Laf lafı açınca: Bir nafaka sohbeti…
Balçova Ekmek ve Gül Gurubundan kadınların sohbeti nafakaya gelince bakın neler çıkıyor ortaya…
Balçova Ekmek ve Gül kadınları oturmuş çay içerken nafaka konusu açıldı. “Kadınlar mağdur diyoruz ama kötülük yapan kadınlar da var” sözleri üzerine ilerleyen sohbet bakın nerelere vardı.

Emekli memur Gülay: Bence kadınlar kötü değil ama onlara kötülük yapmak dayatılıyor. Mesela yeğenim boşanmaya kalktığında “Sürüm sürüm süründüreceğim” diyerek nafakayı yüksek talep etti, çocuğunu kaybetme kaygısıyla, adamın elinden her şeyi almaya çalışıyordu. Kadının yapacağı kötülük bu, bildiği yöntem bu. “Sen bana zarar verdin ben de sana bu zararı vereceğim”, diyor.

Diğer kadınlar da bunu onaylar tarzda “Hayatı kayan kadının erkeğin hayatını da kaydırmak istemesi” olarak özetliyorlar kadının kötülüğünü. “Ama bazı kadınlar ona destek olmaya çalışan kadınlara da kötülük yapıyor” diyerek görümcesinin boşanma hikâyesini anlatan Serap’a yanıt Nesrin’den geliyor.

Avukat Nesrin: O kadının yarasını deşen bir kadın olarak sensen sen de kanıyorsun. Yarayı tedavi edelim, o sorunu çözelim diyemiyorlar, çünkü ne umutları ne güçleri var. Olay hak almaktan intikam almaya dönünce de en büyük zararı kadın yine kendine veriyor. Erkek kendine yeni hayat kuruyor, kadın orada kalıyor. Erkek şiddet de uygulasa aç da bıraksa kadın orada kalıyor. O nedenle bireysel ‘intikam’ değil sosyal haklar bağlamında bakmalı soruna.

Satış temsilcisi Aysel: Kadınlar bile kadınları anlamıyor bazen. Bekar insanlara, “Aa niye evlenmedin” diyoruz mesela… Kötü de olsa evli olmak tercih edilebiliyor. Baksanıza evli olmayan kadın için bakanlık bile yok; Aile Bakanlığı var. Hamile kalan kadın için kürtaj olmak bile büyük sorun, evliyse de kocasının onayı olmadan olmuyor zaten.

Gülay: Ondan işte kadın da “Devlet bana bakmıyor adamdan ne kopartabilirim” diyor. Sadece hukuk sınırlarında mücadele ile değil yeni haklar elde etmek için mücadele etmeliyiz bence. Devletten ne istemeliyim diye yola çıkmalı. Boşandıktan sonra çok rahatladım diyen arkadaşa “Ne olsaydı daha önce rahatlardın” deyince, “Daha önce boşansaydım” dedi. Hâlbuki daha önce boşanabilmesi için ne gerekliydi, güvence beklenen kadının ailesi mi yoksa devlet mi olmalıydı?

Aysel: Sosyal devlet ekonomik ve sosyal güven sağlamalı. Boşanan kadının hayatı hele de çocuğu varsa çok zor, çocuk bakımı ona ait sonuçta. Eğitim, sağlık, barınma parasız olsa, ücretsiz kreşler olsa bu kaygılar olmayacak. Hükümet değişimi ile bu mümkün mü? Mücadele etsek değişir mi? Öğrenilmiş çaresizlik çoğumuzun hissettiği, parmağını kımıldatmak bile istemiyor kadınlar, ama böyle olmaz.

Serap: Aksi mümkün mü, seçimle değişir mi, 6’lı muhalefet bunu yapar mı? Bunu tartışmak lazım; gerçek muhalefet 3. seçenek olabilir bence. Özelleştirmelere son verilirse pek çok sorun çözülür. Pahalılık, yoksulluk, şiddet, cinayet, eğitim, sağlık sorunları… Düşünsenize elektrik üretim tesisleri özelken elektrik faturaları nasıl düşük olabilir? Sözde muhalefet özelleştirmelere son vermekten bahsetmiyor hiç.

Görsel: Freepik

İlgili haberler
Saat ücretiyle çalışıyor, çocukların nafakasını al...

Şiddet nedeniyle eşinden ayrılan, yaşadığı şehri değiştiren bir kadın güvencesiz çalışırken, çocukla...

Nafaka dekontuna ‘haram olsun’ yazan erkeğe tazmin...

Nafaka dekontuna ‘Haram olsun’ yazan Barış A.’nın, boşandığı kadına 15 bin TL tazminat ödemesine hük...

‘Küçüğün rızası’ diyen Bakan çocukların nafakasına...

Bakan Bozdağ’ın yeni düzenlemeye dair verdiği bilgilerle daha önce dikkat çektiğimiz bir tehlike iyi...