Ateşin tanıklığında dilekler: Hıdrellez
Bolluk ve bereketin simgesi, baharın gelişidir Hıdırellez. İnsanlar buluşur bugünde dilekler diler, bir ateşin etrafında birleşir...

Uzun süren ve sert geçen kışın ardından ağaçların yeniden çiçek açtığına tanıklık etmek, güneşte ısınmak elbette iyi gelir insana. Trakya’nın keskin soğuğundan sonra gelen bahar, müjde gibidir. Üstelik bahar; bolluğun bereketin, sıkıntılardan ve hastalıklardan kurtulmanın da simgesi kabul edilir, kutlanmayı da hak eder.

İnanışa göre; Hızır karadaki, İlyas ise denizlerdeki zorda kalmış kimselere yardım eden ululardan iki arkadaştır. Hızır bolluğun bereketin simgesi olarak görülür. İlyas ise umudun, yeşilliğin simgesidir. İki arkadaş senede bir gün insanlara umut, bolluk bereket dağıtmak için su kenarında bir yerde buluşurlar. Hızır ile İlyas var mıdır, buluşur mu bilinmez ama insanların buluştuğu kesin.

TÜM KAPILARDA TAZE BAHAR DALLARI
Doğup büyüdüğüm Lüleburgaz’da olduğu gibi... Apartmanda heyecan, her yıl 5 Mayıs akşamında başlar. Komşularla plan yapılır: Ateşi kim yakacak, oyun için topu kim getirecek, piknik malzemelerini kim hazırlayacak...
6 Mayıs sabahı bir bahar gününe uyanırız. Anneannem her sene gün doğarken (onun için bu zaman dilimi sabah ezanı saatindedir) kalkıp dışarı çıkar. Bahçeden taze bahar dalları, çiçek toplar ve apartmandaki tüm kapılara asar. Bu, bolluk bereket ve tazelenmek için yapılır. Kapıyı açınca güzel kokulu renkli çiçekler sürprizimiz olur.
O gün kadınlar ev işlerini hızlı hızlı yapar; akşama ateş atlanacaktır çünkü. Evden çıkanlara tembihlenir, “akşama geç kalma”. Güneş batmaya başladığında komşular bahçede toplanır. Kadınlar ve çocuklardır kalabalık olan. Bir yandan sohbet başlar, bir yandan piknik yapılır. Güneş battığında ateş yakmanın vakti gelmiştir artık. Sokaklardan sesler ve dumanlar yükselmeye başlar.

CESARET VE ÖZGÜRLÜK
Hıdrellez ritüelleri, farklı kökenlerden insanları aynı ateşin etrafında buluşturur, her sene. Başka diller konuşsa da, inanışları çeşitlilik gösterse de, farklı memleketlerden göçmüş olsa da, çocuğundan yaşlısına herkes Hıdrellez’i kutlar.
6 Mayıs akşamı, Denizleri anma etkinliğinden çıktığında bile bu âdetten vazgeçemez insan.
Mahalledeki ateşe yetişemeyiz belki, o zaman bulunduğumuz yerde bulduğumuz ilk ateşten atlarız. Çünkü gün bitmeden o ateşten atlanacaktır.

HADİ DIŞARI ÇIKALIM!
Trakyalıların bulunduğu ve Balkan göçmenlerinin de yoğun yaşadığı İzmir, Bursa, Balıkesir, Çanakkale gibi şehirlerde mutlaka karşılaşırsınız Hıdrellez ateşiyle.
Bugün Hıdrellez... Hadi dışarı çıkalım! Küçük bir ateş yakıp üzerinden atlayalım. Sağlık, huzur, mutluluk, barış için. Hem belli mi olur, dumanı gören gelir belki...

Baharın gelişiyle, Trakya’nın her ilinde ilçesinde köyünde mahalle mahalle kutlanır Hıdrellez. 

Ateşten atlamaya küçük bir çocukken kucakta başlamak âdettendir. Kendi başına ateşten atlamak ise, bir büyüme göstergesi sayılır. İlk atlama anında, gözlerin üzerinde toplandığını hisseder insan, acaba atlayabilecek, kendini yakmamayı başarabilecek midir? Ateşin başında uzun beklenmez, daha sırada bekleyen dilekler vardır. Cesareti toplamak, o uzun adımı atmak gerekir. Ateşin üzerinden atlama, bir rahatlamayla birlikte kendine güveni getirir. Belki de cesareti ve özgürlüğü yaşadığın ilk andır. Bir kez atlamak yetmez, bu kez geri dönüp aynı ateşin üzerinden ters yöne atlanır. Bu gidiş geliş, üç kez tekrarlanır ve o sırada, ateşin tanıklığında, dilek tutulur.

