Bakırköy Belediyesi işyeri temsilcisi: İşçilerin kazanımı örgütlü olmaktan geçer!
‘Patronlar bile sendikalar kurup örgütlenirken işçilerin sendikalı olmaktan çekinmemesi gerekir. İşçilerin de kazanımı örgütlü olmaktan, bir arada olmaktan geçer.’

Merhaba, ben Belma Şahin Tekin. Bakırköy Belediyesi Disk Genel-İş 2 No’lu Şube İşyeri Temsilcisiyim. 10 yıldır Bakırköy Belediyesinde çalışmaktayım. Aslında benim daha önce çalıştığım kurumda başladı sendikalılığım. Belediyede ise 2015 yılında, yeni gelen yönetimin ücret düşürme ve bunu zorla kabul ettirmeye çalışmasıyla sendikalı olmaya karar verdik. 4 senedir işyeri temsilciliği yapıyorum. Elbette ki kadın temsilcilik kolay olmuyor. İşyerinde yaşadığımız sorunları çözerek ilerleyebilmek için benim dışımda da sendikal faaliyet gösteren pek çok arkadaşım var. Kadının emek gücündeki yeri nasıl geri planda tutuluyorsa, her alanda olduğu gibi sendikal alanda da kısıtlı. Ancak bu durumu değiştirebilmek için konfederasyonumuz DİSK özel hassasiyet gösteriyor. Örneğin, kadın bir konfederasyon başkanımız, şube başkanlarımız var. Ayrıca benim bağlı olduğum şube yönetimini oluşturan beş kişiden ikisi kadın. Bu algıyı değiştirmek için kendimiz çabalamalıyız. Yoksa erkek egemen dünyasında, biz kadınlara ya hiç yer olmaz ya da erkeklerin istediği kadar yer verilir. Bunun yanında DİSK Kadın Komisyonumuz var. Yönetici, uzman ve temsilciler bir araya gelerek merkezi eğitimler yapıyor. Eğitimlerde; kadına yönelik şiddet ve cinsel taciz, toplumsal cinayetler, kovid-19 sürecinde işçi kadınların sağlığı ve güvenliği, kadın emeğinin görünümü, kadın örgütlenme seferberliği, İstanbul Sözleşmesi ve daha birçok konu ile ilgili gündem toplantıları yapılıyor.


Fotoğraf: Belma Şahin Tekin kişisel arşivi

HİÇBİR ZAMAN VERİLECEK MÜCADELE BİTMEZ

Sendikayla beraber belediyede birimler arası iletişim daha fazla ön plana geçti. Diğer temsilci arkadaşlarımızla farklı birimleri ziyaret edip sorunları dinliyor, dayanışma gösteriyoruz. Buna göre de yol haritası belirliyoruz. Örgütlenme düzeyine gelirsek, kendi özelimizde elbette daha yapılacak çok şey var. Hiçbir zaman verilecek mücadele, alınacak haklar bitmez. Özellikle son 20 yılda emeğin karşılığı yok olurken, bugün sendikalı olmak için maden işçisi olmak gerekmez. Patronlar bile sendikalar kurup örgütlenirken işçilerin sendikalı olmaktan çekinmemesi gerekir. İşçilerin de kazanımı örgütlü olmaktan, bir arada olmaktan geçer. Bizden alınmış, geriye götürülmüş haklarımız için, gelecekte bu ülkenin emekçi, işçi sınıfını oluşturacak çocuklarımız için sendikalı olmayı çok önemsiyorum.

TAŞERONDAN BELEDİYE ŞİRKETİNE GEÇİŞTE NE DEĞİŞTİ?
Taşerondan KHK ile belediye şirketine geçirilişimiz öyle ilan edildiği gibi kadroya geçme gibi olmadı. Aksine güvenlik soruşturmaları, sınavlar, mülakatlarla büyük ölçüde elenerek yapıldı. Şu anda da belediye şirketlerinde çalıştırılıyoruz. Bu şirketlerin başlarında belediye yöneticileri var. Aynı 2015 yılında yaşadığımız hak kaybını 2021 yılına gelmemize rağmen sözde taşeron kaldırılmış olsa da bize dayatıyorlar. Yani KHK ile belediye şirketlerine geçirilmemizin güvende hissettirecek bir yanı olmadığı belli oldu.
HİZMET DEVAM ETMESİNE RAĞMEN KISA ÇALIŞMA UYGULANDI

Pandemi başında Cumhurbaşkanı kararnamesi ile engelli ve kronik personelin idari izinli, diğer personelin dönüşümlü çalışacağı açıklanmıştı. Yaklaşık birkaç hafta sonra yönetimin kısa çalışma ödeneğine başvurduğunu öğrendik. Dönüşümlü olarak işe gitmediğimiz günleri kısa çalışma için kullanmışlar. Hem salgınla mücadele ederken hem de ücret ve sigortalarımızda kesinti yaşadık.  Kısa çalışmanın kamuda uygulanması kabul edilir bir şey değil. Belediyeler salgında en çok çalışan yerler olmasıyla gurur duyarak anlatırken, üretimin değil hizmetin olduğu yerde işçiyi kısa çalışmaya sokarak sözde tasarruf ettiler. Yönetimle yaptığımız görüşmede “başvurmaya hakkımız vardı, başvurduk” diye açıklama olmayan bir beyanda bulunuldu. Bir seneyi aşkındır kısa çalışma devam ettiriliyor. Özel sektörde ihtiyaç duyan birçok işletme kısa çalışma ödeneği alamadığı için kapanmak zorunda kalırken, belediyede hizmet devam etmesine rağmen kısa çalışma uygulandı.

İŞVEREN KENDİSİ DIŞINDA BAŞKA BİR GÜÇ OLMASINI İSTEMİYOR
İşyerinde sendikal faaliyetlere katılırken örgütlenme, işçilerle bir araya gelme, toplantı yapma vb. durumlarda da sorunlar yaşadık. 2015 yılında Şube Başkanının olduğu toplantıyı Belediye Başkanı gelip engellemek istemişti. Yani işveren her yerde gücünü kimsenin sarsmasını, kendisi dışında başka bir güç olmasını istemiyor. Bu sebeple büyük toplantıları daha çok iş saatleri dışında yapıyoruz, elbette toplantılarımızı işyerinde yapacağımız zaman gelene kadar...

Fotoğraf: Evrensel

İlgili haberler
Cumhurbaşkanı kimin için karar alıyor?

Gece yarısı kararlarıyla vergileri yükselten, grev yasaklayan, rektör atayan, İstanbul Sözleşmesi’nd...

Regl ürünleri temel bir ihtiyaçtır, ücretsiz olsun...

Regl ürünleri her kadının rahatlıkla ulaşabileceği fiyata indirgenmeli veya ücretsiz olmalı; AVM tuv...

Çaresizliğin içinde bir çare arayışı

İşsiz kalmamak, aç kalmamak için Kovid olduğunu saklar durumda bugün emekçiler. Bu çaresizlik içinde...