Kadınlar çocuk istismarına karşı sokakta: Çocuk istismarı suçtur, aklatmayacağız
İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfında ortaya çıkan çocuk istismarının yankıları yurt genelinde sürüyor.
ESKİŞEHİR


Eskişehirli kadınlar Eskişehir Demokratik Kadın Platformunun çağrısıyla Kanatlı AVM önünde bir araya geldi. Yapılan açıklamada tarikat ve cemaatlerin işlediği suçların hasıraltı edilmeye çalışıldığı ve suçların münferit bir vaka olarak gösterilmeye çalışıldığı ifade edildi. Açıklamanın devamında “Diyanetten, Bakanlıklardan ve hükümetten gelen son açıklamalar adeta malumun ilamı niteliğindedir. Ancak bizler çocuklarımızı bu karanlığa teslim etmeyeceğimizi bir kere daha haykırmak istiyoruz. Çocukları ve kadınları koruyan uluslararası sözleşmeleri uygulamayan, failleri aklayan, cezasızlık politikalarında ısrar eden, tarikatların güdümündeki siyasi iktidar; yaşanan tüm bu suçların ortağıdır. Bizlere dayatmaya çalıştığınız gerici zihniyeti kabul etmiyoruz! Haklarımızla güven içinde, eşit ve özgür yaşayacağımız hayat mücadelemizi çocuklarımız için laik, eşit ve demokratik bir eğitim, özgür bir dünya mücadelemizle birleştireceğiz! Susmuyoruz, korkmuyoruz, karanlığınıza teslim olmuyoruz” denildi.


BALIKESİR


Balikesir Kadın Platformu Alihikmetpaşa Meydanı’nda yaptığı açıklama ile “Çocuk istismarını meşrulaştırmaya çalışan, laik ve demokratik bir ülke olduğumuz gerçeğini yok saymaya çalışan zihniyetin karşısında dimdik durduk, duracağız!” dedi.

BALIKESİR-AYVALIK


Ayvalık Kadın İnisiyatifi 12 Aralık Pazartesi günü Ayvalık Cumhuriyet Meydanı’nda yaptığı açıklamayla çocuk istismarını protesto etti.

“Tarikatlarla iş birliği içinde hem eşitlik hem de laiklik ilkelerine savaş açanlara, kadına şiddeti, ayrımcılığı, çocuklara cinsel istismarı “din” diye “manevi değer” diye meşrulaştırmaya çalışanlara, aileyi korumak adına, çocuk cinsel istismarını affa kalkışanlara, Ayvalık’tan sesleniyoruz, çok öfkeliyiz, öfkemizden korkun!”

BALIKESİR-EDREMİT


Edremit Kadın Platformu 12 Aralık Pazartesi günü Edremit Cumhuriyet Meydanı’nda yaptığı açıklamayla çocuk istismarına tepki gösterdi. 

“Kadınlar ve yoksul emekçiler maddi ve manevi yoksunluk içindedirler. Bu durumları itibarıyla aidiyet ve dayanışma ihtiyacı duyarlar. İşte onların bu ihtiyaçları suistimal edilerek tarikat ve cemaatler cazibe odağı haline gelmesinin sağlanmasına çalışılmaktadır. Yoksul halkın aidiyet ve dayanışma ihtiyacı bir istismar kaynağı olmaktan çıkarılmalıdır ve halkın yaşam standartları yükseltilmelidir. Aksi taktirde yoksul emekçilerin kimsesizliği, örgütsüzlüğü, tarikat ve cemaat gibi suç odaklarını güçlendirmeye devam edecektir.”


BURSA


Bursa Kadın Platformunun çağrısıyla Fomara Meydanı’nda toplanan kadınlar basın açıklaması yaptı. Kadınlar iktidar eliyle eğitimin dinselleştirildiği bir dönemde tarikat ve cemaatlerin de işlediği suçların hasıraltı edildiğine dikkat çekti. Eğitim Sen Bursa Şubesinin her sene okullarda düzenlediği toplumsal cinsiyet temalı resim yarışmasının yasaklanırken bu istismar olayının cezasız bırakılmasının iktidarın karakterini ortaya koyduğu ifade edildi.

Tarikat ve cemaatlerin hâlâ Milli Eğitim Bakanlığıyla ilişkilerinin sürdüğünü ifade eden kadınlar açıklamayı şu sözlerle sonlandırdı:

“6 yaşındaki çocukları evlendiren, istismarı meşrulaştıran gerici, ataerkil zihniyetinizi kabul etmiyoruz! Çocuklarımızı karanlığınıza teslim etmeyeceğiz. Laik, ana dilinde, eşit ve demokratik bir eğitim, çocuklarımıza özgür bir dünya bırakma mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!”


BODRUM


Bodrum Kadın Platformu’nun çağrısıyla Belediye Meydanı’nda toplanan kadınlar basın açıklaması yaptı. Kadınlar istismarın aklanmasının kabul edilemeyeceğini ifade ederek sorumluların yargılanmasını istedi. Görülen davanın takipçisi olduklarını ifade eden kadınlar “İstismarı da istismarcıları da aklamanıza izin vermeyeceğiz” dedi.

