Kadına ve çocuğa karşı suç işlemiş erkekler af ile serbest kalacak
Yeni infaz düzenlemesiyle 31 Temmuz itibarıyla kapalı cezaevlerinde, açık cezaevlerinde bulunan hükümlüler iyi hal affı uygulanacak.

TBMM Genel Kurulunda kabul edilen torba yasa ile cinayet işleyip 20 yıl hapis cezası almış kişi sadece 3 buçuk yıl kapalı cezaevinde kalacak. Cinsel suç işlemişlerde ise bu süre daha da kısa olacak. AKP ve MHP’nin infaz düzenlemesinin Meclis’te kabul edilmesiyle birlikte ağır para cezası alanlar, şartlı tahliyesi geri alınanlar, ikinci kez mükerrirler, gazeteci ve siyasetçilerin de yargılandığı “örgüt suçları” hariç 31 Temmuz itibarıyla kapalı cezaevlerinde, açık cezaevlerinde bulunan hükümlülere iyi hal affı uygulanacak. Kadın ve çocuklara karşı işlenen suçlar da bir kere daha affa uğrayacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen yıl mayıs ayında açık cezaevlerindeki hükümlüler için uygulanan Kovid-19 izinlerinin 31 Temmuz 2023’e uzatıldığını açıklamıştı. 31 Temmuz itibarıyla Kovid-19 izninde bulunan hükümlülerden denetimli serbestliğe ayrılmalarına 5 yıl veya daha az süre kalanlar, tekrar cezaevine dönmeyecek ve kalan sürelerini denetimli serbestlik altında infaz edecek.

31 Temmuz itibarıyla kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler iyi halli olmak şartıyla 3 yıl daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılacak. Ayrıca, bu hükümlüler cezalarının süresine göre en az 3 ay açık ceza infaz kurumunda kalmak şartıyla 3 yıl daha erken denetimli serbestliğe ayrılabilecek. Denetimli serbestlik sürelerine 3 yıl daha eklenecek.

Türkiye'de hapisten izinli çıkan hükümlü erkekler tarafından 2 yılda en az 15 kadın 3 çocuk öldürüldü.

Bu düzenlemenin 31 Temmuz 2023 tarihinden sonra işlenecek suçlar için geçerli olduğuna dair metinde bir ibare bulunmuyor.

Adalet TV sitesi, yeni infaz düzenlemesiyle, hangi suçun ne kadar kapalı cezaevinde kalacağını hesapladı. Adalet Bakanı bu yasanın “af” olmadığını söylemişti ancak bu hesaplara göre kapalı cezaevinde kalan on binlerce hükümlü açık cezaevlerine geçirilecek.
Yeni infaz düzenlemesi ile kapalı ceza infaz kurumunda yatılacak sürelerin şablon cezalar üzerinden hesabı: (hesaplamalar mükerrir olmayan dosyalar için geçerlidir)
CİNAYETTEN 15 YIL HAPİS CEZASI ALAN SADECE 3 AY HAPİSTE KALACAK
- Kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası alan bir kişi 16 yıl kapalı ceza infaz kurumunda kalacaktır.
- Kasten öldürme suçundan 20 yıl hapis cezası alan bir kişi 3 yıl 5 ay kapalı ceza infaz kurumunda kalacaktır.
- Kasten öldürme suçundan 15 yıl hapis cezası alan bir kişi 3 ay kapalı ceza infaz kurumunda kalacaktır.
CİNSEL SUÇLARDAN 9 YIL CEZA ALAN 1 AY YATACAK
- Cinsel suçlardan 10 yıl hapis cezası alan bir kişi 9 ay kapalı ceza infaz kurumunda kalacaktır.
- Cinsel suçlardan 9 yıl hapis cezası alan bir kişi 1 ay kapalı ceza infaz kurumunda kalacaktır.
EŞE KARŞI KASTEN YARALAMADAN CEZA ALANLAR 9 AY HAPİS YATACAK
- Kasten yaralama suçundan (eşe karşı) 10 yıl hapis cezası alan bir kişi 9 ay kapalı ceza infaz kurumunda kalacaktır.
- Kasten yaralama suçundan (eşe karşı) 9 yıl hapis cezası alan bir kişi 1 ay kapalı ceza infaz kurumunda kalacaktır.
- Kasten yaralama (normal) 9 yıl hapis cezası alan bir kişi 1 ay kapalı ceza infaz kurumunda kalacaktır.
İNFAZ KANUNUNDA YAMALAR

Ekmek ve Gül’e konuşan İstanbul Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Barış Işık, her ne kadar Adalet Bakanı “Bu bir af değil” dese de getirilen düzenlemenin fiili bir af olduğunu vurguluyor.

