Salgın öncesinde mülteciler, Pazarkule Sınır Kapısı’nda yaşanan dramatik görüntüler nedeniyle gündemin başındaydı. Ama sonrasında unutuldular, medyada kendilerine yer bulamadılar. Peki, umutları kırılarak sınır kapısından dönen mülteciler bugün neredeler, neler yaşıyorlar?  

Mart ortasında, Edirne’de haberini yaptığımız Afganistanlı mülteci kadın S.H (27) ve ailesine ulaştık. Avrupa umutlarıyla Trabzon’daki işlerini bırakan, ev eşyalarını satıp yola koyulan ailenin elde hiçbir şeyi kalmamış. Yalova’ya yerleşmek zorunda kalan Afganistanlı aile artan hastalıklar ve biriken borçlar nedeniyle çıkmazda ve acil yardım bekliyor. 

'KIZIM RAHAT NEFES ALAMIYOR'

S.H. ve ailesinin Edirne’den Yalova’ya gelmesine sebep olan şey, 3 yaşındaki kızlarının sınırda yoğun gaz bulutu ortasında kalarak nefes darlığı yaşaması. Ambulansla Yalova Devlet Hastanesine getirilen küçük kıza sonrasında süreli bir tedavi uygulanmamış. Hastaneden kendilerine durumun ciddi olduğunun söylendiğini belirten S.H. “Bize ‘Ankara, İstanbul ya da İzmir’e götürmeniz lazım’ dediler. Kızım rahat nefes alamıyor. Göğüs hastalıkları ve kalp bölümüne gitmemiz gerekiyormuş. Ama biz nasıl gidelim? Hiç paramız kalmadı. Korona yüzünden yollar da kapalı” diyor.

STRESTEN SAÇLARI DÖKÜLDÜ

Sınırda yaşanan gerilim ve ses bombaları yüzünden, küçük görümcesinin saçlarının döküldüğünü belirten S.H. gazetemiz aracılığıyla şu çağrıyı yapıyor: “Görümcem daha genç bir kız. Saçları döküldü, hep stresten. Onu doktora götüremedik. Çünkü kimliğinde sigorta girişi kapalı. Özel hastane muayeneye 300 lira istiyor, buna gücümüz yok. Devlet hastanesi muayeneye 50 lira istiyor. Ama kan, film parası derken fiyat artıyor. Nasıl yapalım? Bizim sesimizi duysunlar, el uzatsınlar. En azından 3 yaşındaki kızımı ve küçük görümcemi hastaneye kabul etsinler.”

KORONADAN DOLAYI İŞ YOK

Daha önce eşiyle birlikte Trabzon’da bir lokantada işçilik yaptıklarını söyleyen S.H. “Çok aradık ama Yalova’da iş bulamadık. Virüs var, işyerleri kapalı. Lokantalar açılsa belki bir iş verilir. Çalışmak istiyoruz” diyor.

Afgan kadın, Yalova’ya geldiklerinde şans eseri eşyası olan kiralık bir ev bulduklarını belirterek kira borcu nedeniyle zorlandıklarını ifade ediyor: “Şu an 2 aylık birikmiş kira borcumuz var. Ev sahibi çıkın demeye başladı. Eşyaların durumu berbat, evin boyaları dökülüyor, rutubet var. Çocuklar için iyi değil. Paramız olsa acilen boya yapmamız lazım. Birikmiş su faturalarımız var, su kesilirse ne yapacağız?”

Bu süreçte il göç idaresinden yardım alamadıklarını belirten S.H. “Sadece belediyeden bir adet erzak kolisi geldi, o kadar. Un alıp ekmek yapıyorum. Evde temizlik malzemesi yok. En ucuz çocuk bezi 30 lira, onu almakta bile zorlanıyoruz” diyor. Sorumuz üzerine, S.H. çocuklarına süt alamadığını da ekliyor.

'İSTESEK DE AFGANİSTAN’A DÖNEMEYİZ'

Savaştan ve Taliban zulmünden kaçarak Türkiye’ye geldiklerini ifade eden S.H. “Orada kalsak canımızdan olacaktık. Burada ekmeğe muhtaç kaldık. Çocuklar sağlığından oldu. Ama dönmek istesek de Afganistan’a dönemeyiz” diyor. S.H. geçtiğimiz günlerde Afganistan’da bir hastanenin yeni doğanlar servisine yapılan bombalı saldırının videosunu göstererek, “Yeni doğanlar bile güvende değil, biz oraya nasıl dönelim?” diye soruyor.

Kaynak: Evrensel