Çalışan anneler anlatıyor
Günde 10-12 saat çalışıp kalan zamanı da ev işine ayıran, çocuklarıyla ilgilenemeyen, yaşam koşullarının ağırlığı altında ezilen iki işçi kadın, Anneler Gününden beklentilerini yazdı.

Ben 40 yaşında çalışan bir anneyim. İşim ağır ve yorucu, 12 saat işteyim, evimize iki maaş giriyor ama şu anki hayat şartlarında yetmiyor, çocuklarım okuyor, onların okul masrafları, servisleri, kılık kıyafetleri, kırtasiye ihtiyaçları, günlük harçlıkları, evin giderleri vs. vs. Bu düzenin yaşam standartları bizleri sömürerek yaşamaya zorluyor. Hele bir de bu zorlu koşullarda tedavisi olmayan bir hastalığın varsa... Ben mutlu bir anneyim, çocuklarımı seviyorum, biliyorum ve görüyorum onlarda bu emeklerimizin farkındalar, onlar için her gün anneler günü, beni hiçbir konuda yormuyorlar, bilinçli ve kişilik sahibi çocuklar. Bana göre her kadın çalışmalı, ayaklarının üzerinde durmalı, çocuklarına iyi bir model olup kişilikleri sağlıklı bireyler olarak yetiştirmeli, onlar için emek vermeli. Çalışan her kadın emekçidir benim için, mesleği ne olursa olsun eşit şartlardadır. Bizler sadece bir gün değil her gün anneyiz, sadece bir güne sıkıştırılan bir hatırlanış istemiyoruz ve en önemlisi emeğimizin sömürülmesini istemiyoruz. Yine de bütün annelerin Anneler Günü kutlu olsun.

Ankara Sincan'dan bir işçi kadın

ANNELER ÇOCUKLARIYLA VAKİT GEÇİREBİLSİN
Ben iki çocuk sahibi bir anneyim, çocuklarımın biri 10 diğeri 13 yaşında. Zor zamanları geçti, artık büyüdüler diye rahatlayacakken hiç dert tasa bitmiyor. Okulu, eğitimi, sağlığı, beslenmesi her şey sıkıntı. Öğretmenleri meyve istiyor, pazara gidiyoruz; en kötü meyvenin kilosu 10 lira, nasıl alayım. Eşim de ben de çalışıyoruz. Akşam eve gelince çocuklar zaman istiyor, dinlenelim mi onlarla mı ilgilenelim bilemiyoruz. Tabii doğru düzgün beslenmeyince, marketlerde sağlıklı gıdalar satılmayınca hastalıkta bitmiyor. Anneler sabahlasın artık.
Annelik güzel her şeye rağmen. Ama öyle bir gün anneler günü ilan edilince anneler mutlu olmuyor. Annelere çocuklarına zaman ayırabileceği onlarla ilgilenebileceği imkanlar sağlansın. Bu erkekler için de geçerli. Öyle çocuğu kadın doğurdu diye onun üstüne atıp gitmesin. Bir erkek de gayet çocuk bakabilir. Bütün annelerin Anneler Günü kutlu olsun, ama biz bir gün değil her gün anneyiz. Güzelliğini de zorluğunu da biz biliriz.

Ankara Sincan'dan bir işçi kadın

BİR GÜNÜ ANNELER GÜNÜ İLAN ETMİŞLER KOMİK!
Tam 18 yıldır fabrikalarda çalışıyorum. Görücü usulü ile evlendim iki tane çocuğum var. Daha önce Amasya’da oturuyorduk. Tarlada çalışıp kıt kanat geçiniyorduk. İlk çocuğum olunca çalışamadım. İstanbul’a annemin yanına taşındık. Annem çocuğa baktı ben de fabrikaya girdim.
18 yıldır aynı fabrikadayım. İkinci çocuğumu da burada çalışırken dünyaya getirdim. İlk zamanlar çalışma şartlarımız daha iyiydi. Sabah sekiz akşam altı çalışıyorduk. En azından eve yetişmek daha kolay oluyordu. Yaklaşık 8 yıldır vardiyalı sistemle çalışıyoruz.
Vardiyalı sisteme geçtiğimizden beri fabrikada özellikle kadınların hayatı daha zor oldu. Tabii benim de. Hem iki çocuk, hem ev, hem iş oldukça zor oluyor. Hiç dinlenemiyorum.
Çocuklarım kilidi kapıya takmayı öğrendikten sonra annem de bakmayı bıraktı. Benim hayatım ayrı zor, çocukların ayrı zor. Eşim serbest çalışıyor. Bütün yaz neredeyse yok.
Tek sorun tabi ki vardiyalı çalışmak değil işyerinde her türlü kuralsızlık var. Örneğin; maaşlarımızdan her ay bir şekilde kesinti yapılıyor. Üç hafta boyunca yaptığımız fazla mesailer onların cebine gidiyor. Tuvalete kartla giriyoruz. Bir işçi işinde ufak bir hata yapsa “Senin aklın tuvalette mi kaldı” diye hakaret ediliyor. Eğer üç defa gitmişse bir kadın tuvalete, “Sen üç defa tuvalete gittin”diye hesap soruluyor. “Karşımdaki bir kadındır, annedir boyu kadar çocukları var. Neden hakaret ediyoruz” diye düşünen yok. Amirlerimiz bu konuda çok kaba davranıyorlar. Ben sırf onlara benzememek için amir olmayı kabul etmedim.
Anneler Günü’nde ben gece vardiyasında çalışıyorum. Bu hafta cumartesi gece çalışıp eve sabaha doğru geleceğim. Çocuklarım bana kahvaltı hazırlayacaklar. Çiçek hediye edecekler onların elinden o gün için bu geliyor. Ama benim bu durum pek içime sinmiyor.
18 yıldır çalışıyorum. Çocuklarımı doya doya kucakladığım zamanlar o kadar az ki. Çoğu zaman hastalandıklarında hiç yanlarında olamazdım. Çünkü patronun işi daha önemli. Kızım su çiçeği olduğunda yatak döşek yattı. Amire resmen yalvardım ama izin vermedi. Önüme bir iş koyup bir de sayı verip “bunu bitir git” dedi. Normalde 6 saatte bitmesi gereken bir işti. Ben onu bir saatte bitirmeye çalışırken bel fıtığı oldum. O gün topallaya topallaya eve vardım. Çocuğu doktora götürdüm.
Şimdi bir günü Anneler Günü ilan etmişler bana biraz da komik geliyor. Çocukların kahvaltı ve çiçek sürprizi beni mutlu ediyor. Ama gelin görün ki, anneler işte ve evde ne çileler çekiyor. Çocuklarının başını okşayamayan fabrika işçisi kadınlara hak, hukuk, adalet verseler. Kadınlara saygı duysalar çalışma saatlerini kadınların çocuklarını da göz önüne alıp öyle düzenleseler işte o zaman annelere her gün anneler günü olur.

Tuzla Organize Sanayi’den kadın işçi


İlgili haberler
GÜNÜN BELLEĞİ: Annelik pastasından Anneler Gününe

Bugün Anneler Günü. Ne oldu da birden annelerin önemi hatırlandı da annelere özel gün ilan edildi, h...

Soma’da yaşamını yitiren işçilerin anneleri adalet...

Soma’da üç yıl önce bugün, Türkiye’nin en büyük işçi katliamı yaşandı. 301 işçi, daha fazla kömür çı...

Anneliğin alternatifi

Anneler Günü’nde anne olmanın, anneliğin, anne olmayı tercih etmemenin ne anlama geldiğini, annelik...