İstanbul Sözleşmesi'nin feshine dava: Karar Anayasa’ya aykırıdır!
Cumhurbaşkanı kararıyla İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesine karşı Anayasa’ya aykırı olması nedeniyle dava açıldı.
ADANA BAROSU: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ HALA YÜRÜRLÜKTEDİR

Adana Barosu Kadın Hakları Merkezi, İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanı kararının Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesi ile dava açtı.

Adana Barosu, İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanı kararının iptali için Danıştay’a gönderilmek üzere Bölge İdare Mahkemesi’nde “Anayasaya Aykırılık ve yürütmenin durdurulması talebiyle” dava açtı.

Adana Adliyesi Taş bina önünde gerçekleştirilen açıklamada konuşan Adana Barosu Kadın Hakları Merkezi Koordinatörü Avukat Sinem Tanrısınatapan İstanbul Sözleşmesi’nin hala yürürlükte olduğuna dikkat çekerek kadınların gerici, karanlık güçlere pazarlık konusu yapılmasına izin vermeyeceklerini söyledi.

Kararın hukuka ve usule aykırı olduğunu ama en başta kadın haklarına, eşitlik ve özgürlüğe aykırı bir karar olduğunu ifade eden Tanrısınatapan şunları söyledi, “Bu kararın kaldırılması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bir takım tarikatlara, karanlık çağ dışı zihniyetlere pazarlık konusu olmayacağımızı bir kez daha haykırıyoruz. İstanbul Sözleşmesi yaşatır ve İstanbul Sözleşmesi hala yürürlüktedir” dedi.


MERSİN BAROSU İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN FESHİNİN İPTALİ İÇİN DAVA AÇTI

Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile çekilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, fesih kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay’a dava açtı. Yeşilboğaz açıklamasında, “İstanbul Sözleşmesi’nin, bir gece Cumhurbaşkanlığı kararıyla aniden ortadan kaldırılması ve imzamızı çekmemiz hukuken kabul edilebilecek bir uygulama değildir” dedi.

‘HUKUKEN KABUL EDİLEBİLECEK BİR UYGULAMA DEĞİL’

Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz yaptığı açıklamasında, “Türkiye’de mağdur olan kadın, çocuk ve tüm bireyler için en büyük güvencelerden bir tanesi olan ve İstanbul adıyla özdeşleşen İstanbul Sözleşmesi’nin, bir gece Cumhurbaşkanlığı kararıyla aniden ortadan kaldırılması ve imzamızı çekmemiz hukuken kabul edilebilecek bir uygulama değildir. Hukuka aykırı olduğunu düşündüğümüz Cumhurbaşkanlığı kararının iptali için Mersin Barosu olarak Danıştay’a gönderilmek üzere Mersin İdare Mahkemesi’ne dava açtık. Türkiye’de yaşayan tüm bireyler için bir hukuk koruma sağlayan İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasından vazgeçilmesi, açıkça bizim bir hukuk devleti olmadığımızın en önemli göstergelerinden birisidir. Hukuka aykırı bu durumun ortadan kaldırılması için Mersin Barosu olarak sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadesini kullandı.

Fotoğraf: Evrensel

İZMİR BAROSU: DAVA KONUSU İŞLEM YOK HÜKMÜNDEDİR

İzmir Barosu, “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararını Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması talepli olarak Danıştay’a başvurdu.

İstanbul Sözleşmesi’nin doğrudan hukukun üstünlüğü ve insan haklarının korunması kapsamında olduğundan İzmir Barosu’nun dava açma ehliyeti olduğu ifade edilen dilekçede kanun niteliğinde olan uluslararası sözleşmelerle ilgili tasarruf yetkisinin, Anayasa’nın 90. maddesine aykırı olarak tek başına yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanına verilmiş olmasının açıkça Anayasa’ya aykırılık teşkil ettiği ve dava konusu işlemin dayanağı olan bu düzenlemelerin öncelikle Anayasa’ya aykırılığı sebebiyle itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesi’nin önüne taşınması gerektiği ifade edildi.

Dava konusu işlemin fonksiyon gaspı sonucu ortaya çıkmış yok hükmünde bir işlem olduğu ifade edilen dilekçede çekilmeye karar verilen, “6251 sayılı Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin Uygun Bulunduğuna Dair Kanun, 29.11.2011 tarih ve 28127 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kısaca İstanbul Sözleşmesi olarak adlandırılan bu Sözleşme’nin Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca kanun niteliği kazandığı açıktır” denildi.

Dava konusu işleme ilişkin hukuki mevzuatın detaylı bir şekilde açıklandığı dilekçede İstanbul Sözleşmesi’nin şiddeti çok yönlü olarak tanımlaması, aile yerine hane içi şiddeti tariflemesi, her türlü ayrımcılığın ve şiddetin önlenmesi için tedbirler alınmasına dair somut görevlendirmeleri nedeniyle gerisine düşülmemesi gereken bir kazanım olduğu ifade edilerek “kazanılmış hakların geriye götürülmezlik ilkesi bakımından değerlendirdiğimizde de usul olarak yok hükmünde olan bu işlem hukuka aykırıdır” ifadeleri kullanıldı. 

“Türkiye’de mevcut hukuki düzenlemelerin uygulanmalarını sağlamak adına bir dizi önlemin alınması, alınan önlemlerin arttırılması gerekirken İstanbul Sözleşmesi’nin feshi yönündeki Cumhurbaşkanı Kararı ülkedeki tüm kadınların yaşam hakkı bakımından ele alındığında, cinayetlere kapı aralamaktadır” denilen dilekçede aile içi şiddetin tüm mağdurlarını koruyan, devlete pozitif yükümlülükler yükleyen bir yasal düzenleme için yapılan işlemin açıkça hukuksuz ve haksız olduğu ifade edildi. 

