Erkek terminolojisinden bir ifadenin grotesk anlatısı: Kanayak
Son yıllarda kadına yönelik her türlü şiddetin takip edilemez bir noktaya gelmesiyle Gamze Arslan’ın, ‘bu durumu nasıl ifade edebilirim’ dediği noktada kaleminden çıkmış öyküleri Kanayak’ta…

“Merak etmeyin kimse açlıktan gebermez ama zulümden, acıdan geberir. Bu yüzden yemekten çok çiçek lazım bize.” (syf.77)

Kanayak; erkek terminolojisine göre eksik etek, kadın.

Kanayak; Orta Anadolu’da saçı uzun aklı kısa, doğuran, regl olan.

Kanayak; kandan ve kemikten çağlara yayılan bir mesele.

Gamze Arslan, 2016 Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödüllü ilk öykü derlemesi Çerçialan’ın ardından yazdığı özgün öykülerini, ikinci kitabı Kanayak da derledi.

Kitapta kadın meseleleri sadece kadın karakterler ile değil, erkek anlatıcılar ile erkeklerin dünyasına girerek de irdeleniyor.

Kitapta yer alan on üç öykü yüzleşme ve hesaplaşma duygularının dile geldiği konulardan oluşuyor. Bu öyküler, kadına sevme biçimlerinin dikte ettirildiği, insan ilişkilerinin çıkmaza sokulduğu, erkek kimliğinin çıkmazları ve getirdiği felaketleri, büyülü gerçekçilik anlatımı ile ulaştırıyor okuyucuya.

Son yıllarda kadına yönelik her türlü şiddetin takip edilemez bir noktaya gelmesiyle yazarın, “bu durumu nasıl ifade edebilirim” dediği noktada kaleminden çıkmış bu öyküler. Kolay okunan ancak kolay sindirilemeyen bir kitap.

“Kimsenin uğramadığı bu kasabada kız çocukları erkenden evlendirilmek için büyütülüyor, hayvan beceren adamların yatağına teslim ediliyordu. Tıpkı kendisi gibi. Sütleğen köpekleri de manıkları da kız çocuklarını da kurtarırken bunları düşünmüştü.” (syf.22)

“Ben kız çocuğu, babayı cennetlik yapandan hani…” (syf.25)

■ MANIKLAR öyküsü ile çocuk yaşta evlendirilen genç kızlara bir sahip çıkışı,

BEN EVLAT, KIZ EVLAT! öyküsü ile doğdukları andan itibaren kız çocuklarına yüklenen anlama karşı bir başkaldırıyı,

BEKLEMEK ÇÜRÜTÜR ile babasından almak istediği intikamı kargalardan alan bir erkek çocuğunu,

HAMRA BEYOĞLU’NUN KIYAFETLERİ ile takım elbisenin iyi hal indirimi aldığı bir düzene, insanların değil kıyafetlerin isyanını,

KATI VE DİSİPLİNLİ BİR ORGAN ile erk tarafından kendisine yaşatılanlara sessiz kalmış bir kadının kanserli rahminin erkten aldığı intikamını,

TAMAM ŞİMDİ BULDUM ile annesiyle ilişkisi gelişmeyen kızın annesinin beynindeki tümöre tutunuşunun hikayesini okuyoruz…

Türk edebiyatında Latife Tekin’den alışageldiğimiz büyülü gerçekçiliğin, simgesel aktarım ile karışımından bir dünya yaratan öyküler idi okuduklarımız.

Gamze Arslan, kadın sorunundan, toplumsal sorunlardan, insanlığın kendi elleriyle hızlı bir şekilde yok ettiği dünya meselelerinden beslenen bir yazar. Öykülerine aidiyetsizlik ve mekânsızlığın hâkim olma sebeplerinden biri de bu. Her çağa, her mekâna, her bireye hitap edebilmesi, kitlesini geniş tutabilmesi. Direnmeye, isyana ve özgürleşmeye çağıran kaleminin hiç susmaması dileğiyle…

Fotoğraf: Zeliha Kral

İlgili haberler
Gücünü Kirke’den alan kadınların hikayesi: Kadınla...

Mitolojinin tarihle harmanlanıp üzerine bir de edebi değere taşındığı Kadınlar Adası’nda, kadınların...

Kızların Suskunluğu: Erkekler ‘tarih’ yazarken kad...

Bir aşk hikayesi ya da tanrıların savaş naralarını duyacağınızı beklemeksizin okunacak bir eser Kızl...

Bir Türkiye panoroması olarak, Barbarın Kahkahası

Hepsi üzerinde çalışılmış, özenle kitaba dahil edilmiş ve gerçek hayatta karşılığı olan güçlü karakt...