Nafakayı sınırlandırmak kadınları güçlendirmez
Nafakanın sınırlandırılması konusu İYİ Partili Feridun Bahşi’nin kanun teklifi ile yeniden gündeme geldi. Bahşi, kadınların güçlendirilmesi için nafakanın sınırlandırılması gerektiğini savundu.

Uzun zamandır kamuoyu gündeminde olan ve çeşitli vesilelerle sık sık yeniden gündem haline getirilen nafaka hakkının sınırlandırılması konusu bu kez de İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi’nin verdiği kanun teklifi ile yeniden tartışılmaya başlandı.

Medeni Kanun’da değişiklik yapılması istemiyle Bahşi’nin verdiği kanun teklifinde nafakanın evlilik süresiyle orantılı olarak sınırlandırılması önerisi yapılıyor. Bahşi, bu sınırlamanın gerekçesini ise “eşitliğe aykırı” olmakla açıklıyor.

“Kanunun amacı, kadın-erkek ayrımı yapmaksızın, eşitlikçi bir düzenleme ile taraflardan birisinin diğerine süresiz olarak maddi yardım sağlaması değil; her bireyin ekonomik bağımsızlığını sağlaması olmalıdır. Türk aile hukuku, cinsiyet eşitliği ilkesini esas almakla birlikte toplumsal algı olarak kadını koruma ve güçlendirme düşüncesiyle ‘evin geçimini erkeğin sağlaması gerektiği’ anlayışı hala kırılabilmiş değildir. Uzun vadede bir toplumun güçlendirilmesi, o toplumdaki kadınların güçlendirilmesi ile gerçekleşir.”Kanun teklifinin gerekçesinde bu ifadelere veren Bahşi, nafaka süresinin sınırlandırılmasıyla “kadınların güçlendirilmesi” arasında bir ilişki kuruyor.

EŞİTSİZLİK GİDERİLMEDEN NAFAKAYI KONUŞMAK KADINLARIN ALEYHİNE OLUR
Ancak gerçekler ne Bahşi’nin kanun teklifinde ifade ettikleri gibi ne de şimdiye kadar yapılan “nafaka çalıştayların” verilen örnekler gibi.

Ankara Barosu’nun yaptığı açıklamada olduğu gibi kadınların karşı karşıya bırakıldığı eşitsizlik görmezden gelinerek nafakayı konuşmak kadınların aleyhine olur. Hükümet tarafından düzenlenen Nafaka Çalıştayının ardından Ankara Barosu, “kadınların tarafındayız” diyerek şu açıklamayı yapmıştı:

“Türkiye’de kadınların iş gücüne katılma oranı 2018 için yüzde 34.9 iken erkeklerde bu oran yüzde 73.5’tir. Oranlar kadın yoksulluğunu ve eşitsizliği gözler önüne sermektedir. Eşitsizliğin ürettiği yoksulluk konuşulmadan nafakanın tartışılması, son derece sakıncalı sonuçlara neden olabilecektir. Kadınların iş gücüne katılımı eşitsiz, çalıştığı iş kayıt dışı, düzensiz ve güvencesizken ev içi ücretsiz emek ve bakım emeği ve eğitim öğretim alanındaki eşitsizlikler çözülmemişken, nafaka konusunda yasada kadınlar aleyhine bir düzenleme yapılması kabul edilebilecek bir durum değildir.”

Açıklamanın tamamı BURADA


TIKLAYIN: MESELE 3-5 KURUŞ NAFAKA MESELESİ DEĞİL
Avukat Devrim Avcı da yine nafaka tartışmaları üzerinde Ekmek ve Gül’e yaptığı açıklamalarda eşitsizliğe dikkat çekerek şunları ifade etmişti:
Kadınların güçlenmesi ve yaşamın her alanında eşitlik sağlanmadan nafakaya göz dikmek, kadınları mutsuz, şiddet dolu ve hatta ölüm tehdidi altında evliliklerini devam ettirmeye mecbur bırakmak demektir. Hukuk istisnalar üzerine inşa edilemeyeceğine göre; gerçek olanın hangisi olduğunu bir kez daha düşünelim: Hangi kadın “zor bela kurtulmaya çalıştığı bir adamla” 3-5 kuruş pazarlığı için masaya oturmak ister? Hangi kadın kendi ayakları üzerinde onurluca yaşamak dururken başkasından, hele de hayatından çıkardığı bir adamdan gelecek üç kuruş paraya tamah etmek ister? Hangi kadın üç kuruş nafaka için mahkemelerde sürünmek ister? Gönül rahatlığıyla yanıtlayabiliriz ki hiçbir kadın bunları istemez!


İlgili haberler
GÜNÜN BİLGİSİ: Nafaka hakkımız tehlikede!

Kadınların boşanma ile kazandığı ‘nafaka hakkı’nda yeni düzenleme yapılması planlanıyor. Adalet Baka...

Nafaka ile ilgili bilmeniz gereken 5 gerçek!

‘Kadınlar nafaka ile yan gelip yatıyor’, ‘nafakayı ödeyemeyen koca böbreğini sattı’, ‘kadınlar nafak...

Mor Çatı: Neden Kadınların ‘Nafaka Hakkına Dokunma...

Kamuoyunda nafaka uygulamaları ile ilgili çarpıtılmış ya da gerçek dışı bilgiler verildiğini belirte...