5230 KADIN İÇİN KORUMA KARARI ALINDI

İzmir Barosu’nun bu alanda yaptığı çalışmalara da yer verilen dilekçede Yasa yürürlüğe girdikten bu yana İzmir Barosu Adli Yardım Servisi’ne 32.870 kadının başvurduğu, İzmir Barosu Başkanlığı’na bağlı olarak, 25 Kasım 2011 tarihinde kurulmuş olan İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi aracılığı ile 5230 kadın için 6284 Sayılı Yasa kapsamında koruma kararları alındığı, acil barınma yerine ihtiyacı olması halinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi ile irtibata geçilerek sığınma evine girişinin sağlandığı, karşılaşılan diğer hukuki ve cezai süreçlerle ilgili İzmir Barosu’na bağlı Adli Yardım ve CMK servisleri aracılığı ile şiddete maruz kalan kadınlara ücretsiz avukat görevlendirmesi yapılarak süreçlerin aynı avukat tarafından bütünsellikle takibi sağlandığı ifade edildi.


DİYARBAKIR BAROSU: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞAYACAK

Diyarbakır Barosu da İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesine dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin iptali için yürütmenin durdurulması talepli Danıştay'a başvuru yaptı. Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın’ın açtığı iptal talepli davanın duyurusu, baronun internet sitesinde “#İstanbulSözleşmesiYaşayacak” etiketiyle yapıldı. 

ÖNCE ÇOCUKLAR VE KADINLAR DERNEĞİ DE DAVA AÇTI

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının ardından Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği ile Eski YARSAV Başkanı Eminağaoğlu, kararın iptali için ayrı ayrı dava açtı.

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği ve Eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, ayrı ayrı açtıkları davalarla sözleşmeden çekilme kararını yargıya taşıdı.

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği'nin Twitter hesabından yapılan paylaşımda, “Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak, 20.03.2021 tarihinde gece yarısı 02.00’de İstanbul Sözleşmesi’ni feshettiğini ilan eden Cumhurbaşkanı Kararına karşı, bu gece saat 02.00’de, Danıştay başkanlığına hitaben, işlemin iptali hakkında dava açmış bulunuyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Dernekten yapılan açıklamada hukuken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleşmeden çekilme kararının hükmü olmadığı vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:

"Türkiye Cumhuriyeti Devleti kanunla yürürlüğe giren bir milletlerarası sözleşmeden, Cumhurbaşkanı Kararıyla taraf olmaktan çıkarılamaz. Kadınların yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’de tek bir kadının bile şiddete maruz kalmayacağı güne dek, buradayız, mücadele edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ne dokunmayı #AklınızdanBileGeçirmeyin.”


ESKİ YARSAV BAŞKANI EMİNAĞAOĞLU'NDAN DAVA

Eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da Türkiye'nin sözleşmeden çekilmesi kararını Danıştay'a götürdüğünü açıkladı.

Eminağaoğlu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Dün bir TV programında yaptığım çağrı üzerine bir müvekkilimin adına İstanbul Sözleşmesi hakkında Danıştay'da dava açılmıştır" dedi ve dilekçe örneğini paylaştı.

HKP: ‘ANAYASA’YA VE HUKUK’A AYKIRIDIR’

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine karşı Danıştay’a başvuruda bulundu.

HKP avukatları Ayça Okur, Doğan Erkan, Sait Kıran ve Metin Bayyar, İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararına karşı yürütmenin durdurulması ve iptal edilmesi istemiyle Cumhurbaşkanlığı hakkında Danıştay 10.Dairesi’nde dava açtı.

Dava dilekçesinde, “9 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3. Maddesinin Anayasanın sayılan maddelerine aykırılığı iddiamızın kabulüyle iptali ve iptal kararı verilene kadar maddenin uygulanmasının tedbiren durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi” talep edildi.

HKP avukatları tarafından Danıştay’a verilen dava dilekçesinde, İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı kararıyla feshedilmesinin Anayasa’ya, Kanun’a, Hukuk’a aykırı bir karar olduğunu vurgulanarak iptali edilmesi gerektiği belirtildi.


DEVA PARTİSİ DE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NİN FESHİNE KARŞI DAVA AÇACAK

DEVA Partisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına karşı dava açacaklarını duyurdu.

Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi kararına karşı DEVA Partisi de dava açıyor.

DEVA Partisi Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen, “Yok hükmündeki bu karardan dönülmesi için tüm Türkiye’den yüzlerce kadın bu usulsüz karara dava açacak ve kadınların, çocukların yaşam hakları için davacı olacağız” dedi.

Kadınlar ve çocukların popülist siyasi yaklaşıma kurban verildğini ifade eden Esen, "İstanbul Sözleşmesi çekilme kararından geri dönülmelidir! Yok hükmündeki bu karardan dönülmesi için tüm Türkiye’den yüzlerce kadın bu usulsüz karara dava açacak ve kadınların, çocukların yaşam hakları için davacı olacağız" dedi.

Manşet fotoğrafı: Volkan Pekal

İlgili haberler
İl il, gün gün eylem planı | İstanbul Sözleşmesi i...

Hafta boyu İstanbul ve İzmir'in pek çok noktasında ve başka illerde alanlara çıkacak olan kadınlar,...

‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz’ diyen kad...

Hafta boyu İstanbul’un pek çok noktasında alanlara çıkacak olan kadınlar, 27 Mart Cumartesi günü yin...

İstanbul Sözleşmesi bizim demek için ses çıkarıyor...

21 Mart Pazar saat 21.00'da balkonlarımızda, pencerelerimizdeyiz ve İstanbul Sözleşmesi için ses çık...