Kadın Hekimlik ve Sağlığı Kongresi: Kapsayıcı bir mücadele platformu vurgusu
İzmir Tabip Odasının düzenlediği Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kongresinde kadınların sorunlarının çözümü için kapsayıcı bir mücadele platformuna ihtiyaç olduğu vurgulandı.

İzmir Tabip Odası Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolunun, uzmanlık dernekleri, kadın örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile birlikte 21-23 Şubat tarihlerinde İzmir Sanat Merkezinde düzenlediği VI. Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kongresi sona erdi. Ağırlıklı olarak kadın hekimlerin yer aldığı kongreye sendika, dernek ve emek örgütlerinden hekim dışı sağlık emekçileri de katıldı.

Kapitalizmin krizi ile derinleşen kadın emeği karşıtı politikaları “kapitalizm, ataerki ve sağlıkta kadın emeği” ekseninde multidisipliner bir yaklaşımla çok yönlü olarak ele alması ve sürdürülecek kadın mücadelesine katkı sağlaması amaçlanan kongre boyunca farklı üniversitelerden kadın akademisyenlerin, tıp ve diş hekimlerinin, DİSK, KESK ve SES temsilcilerinin sunumları yer aldı.

Kongre süresince gerçekleştirilen panellerde ana başlıklar; kadın emeğinin dünü bugünü, kapitalizmde kadının görünmeyen emeği, geçmişten günümüze sağlıkta kadın emeği, sağlıkta kadın emek mücadelesi, örgüt içi istismar ve ifşa süreçleri, krizde kadın sağlığı ve sağlık hizmetlerine erişim, ekonomik şiddet ve kadın ruh sağlığı, kadın sağlık çalışanlarının çalışma yaşamı, sağlık ve işsizlik, göçmen kadınların sorunları oldu. Kadınların yaşamındaki güncel sorunlar, taciz, tecavüz, şiddet, kadın cinayetleri, nafaka ve İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin tartışmalar da kongrenin gündemleri arasındaydı.

Sunumlarda kadın sorunlarının temel sebebi olarak kapitalist sisteme ve çözüm yolu olarak örgütlü mücadele ve kadın dayanışmasına vurgu yapıldı. Ataerkil sistem, din ve toplumsal cinsiyet sistemlerinin kadın emeği ve yaşamına etkileri tartışılırken, özellikli olarak da sağlık alanında artan ticarileşmenin, performans sisteminin, esnek ve güvencesiz çalışmanın kadın sağlık emekçilerine etkileri aktarıldı.


SAĞLIĞI TEHDİT EDEN SİYASAL TEHLİKELER
Panelistler arasında KHK ile ihraç edilen barış akademisyenlerinin çok sayıda olması dikkat çekiciydi. Bu durumu açıklayacak şekilde, sağlık çalışanlarının sağlığını tehdit eden tehlikeler (fiziksel, kimyasal, biyolojik, psikolojik, psikososyal) ifade edilirken altıncı etmen olarak “siyasal tehlikeler” adıyla yapılan yeni vurgu da kabul buldu.

“Kadın emeğinin örgütlenmesinin olanak ve sınırlılıkları” son bölüm olan forum katılımcıların katkı ve önerileri ile tamamlandı. TTB, KESK, DİSK ve TMMOB’un ortak mücadelelerinin kadın örgütleri ile birleşmesi gerektiği, bütüncül bir mücadele anlayışı olması gerektiği, işyerleri temelli platformlar oluşturulması ile daha geniş kitlelere ulaşma olanakları aramak gerektiği; hastanelerde temizlik işçisi kadınlardan öğretim üyelerine kadar tüm meslek gruplarından kadınları kapsayan birliklerin oluşturulması yönünde çalışmalar yapılmasının somut planlar arasında olacağı ifade edildi. Her alanda mücadele veren kadın örgütleriyle ortak mücadele çağrısı yapıldı.

Katılımcıların yaş ortalamasının yüksekliği dikkat çekiciydi; sendikalarda olduğu gibi TTB’de de üyelikten çekilmelerin arttığı, sendikalar ve TTB üzerinde “siyaset yapıyor” gerekçesiyle baskı ve sindirmenin sürdürüldüğü, gençlere ulaşmakta ve örgütlemede yaşanan zorluklar dile getirilirken sonraki kongrelerde sağlık öğrencileri için ayrı bir bölüm düzenlenmesi yönünde karar alındı.

Kongrenin sonuç bildirgesi TTB web sayfasında önümüzdeki günlerde yayınlanacak.

İlgili haberler
Sahi kadınlar sağlık hizmeti alabiliyor mu?

Sağlığa zam geldi! Sağlık hizmetlerinden yararlanmak için ödemek zorunda olduğumuz katkı payları art...

‘Sakıncalı’ bulunan kadın doktorlar anlatıyor ...

Güvenlik Soruşturması nedeniyle özel hastanelerde dahi çalışamayan ve çalışması için 450 gün bekleme...

Kadın hekimler hastanelerde ayrımcılıkla savaşıyor

Erkek hekim olunca halk “Hocam”, “Doktor Bey” diye hitap ederken, kadın hekim olarak “Hemşire Hanım”...