Sanık erkekten kadın hakime ‘Sen taraflı yaklaşırsın’ reddi
Şiddet nedeniyle yargılanan erkek, davaya bakan kadın hakim olunca ‘tarafsız olamazsın’ dedi, redd-i hakim talep etti. Kadın avukatlar durumu ‘erkek yargının tersten tezahürü’ olarak değerlendirdi.

Geçtiğimiz günlerde bir haber yayınlandı gazetelerde. Birlikte yaşayan bir çift arasında kavga çıkıyor ve tartışma mahkeme koridorlarına taşınıyor. Adam, kendisine şiddet uyguladığını söylediği kadın hakkında şikayetçi oluyor ve dava açılıyor.

Bizim haberimize konu olan olay ise bundan sonra başlıyor. Şikayetçi olan erkek davaya bakan hakimin kadın olduğu ve kadın bir hakimin konuya “taraflı yaklaşacağı” endişesi taşıdığını belirterek redd-i hakim talebinde bulunuyor.

Mahkemeden bu talebe ilişkin henüz bir karar çıkmadı. Ancak bu yaklaşımın kendisi haber değeri taşıyor.

ERKEK ADALET TERSTEN TEZAHÜR EDİYOR

Avukat Gülşah Kaya, kadın hakimin taraflı davranacağı “endişesini” şöyle değerlendiriyor:

Bu tepkinin tersten bir kabul olduğunu düşünebiliriz. Uzun yıllardır kadın mücadelesinin, yargının erkek olduğunu söylemesinin nedenlerinden biri, erkek yargıçların yargılama esnasındaki erkekten yana tutumları ve bu yönde verdikleri kararlar. Erkeğin her fiilini bir şekilde gerekçelendiren ve meşruiyet kazandırmaya çalışan bu yargı pratiklerine karşı doğan bu mücadeleye karşın, yargıcın ‘yalnızca kadın olması’ dolayısıyla reddinin istenmesi de bu pratiklerin tersten tezahürü.
Zira, bu tür davalarda hukuk ve hukuk kurallarının işlerliğinden çok, kanaatlerin ve ‘erkek adalet’in işlediği herkesçe biliniyor. Aynı zamanda, yine kendi fiillerini meşru göstermeye çalışan bir erkeğin ‘bir erkek tarafından’ yargılanmak istenmesinin de açık bir göstergesi. Diğer yandan bir erkek yargıç tarafından yargılanmanın kendisini meşru gösterebileceğine yine bu pratikler sayesinde emin.”
SANIK ERKEKLERİN ERKEK HAKİM TALEBİ YAYGINLAŞTI

Avukat Devrim Avcı, hakimin kadın olmasının “reddi hakim” gerekçesi haline getirilmesinin “erkek yargı” pratiğinin bir yansıması olduğunu düşünüyor.

Ülkemizde yargılama pratiğinin “erkek yargı” ortaya çıkardığı, verilen kararların kadınların aleyhlerine olduğu ve satır aralarında da kadınların nasıl davranması gerektiğine dair kuralların belirlendiği bir gerçek olarak karşımızda duruyor maalesef. Kadın katillerine haksız tahrik indirimi olarak uygulanan durumlar bunun açık örnekleri. Peki, bu kararları veren hakimlerin erkek veya kadın olması bu durumu ne kadar değiştiriyor? Erkek yargı pratiği dediğimiz olguda, kararı veren hakimin kadın ya da erkek olmasının çoğunlukla bir değişiklik yaratmadığını gösteren çok sayıda örneğimiz var. Mesela eşi tarafından öldürülen Ayşe Paşalı’ya boşanmış olduğu için koruma talebini reddeden hakimin kadın olması gibi, haksız tahrik uygulayan bir çok heyette de kadın hakimlerin bulunması, sadece kadın hakim olmanın bunu değiştirmeyeceğinin örneği.
Sanık olarak hakim karşısına çıkan erkeklerin kendisini yargılayan hakimin “erkek” olmasını istemeleri ise yaygınlaştı. Geçtiğimiz günlerde avukat olarak girdiğim davada, şiddet uyguladığı için yargılanan erkeğin “kadın hakim, avukat hakim, mübaşir hakim, kadınlarla çevrelendim, mağdurum” demesi de bunun bir örneğiydi.
Erkeklerin erkek hakimin, lehine karar vereceği, indirim gerekçelerini daha bolca uygulayacağı gibi bir beklentisi söz konusu. Kadın hakimlere sürekli “hakim bey” diye hitap edilmesi dahi, bu mesleğin erkekler için olduğuna dair bilinçaltının dışa vurumu. Kadın hakimin, sırf kadın olmasından kaynaklı reddedilmesi, bir erkek tarafından yargılanma talebinin açıkça dile getirilmesi, hangi mesleği yaparsanız yapın kadın olmanızın ayrımcılığa maruz kalmanıza gerekçe haline getirilmesidir.
Ama daha da ötesi, erkek yargı pratiği öyle bir noktaya gelmiştir ki, davada “karar vericinin” kadın olması dahi “tahammül edilemez” bulunuyor.
Bu, aslında “adaletsizliğin” pratik haline gelmesinin de bir dışavurumu...”

İlgili haberler
Adalet neden bir kadın adıdır?

Gerçek adalete giden yolun taşlarını döşemek, o adaletin temeline kadınların özgürlüğünü yerleştirme...

Sinirlenince dışkı yedirmeyi ‘hak’ gören ‘erkek ad...

Adalet, eşitlik ve özgürlük yoksa, bir tek kadın bile bu haklardan yoksun kalırsa, hayat hiçbirimiz...

Eşitlik olmadan adalet olmaz

Adalet Yürüyüşü'nün 22. günü. 80 kadın örgütü 2008 yılında Gebze'de öldürülen Pippa Bacca'nın öldürü...