İşçi kadınların dertleri de talepleri de ortak
Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Derneği olarak geçtiğimiz hafta işçi kadınlarla buluşarak çalışma koşullarını konuştuk. Gördük ki dertler büyük, çare ise mücadelemizde.

Geçtiğimiz hafta farklı iş kollarından işçi kadınlarla derneğimizde yan yana geldik. İş kolları farklı olsa da kadınların sorunları ortak; ağır çalışma koşulları, düşük ücret ve sömürü...
Avukat Elvan Olkun'un sorularımızı cevapladığı ve çalışma yaşamına ilişkin bilgilendirmelerde bulunduğu toplantı gösterdi ki işçi kadınların birbirine çok benzer dertleri var ve çoğu çalışma koşullarına özgü. Dertleri ortak olan kadınların haliyle talepleri de ortak oluyor. Bu da insanca çalışma koşullarından geçiyor... Bunu nasıl edeceğinin az çok bilincinde olan işçi kadınlar sohbet aralarında birbirlerine de telkin de bulunuyor: Mücadele edeceğiz, başka yolu yok.

‘SESİMİZİ ÇIKARMADIKÇA SÖMÜRÜ ARTIYOR’
Toplantıda ilk olarak temizlik firmasında çalışan bir işçi kadın söz aldı. Devletin işçi maaşlarından yaptığı gelir vergisi kesintisinin neden bu kadar çok olduğunu ve durmadan arttığını, “Asgari ücretlilerden bari vergi kesintisi yapılmasın sanki çok mu kazanıyoruz da kesiyorlar” şeklinde sordu.

Daha sonra edebiyat öğretmeni olduğu halde ataması yapılmayan ve Gebze'de bir çikolata fabrikasında çalışan genç bir kadın “Ben yıllarca ücretli öğretmenlik yaptım, 10 yıl çalıştığım halde sigortalı çalıştığım süre 5 yıl gibi gözüküyor. Ataması yapılmayan benim gibi bir sürü insan başka işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Ne yapmamız gerek bilmiyorum’ sorusuna başka bir kadın işçi şöyle cevap verdi; “Mücadele edeceksiniz, başka şansınız yok.”

İŞKUR' a bağlı olarak bir okulun temizlik işlerinde çalışan bu kadın işçi de “Çalışma koşullarına itiraz etme şansımız olmuyor. Çünkü bu işi bile zar zor bulmuş oluyorsun ve ‘işimden olmayayım’ diye düşünüyorsun” dedi.

Başka bir kadın işçi ise; “Bizler maaş bordrolarımızı bile görmüyoruz, işe başlarken nasıl bir sözleşme imzaladığımızı bile bilmiyoruz. O yüzden de işveren istediği gibi at koşturuyor. En ufak bir hak arama ya da soru sorma durumunda ya azarlanıyorsun ya da kötü muamele görüyorsun” diye tartışmalara ortak oldu.

Kocaeli’de yeni yapılan tramvayın inşaatında temizlikçi olarak çalışan bir kadın da, “Hukuk diye bir şey yok, her şeyi geçtim vicdan da yok. Bizim işimizin, emeğimizin patronlar gözünde bir değeri yok. Kadınlar sesini çıkaramıyor, sesini çıkaramadığında da sömürü daha çok artıyor. Herhalde bütün kadınların birleşip grev yapması gerekiyor ki bir sonuç alalım.” diye kendini ifade etti.

Sorularımızı cevapladıktan sonra Avukat Elvan Oklun da “Bahsettiğiniz sorunlarla çalışan herkes karşılaşıyor ama bu sorunların çözümü her zaman hukuk aracılığıyla olmayabiliyor. Bazen işçiler kendi yolunu açmak zorunda kalabiliyor. Hiç direnişle karşılaşmamış bir patron bahsettiğiniz haksızlıkları daha kolay yapabilirken, ne zamanki çalışan birlik olarak haklarını talep etmeye başlıyor o zaman talepleri dikkate almak zorunda kalıyorlar” dedi.

İlgili haberler
Suriyeli işçi kadınlar anlatıyor

Savaş nedeniyle Türkiye'ye gelmek zorunda kalan Suriyeli mülteciler için aradan geçen onca yıla rağm...

İşçi kadının fendi

Aslında o da istiyormuş hakkını aramayı, fakat beni kıskanıyormuş. Ben ona göre girişken olduğum içi...

Sigortalı çalışmak güvence, sendikalı çalışmak X l...

Özlem Akdağ, taşeron işçi. Geçen yıl sendikalaştıkları için işten atılan Özlem işe geri sendikalı ol...