‘Kadınları koruyorlarsa bunca kadın nasıl öldürülüyor?’
İstanbul Sözleşmesi’ni konuştuğumuz Türk Traktör işçilerinin eşleri, anneleri ve kardeşleri ‘Biz kadınımızı koruyoruz, diyorlar. Kadınları koruyorlarsa bu kadar kadın nasıl öldürülüyor?’ diye soruyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması konusunda Türk Traktör’de çalışan işçilerin eşleri, anneleri ve kardeşleri ile konuştuk. Şiddetin biçimlerine dair konuşurken kadınlar sözlü, fiziksel şiddetin başta iş yerinde olmak üzere her yerde var olduğunu belirtiyor. Bu konuda özellikle devletin sorumluluğuna işaret eden kadınlar, yetkililerden gelen açıklamalarla ilgili “Kadınları koruyorlarsa neden hâlâ kadınlar ölüyor?” diye tepki gösteriyor.

Şiddetin nedenlerine dair konuştuğumuz kadınlar, şiddetin toplum yapısından, devletin politikalarının eksikliğinden ve ailelerin çocuk yetiştirme biçimlerinden kaynaklı olduğunu ifade ediyor. Bir kadın “Şiddetin en temel sebebi ekonomik sıkıntıdan kaynaklanıyor. Çünkü bu evde geçimsizliğe sebep oluyor” diyor. Şiddetin eş ve sevgiliden kaynaklanıp kaynaklanmadığını sorduğumuzda ise kadınlardan birisi bunu onaylayarak; “Her yerde cinnet geçirdi öldürdü, sinirlendi öldürdü diye haberler görüyoruz. Yapanların neredeyse hepsi eş, eski eş… Aynı zamanda bunların hepsini televizyonlarda da gösteriyorlar. O şiddet gören, tacize, tecavüze uğrayan kadınlar televizyonda gösteriliyor ama gerçek hayatta hepsi var. Televizyonda bu şekilde gösterilmesi ne kadar doğru onu bilmiyorum ama var olan bir şeyi gösteriyorlar” diyor.

'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'Nİ BİLEN AZ'

Konuştuğumuz kadınların çoğu İstanbul Sözleşmesi’ni bilmediğini ya da daha önce ismini haberlerden gördüğünü ama ne anlama geldiğini bilmediğini söylüyor. O yüzden de “İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz” diye sorduğumuzda çoğunluk kararsız kalıyor. Bir işçi eşi “Bu Sözleşme kadınları ve çocukları koruyorsa kaldırılması beni tedirgin eder. Çünkü zaten bir sürü insan tüm bunlara rağmen yapmaya devam ediyordu. Şimdi daha da artabilir” diyor. Başka bir kadın ise “İstanbul Sözleşmesi’ni biliyorum. Şimdi uluslararası sözleşmeden çıktık diyorlar, demek ki gerekli görmüyorlar. Bakan geçenlerde bir açıklama yaptı. ‘Biz kadınımızı koruyoruz’ diyor ama öyle bir şey yok. Kadınları koruyorlarsa bu kadar kadın nasıl ölüyor?” diyor.

Şiddet yaşayıp yaşamadıklarını veya tanık olup olmadıklarını sorduğumuz kadınların çoğu şiddeti yaşayanlara tanık olduklarını söylüyor. Şiddete tanık oldukları durumlarda ise polisi arayacaklarını ve kendilerinin de müdahale edeceklerini ifade ediyorlar. Bir işçi annesi ise “Ben polisi ararım ama kendim müdahale edemem. Çünkü korkuyorum. Öyle şeyler izliyoruz ki müdahale etsen dert etmesen başka bir dert” diyor.

Şiddeti önlemek için polisi aramak, kendilerinin müdahale etmesi gibi yöntemlerin yeterli olmadığını ifade eden kadınlar, şiddeti önlemenin devletin sorumluluğu olduğunu ifade ediyor. “Devletin bu işe el koyması lazım” ya da “Devlet daha ikna edici yöntemler kullanmalı, yasaları iyileştirmeli” gibi söylemler ise neredeyse tüm kadınların ortak çözüm önerileri.

Fotoğraf: Unsplash

İlgili haberler
Belediye işçisi kadınlar: İstanbul Sözleşmesi bizi...

Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube üyesi işçi kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini belirte...

Mevzu sadece İstanbul Sözleşmesi değil!

Sevda Karaca yazdı: Kadınların evde, işte, sokakta korkmadan yaşama, çalışma, yürüme hakkı olmasın i...

İşçi kadınlardan İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılm...

Gersan’da kadın işçiler İstanbul Sözleşmesi’ni tartıştı: ‘Bu kadar kadın ölürken artık sinemeyiz.’