışmasına rağmen geçinemediklerini anlatıyor: “Ben üç yıldır gıda fabrikasında çalışıyorum. Eşim de başka bir fabrikada çalışıyor. Pandemi süreci boyunca benim çalıştığım fabrika hiç durmadı. Yıllardır asgari ücretle çalışıyorum. Üç çocuğum var. İkisi okuyor ve sınavlara hazırlanıyor. Onların masrafları, faturalar, pazar, market derken aldığımız para yetmiyor.” Aldığı ücret yetmediğinden geçinebilmek için tek tatil gününde evlere temizliğe gittiğini söylüyor. Evde bilgisayarları olmadığını belirten kadın işçi uzaktan eğitim alan iki çocuğu derslere katılabilsin diye kendi telefonunu evde bıraktığını ifade ediyor. 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak açıklanan asgari ücretin asla yeterli olmadığını söylüyor: “Zaten ödemeler, vergiler, hayat pahalılığı derken maaşı çekip eve götürene kadar kuşa dönüyor. Yine öyle olacak. Şimdi 5 litrelik yağ almaya kalksan en az 70 lira. Neredeyse benim bir günlüğüm. Her şeye bu kadar zam gelirken o para nasıl yetsin?”

‘VİRÜS BİTERSE TEMİZLİK İŞİM ARTAR!’

“Ben bu yaşıma kadar (37) bir sürü yerde çalıştım. Hiçbir yerde işçiye değer verildiğini, yaşamının kıymetinin olduğunu görmedim. Yine öyle oldu.” Yeni yıldan beklentisi ise 2020’nin sırtına yüklediği ekonomik yükün biraz hafiflemesi yönünde: “Tek umudum virüsün bitmesi. Çünkü koronavirüs bu kadar yaygın olmadan önce temizlik işi daha çok oluyordu. 2021’de virüs inşallah biter de daha çok temizlik işi olur, oradan biraz para geçer elime.”

'BİR KİLO KIYMAYI 4 AY KULLANIYORUM’

Hazır yemek sektörüne üretim yapan bir fabrikada çalışan başka bir kadın işçi ise asgari ücretin 3 bin olacağını tahmin ettiğini hatta yeni yıldan dilediğinin bu olduğunu söyleyerek başlıyor sözüne: “Ama yine olmadı. Bari vergilerden muaf tutulsak, tükettiğimiz ürünlere yapılan zamlar geri çekilse bir anlamı olur. O da yok. Benim o yüzden 2021'den bir beklentim kalmadı. Mesela ben üç dört ayda bir, bir kilo kıyma alıyorum. Bir kilo kıymayı 4 ay kullanıyorum. Eşimle, ben kendimizi geçtik. İki çocuğumuz var onlar biraz vitamin alsın diye mecbur alıyorum. Et kıymaya göre daha pahalı. Biz de kıyma alıyoruz.”

‘YURT MASRAFI OLMAYACAK DİYE VİRÜSE SEVİNDİK’

Asgari ücrete yapılan zammın yeterli olmayacağını belirten kadın işçi, ailelerin, çocuklarıyla sağlıklı beslenebilmesi için ne kadarlık ücretin gerekli olduğuna dair gerçek bir hesaplanma yapılmasını istiyor: “Bakın sadece gıdayı söylüyorum. Sosyallikmiş, tatilmiş zaten hak getire. Gerçek hesaplama yapılmıyor. Bu para bize göre değil patronlar nasıl en az zararla kurtulur ona göre hesaplanıyor, o yüzden işçilerin ne durumda olduğu devlete göre önemli değil.”

Güvenlik, temizlik, gıda alanlarında işçi çalıştıran başka bir firmada temizlik işçisi olan bir kadın işçi ise 3 binin, 4 binin hayal olduğunu, bu kadar zam yapılacağını beklediğini söylüyor. Ancak bu rakamın geçinmek için yeterli olmadığını vurguluyor. Biri üniversitede iki çocuğu olan işçi kadın bu sene yurt masrafı olmayacağı için virüse sevindiklerinden bahsediyor: “Virüse sevindik dedim ama eşim virüsten kaynaklı ücretsiz izne çıkarıldığında çok zorlandık. Eşim de asgari ücret ile çalışıyor. Oturduğumuz ev kira ve sobalı. Kömür, odun benim maaşımın yarısı zaten. 2 bin 825 lira ile milletvekilleri geçinebilir mi? Şimdi çok zam yaptık diyecekler, madem öyle vergiye girmeyelim veya vergiye girdiğimizde faturaları, mutfak masrafını, çocukların okul masrafını devlet karşılasın. Şimdi benim kızım üniversiteyi bitirince iş bulur biraz rahatlarız diyoruz ama üniversite mezunları iş bulamazken 4 işi yapan adamın lise diploması bile sahte buna rağmen hâlâ çalışıyor.”

Gidişattan umudu olmadığını söyleyen işçi kadın “Eğer biz işçiler ve kadınlar olarak sesimizi yükselirsek, yoksulluğa, işsizliğe karşı bir araya gelirsek o zaman hepimiz için her şey değişir” diyerek karanlığa giden gidişatın direksiyonunu aydınlığa nasıl kırabileceklerini de ifade ediyor.

‘YILDA BİR PANTOLON ALIP TÜM SENEYİ ONLA GEÇİRİYORUM’

Başka bir kadın işçi ise tek başına olmasına rağmen geçinemediğini anlatıyor: “Farklı işlerde çalıştım ve genelde asgari ücret aldım. Kira, faturalar derken bana hiçbir şey kalmıyor. Kendime özel olarak hiçbir şey yapacak durumda değilim. Aç kaldığım günler bile oldu. Kendime yılda bir pantolon alıp tüm seneyi onla geçiyorum. Çünkü kıyafete, çantaya verecek milyonlarım yok. Çalıştığım yerde genç kadın işçilerin çoğu aynı durumda.”
“Maaşta hayalini kurduğumuz tek şey maaşın ertesi günü hangimizin sabah işe gelirken simit alacağı, tabii o da para kalırsa” diyerek paranın gelir gelmez nasıl eridiğini anlatıyor kadın işçi. “Bu para hiçbir işçinin sağlıklı, mutlu yaşaması ve geçinebilmesi için yeterli değil. Aldığımız para iş yükümüzün, iş yerinde yaşadığımız baskının yanından bile geçemez. Şimdi 500 lira zam yaptık diye daha çok baskı yapacaklar.”

Fotoğraf: Walter Otto/Unsplash

İlgili haberler
Gazi Mahallesi’nden kadınların 2021 yılından talep...

Gazi Mahallesi perşembe pazarında ve halk ekmek kuyruğunda kadınlara 2021 yılından ne beklediklerini...

Henüz 15 yaşında bir işçi, hayal kurmayı dahi unut...

Esenyalı Mahallesi’nde bir ailenin üç çocuğu çalışıyor. Evin abisi tersanede, ablası gıda fabrikasın...

Boğazına kadar borçla yaşamak: Artık nefes alamıyo...

Hükümet bütçe görüşmelerinde ülkenin açlık ve yoksulluk gerçeğini yok saysa da boğazına kadar borç,...