İstanbul Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Barış Işık | Fotoğraf: İstanbul Okan Üniversitesi

“Bugünkü infaz değişikliği geçici bir madde ile yapılıyor. 2020'deki infaz değişikliği o zaman da af diye adlandırılıyordu bazı hocalar tarafından. 2020 değişiklikleri de geçici maddelerle yapılmıştı. Bugün eklenen 10. geçici maddenin 2020’deki değişikliğin bir uzantısı diyebiliriz” diyen Işık, infaz kanununda geçici maddelerle yamalı bohçayı aşan karmaşık düzenlemelerin, kavraması, anlaşılması, uygulaması açısından zor bir durum yarattığını söyledi.

AMAÇ TOPLUMA YENİDEN KAZANMAK DEĞİL, CEZAEVLERİNİ BOŞALTMAK

Bu düzenlemeyle koşullu salıverme ve koşullu salıvermeye hazırlıktaki süreler kısaltılarak erken tahliyenin sağlandığını belirten Işık, bu düzenlemenin amacının belirtildiği gibi “Hükümlüleri topluma yeniden kazandırmak” olmadığının altını çiziyor: “Bu neden yapılıyor? 2020’de çıkan düzenleme hem koşullu salıverme sürecini değiştirmişti, hem de Kovid iznine çıkarma söz konusu olmuştu. ‘Kovid iznine çıkarılan kişiler bu izin sürecinde işte işe girdiler vs. o yüzden topluma yeniden kazanmak için cezaevine koymamak lazım’ diye bir gerekçeden bahsediliyor ama esas olarak amaç cezaevlerini boşaltmak. 2020 değişikliği de böyleydi.”

Hükümlüleri topluma yeniden kazandırmak için bir altyapı ve teorik çalışmalar yapılması gerektiğine dikkat çeken Işık, böylesi bir tartışma ortamının yaratılmadığını ifade ediyor: “Koşullu salıvermenin amacı şudur: ‘Biz insanı bir ömür cezaevinde çürütmeyelim, dışarı entegre edelim, yeniden topluma kazandıralım’ ama burada öyle olmuyor.”

FİİLİ AFFA ADALET BAKANI ‘AF DEĞİL’ DİYOR

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen kanun teklifinin bir 'af' düzenlemesi olmadığını, Kovid-19 izninde bulunan koşullu salıverilme tarihine belli bir süre kalmış iyi halli hükümlülerin kalan cezalarının denetimli serbestlik altında çektirilmesi olduğunu açıklamıştı. Işık, Adalet Bakanının bu açıklamasına dair, “Cezaevlerini boşaltmak üzere yapılan bir şey af mıdır? Pratikte aftır. Ancak bu, bir af kanunuyla yapılmıyor. Koşullu salıverme hükümleri değiştirilerek sağlanıyor. Pratikte bir af aslında. Ama şu an yargının bakış açısın göre ‘bu bir af değildir’ deniyor. Bu anlamda da bu düzenleme eleştirilmelidir” diyor.

ADLİ SUÇLARDA ‘BEN NASILSA ÇIKARIM’IN ÖNÜNÜ AÇIYOR

Işık, fiili affın adli suçların artışına sebep olacak bir atmosfer yaratıp yaratmayacağı sorusuna “Kanun koyucu üç yılda bir düzenli aralıklarla cezaevlerini boşaltmak için bu yönteme başvuruyor. Özellikle adli suçları işleyenler bakımından ‘ben nasılsa çıkarım’ diyenler olabilir kısa vadede. Tabii ki böyle olumsuz sonuçları olacak. Çünkü bu kanunlar yapılırken bunun için ciddi bir ön çalışma söz konusu olmuyor, bilim insanlarıyla bir tartışma ortamı yaratılmıyor” diye yanıt veriyor.

Fotoğraf:TBMM Haber

İlgili haberler
İktidarın kadın düşmanlığı failleri güçlendiriyor

Pervasızca yaşanan kadına yönelik şiddetin, failler tarafından çekincesiz paylaşılmasının altında ne...

İnfaz yasasına karşı 14 örgütten rapor: Çocuğun üs...

İnfaz Yasası hakkında 14 örgüt, ortak bir açıklama yaparak ‘Çocuk İstismarının Affı Olmaz’ çağrısıyl...

İnfaz düzenlemesinin mağduru olacak kadınlardan bi...

Balıkesir’den üniversiteli genç bir okuyucumuzun mektubu, infaz yasasıyla mağdur olacak kadınların h...