MERSİN


Mersin Kadın Platformu, Koton önünde yaptıkların basın açıklamasıyla "Tarikat ve cemaatler kapatılsın. İstismarın aklanmasına, üstünün örtülmesine izin vermeyeceğiz!" dedi.

MERSİN-TARSUS


Tarsus Kadın Platformu Yarenlik Alanda yaptığı açıklamada “Erkek, aile, tarikat cemaat istismar ediyor devlet istismarcıyı koruyor. İstismarı aklatmayacağız” dedi. 


SAMSUN


Samsun Kadın Dayanışmasının çağrısıyla Çiftlik Süleymaniye Geçidi’nde buluşan kadınlar basın açıklaması yaptı. “Rızası var” yalanıyla, “aile kurmak kutsaldır”, “kültürümüzde/dinimizde var” gibi söylemlerle çocukların zorla evlendirilmesinin cinsel istismar ve suç olduğunun altını çizen kadınlar, AKP’nin Anayasa’da değişiklik teklifini hatırlatarak “Mevcut yasaları uygulamayanlar, yasa da Anayasa da yapamazlar” dedi. Eşitlik ve laiklik karşıtı söylemler ve politikaların karşısında ciddi bir tepkinin verilmemesinin de bu zeminin yaratılmasına katkı sunduğunu ifade eden kadınlar, kadınlara yönelik şiddetin cezasılıkla teşvikinin, şiddete itiraz eden kadınlara yönelen devlet şiddetinin sistematik hale gelen çocuk istismarının sorumluluğunun devlet olduğunu söyledi.


İHD ÇOCUK HAKLARI KOMİSYONU: ÇOCUK İSTİSMARI POLİTİKTİR
İHD Çocuk Hakları Komisyonu, “Çocuk istismarı politiktir. Çünkü failler gücünü yasalardan, cezasızlıktan, siyasal iktidarın söylem ve eylemlerinden alır” açıklaması yaptı.
Devletin, çocukların insan haklarını tanımakla, korumakla yükümlü olduğu belirtilen açıklamada, “Çocuğun evlilik yoluyla cinsel istismarı; çocuk cinsel istismarının devlet eliyle meşrulaştırılmasıdır. Çocuk istismarı politiktir. Çünkü failler gücünü yasalardan, cezasızlıktan, siyasal iktidarın söylem ve eylemlerinden alır. 6 yaşındaki bir kız çocuğunun evlilik yoluyla cinsel istismara maruz bırakılması ‘tatsız bir konu’ olarak tanımlanamaz, tanımlanması kabul edilemez” denildi.
‘CİNSEL İSTİSMAR YOLUNU AÇAN YORUMLAR KABUL EDİLEMEZ’
Cinsel istismar olaylarına ilişkin kullanılan ifadelerin ve açıklamaların kabul edilemez olduğunun belirtildiği açıklamada, “Devlet yükümlülüğünü yerine getirerek; çocuğa karşı istismar suçu işleyen tarikat, cemaat, bürokrat, her türlü kişi, kurum ve yapılarla ilgili cezasızlık politikasına derhal son vermeli ve çocuğun evlilik yoluyla cinsel istismarının yolunu açan yasal dayanakları ortadan kaldıracak gerekli düzenlemeleri acilen yapmalıdır” ifadelerine yer verildi.
‘CEZA YASALARI MADDELERİ YENİDEN DÜZENLENSİN’
Açıklamada, “çocuğun evlilik yoluyla istismarını meşrulaştıran Türk Medeni Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nda yer alan ilgili maddelerin yeniden düzenlenmesi gerektiği vurgulanarak, şu önerilerde bulunuldu:
■ TMK 124: 17 yaşını doldurmuş kişinin aile rızasıyla, 16 yaşını doldurmuş kişinin ‘olağanüstü durumlarda veya pek önemli bir sebebin söz konusu olduğu durumlarda, kanuni temsilcisinin ve hâkimin izni ile’ evlenebileceğine onay veriyor. Çocuğun istismar failiyle evlendirilmesinin yolunu açan bu madde hiçbir biçimde kabul edilemez. Evlenme ehliyeti yaşı, hiçbir koşul öne sürülmeksizin 18+ olarak düzenlenmelidir.
■ TMK 11: ‘Erginlik onsekiz yaşın doldurulmasıyla başlar. Evlenme kişiyi ergin kılar.’ Kendi içinde tutarsızlık taşıyan, evlenen çocukları ergin yani yetişkin kabul ederek çocuğun evlilik yoluyla istismarına kapı aralayan bu madde bütünüyle iptal edilmelidir.
■ TMK MADDE 12: ‘Onbeş yaşını dolduran küçük, kendi isteği ve velisinin rızasıyla mahkemece ergin kılınabilir.’ Çocuğun ebeveyni ve mahkeme işbirliğiyle evlendirilebileceğine hükmeden 12. Madde bütünüyle iptal edilmelidir.
■ TCK Madde 104: ‘Reşit olmayanla cinsel ilişki’ başlığını taşırken, alt maddelerine ‘onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla’ ifadesi kullanılarak çocukta rıza aranmasına kapı aralıyor. 15 yaş üzeri çocuklara yönelik cinsel saldırıları hafifleterek meşrulaştıran bu madde, ‘Çocuğa karşı gerçekleştirilen cinsel davranışlar…’ şeklinde düzenlenmelidir.
■ Çocuğun cinsel istismarına cezai hükümleri tanımlayan TCK Madde 103 ve alt maddelerinde; faile verilecek ceza, ‘Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde’ diye ayrılarak 12 yaş üzerinde çocuklara yapılan cinsel saldırıları meşrulaştırılıyor. Bu madde; ‘Çocuğa karşı gerçekleştirilen cinsel davranışlar…’ şeklinde düzenlenmelidir.
■ TCK’da çocuğa karşı işlenen bir suçu haber vermemek de suçtur. Evlendirilenlerden en az birinin 18 yaşından küçük olması durumunda; nikâhı kıyan, şahitlik eden, düğüne katılan, bu suçu bildirmeyen herkes suçun ortağıdır. Bu fiile iştirak etmenin de cezai yaptırımının olması ve TCK’da bu konuda da bir düzenleme yapılması gerekli ve zorunludur.
■ 2016 yılından bu yana her torba yasada gündeme getirilen; çocuğun istismar faili ile evlendirilerek failin cezasız bırakılmasını öngören, kamuoyunda ‘Evlilik Affı’ olarak bilinen düzenleme, yeniden gündeme getirilmemek üzere iptal edilmelidir.
Çocuğa yönelik cinsel istismarın önlenebilmesi için;
■ Cinsel istismar fiili ortaya çıkmadan önce koruyucu önleyici politikaların üretilmesi ve bu politikaların yaygın uygulanabilmesi için gerekli mekanizmaların acilen yaratılması gereklidir.
■ Çocukların doğrudan ulaşabilecekleri şikâyet/başvuru mekanizmaları yerel ve yaygın olarak yaratılmalı, bu mekanizmaları nasıl kullanabilecekleri konusunda çocuklar bilgilendirilmelidir.
■ Cinsel istismar eyleminin ortaya çıkması durumunda etkin soruşturma ve cezai yaptırım süreci hızlı işletilmelidir.
■ İstismara maruz bırakılan çocukların psikososyal destek sürecini de içeren sağlık tedbirleri alınmalıdır.


