Şule Çet ve ‘Avukatın Bağımsızlığı İlkesi’
Şule Çet davasında avukatlar: Bir avukat savunmasını yaparken, hukukun yanında olmak, kendine, barosuna ve müvekkiline karşı bağımsız olmalıdır.

Şule Çet davasını hep birlikte takip ettik. Ne korkunç değil mi? Sıradan vatandaşların aklının almadığı bu olayı avukatlar aydınlatacaklar. Avukatlar “ah, vah” etmeden somut veriler ortaya koyacaklar. Eldeki verilere dayanarak olumlu ya da olumsuz değerlendirmeler yapabilecekler. Avukatlara yargılamada özgürce sav ve savunma hakları tanınıyor. Bu ilkeye “yargı dokunulmazlığı” deniyor. Yeter ki, TCK 128. maddesine göre bu ifadelerin dava yanlarını “küçük düşürücü” nitelikte olmasın.

Normal olarak sanıkların avukatı iddianameyi okumuş, dosya içindeki raporları incelemiş. Kızlık zarında eski yırtıklar olduğunu fark etmiş. Savunmasında “Şule’in bakire olmadığını” ifade etmesinde bir zorunluluk yok. Çok yazık, avukattan avukata fark açmış, uyuşmazlıkla hiç bağıntılı olmayan, somut olaya dayanmayan, eski defterleri karıştıran ayırımcı ve eril bir açıklama yaptı sanık avukatı.

Yasaların dili zaten eril. Suçu nitelerken bile “adam öldürme” diyoruz mesela. Olayda oysa bir “kadın öldürme” var. Bu “kadın cinayetleri” denmesine karşılık gelir. Şule’nin başına gelenlerin bilincine varamadan, ölümünden sonra da onu kadın olarak yargılamak ve topluma korku giydirmektir bu.

Ölümünden sonra bile bir kadın ataerkil yapının kurbanı oluyor. Genelde avukat yargının üçlü ögesinden biri hem de toplumun sivil gücü, demokratik özüdür. Avukat sanıkların savunmasını hazırlarken onlarla bir olmuş, karşılıklı kadınların toplumsal cinsiyetlerini vurgulamış ve Şule’nin bir kadın olarak evde oturmasını, gece sokağa çıkmamasını, plazalarda iş aramamasını, erkeklerle flört etmemesini de birlikte konuşmuşlar mıdır acaba?

Olamaz, bir avukat savunmasını yaparken, hukukun yanında olmak, kendine, barosuna ve müvekkiline karşı bağımsız olmalıdır. Sanıkların avukatı, Şule’yi toplumda küçük düşürmek istemişlerdir. Raporla belirlenmiş eski ve özel bir olayın dedikodusunu yapmak nedeniyle savunmada “ölçülülük”, aşılmış, Şule’nin kişiliği tartışılmış, dolayısıyla yakınlarına karşı hakaret suçu işlenmiştir.

Daha da fazlası davaya müdahale talebinde bulunan sivil toplum örgütlerinin ve milletvekillerinin katılım isteğinin reddedilmesiyle, tüm ilgililere karşı, erkek yargının gücü gösterilmiştir.

İlgili haberler
CŞMD: Şule’nin hayatını değil, nasıl öldürüldüğünü...

Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği Şule Çet davasında sanıkların değil, sorularla adeta Şule’nin yargı...

Şule Çet davasında neler oldu?

Kadın Dayanışma Vakfı Avukatlarından Zekiye Karaca Boz, Şule Çet davasının ilk duruşmasında yaşananl...

GÜNÜN DİKKATİ: Şule Çet cinayeti medyada nasıl yer...

Bir plazanın 20. katından atılarak öldürülen Şule Çet cinayeti davasının medyada yer bulma biçimini...