Dilek sadece ateşten atlarken dilenmekle kalmaz, onu yazılı hale getirmek de gerekir. Hava kararınca, gül ağacının altına dilekler ve bozuk paralar gömülür. Gömülecek olan kağıdın üstünde, dilek çizgilerle anlatılır. Dilekler söylenmez elbette. Ama komşunuzun kağıda ne çizdiğini bilmek zor değildir; ev, araba, diploma... Sağlık, mutluluk, aşk meşk için artık gerisi çizenin yaratıcılığına kalır.

ÇİNGENELERİN HIDRELLEZİ; KAKAVA
Hıdrellez’le aynı güne denk gelen Kakava, Edirne’de yaygın olarak kutlanan bir gelenektir.
Hıdrellez-Kakava âdetlerinde ateş başroldedir. Hızır doğanın tazelenmek için ihtiyacı olan ısıyı, sıcaklığı getirir beraberinde. Bu da bolluk ve bereket anlamına gelir.
Kakava için “Çingenelerin hıdrellezi” de denir. Çingeneler için mitolojik özellikleri olan bir müjdeci vardır. Bu, aynı zamanda kurtarıcı bir kişilik olarak görülen Baba Fingo’dur. Yolu her bahar gözlenen ve hiçbir zaman gelmeyen Baba Fingo...
Tunca nehrinin kıyısındaki Sarayiçi’nde alevleri metrelerce göğe yükselen Kakava ateşinin yakılmasıyla başlar şenlikler. Müzikler çalınır, danslar edilir. Kutlama alanı adeta panayıra döner.
6 Mayıs sabahı hava henüz tam aydınlanmadan yola düşülür. Tunca Nehri’nde suya girilir. Bu, inançlarına göre arınmak ve Baba Fingo’yu beklemek içindir.


KIZILDENİZ’DEN TUNCA’YA

Kakava’nın efsanesi şöyledir: Antik Mısır’da firavunun zulmü altında ezilen halklardan biri de daima hor görülmüş Koptlar yani bölgenin o dönemdeki çingeneleridir. Musa peygamber Kızıldeniz’i ikiye yarar ve kaçırabildiği topluluğu Kenan diyarına geçirir. Bir inanışa göre Musa ile birlikte hareket eden topluluğun içinde firavundan en çok çekmiş olan Koptlar’dan da bir kesim vardır. Liderleri Baba Fingo adıyla bilinir. Musa’nın yola düştüğü haberini alınca ona katılmak üzere yola düşerler. Ne var ki, geride kaldıkları için fark edilmemişler, Musa ve takipçilerin karşı kıyıya geçişinden sonra Kızıldeniz kapanınca dalgaların arasında boğulmuşlardır. Tüm bu olaylar, bir bahar gününde yaşanmıştır.

BİNLERCE KİŞİ KATILIYOR

Edirne’deki şenlikler 5-6 Mayıs tarihlerinde şehre on binlerce kişiyi toplayacak renklilikte ve güçtedir. Artık turistik bir etkinlik haline dönen Kakava etkinliklerine yakın illerden turlar bile düzenleniyor. Kakava’nın dönüşümü, şehrin kalkınması, geleneğin tanıtılması için olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Ancak bu durum kültürün devamını mı sağlar, yoksa ticari bir işe dönüştüğü için zaman içinde değişime uğrayıp yitip gider mi tartışılır.

İlgili haberler
Kocaeli’de kadın şenliği

Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği kadınlar için şenlik düzenliyor.

‘Meme’ demeden farkındalık mı olurmuş?

Sosyal medyada ‘elma, dolma yemedim aman tatile de gitmedim...’ gibi şeylerle karşılaşıyorsanız çok...

Ayşegül adalet istiyor!

11 yaşındaki kızını istismar eden kocasını şikayet etti, adam serbest bırakıldı. Ayşegül’ü 4 kurşunl...