İZMİR

İzmir Kent Konseyleri Kadın Meclisleri Birliği

İzmir Kent Konseyleri Kadın Meclisleri Birliği, İsmailağa Cemaatine bağlı Hiranur Vakfında H.K.G isimli kadının 6 yaşından beri yıllarca sistematik cinsel istismara maruz bırakılmasına ilişkin yaptığı açıklamada, “Tarikatların karanlığına terk edilen kız çocuğuna yaşatılanlara karşı gereğinin yapılmasını istiyoruz” denildi.

Çocuk istismarının evlilik kisvesi altında meşrulaştırma çabasının münferit veya yeni bir olgu olmadığı hatırlatılan açıklamada, “Şiddeti ortadan kaldırmayı amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkılması, yasaların doğru ve yerinde uygulanmamaları, toplumsal cinsiyet eşitsizliği çalışmalarının karşısında durulduğu, çocukları cinsel istismar ve sömürüden korumayı amaçlayan Lanzorete Sözleşmesi’ni hedef alanlar, yarattığınız karanlık bir gün sona erecektir” ifadelerine yer verildi.

“9 yaşında kız çocukları ile evlenilebilir fetvası verenler, ‘küçüğün rızası vardır, bir kereden bir şey olmaz’ diyen bakanlar, birkaç oy uğruna cemaat ve tarikatlara ses çıkarmayanlar bu işin tam da ortasında ve destekleyicisidir” denilen açıklamada, hükümet, muhalefet, yargı, meslek odaları, sendikalar, kitle örgütleri kadına ve çocuğa yönelik şiddetin, istismarın önlenmesi için göreve çağrıldı.

Fotoğraflar: Ekmek ve Gül 

İlgili haberler
Çocuklarımızı bu karanlıktan kurtaracağız

‘Kopkoyu bir karanlık, zifiri karanlık bu. Bir çocuğu içine çekip almış, çıkmaması için her yeri kap...

Çocuk istismarına tepkiler büyüyor| Karanlık zihin...

Genel İş İzmir Kadın Komisyonu’nun, cemaat ve tarikatlar eliyle gerçekleştirilen çocuk istismarına i...

Antalya Kadın Platformu: Tarikat ve cemaat yurtlar...

Antalya Kadın Platformunun çağrısıyla kadınlar, çocukları tarikatlara mahkum eden düzene, yargının s...