Akıllı cihazlar ev içi şiddetin bir aracı olarak kullanılıyor
İngiltere'de de pandemiyle ev içi şiddet vakalarında büyük bir artış yaşandı. Refuge derneği akıllı elektronik aygıtların şiddeti, istismarı kolaylaştıran araçlar olarak kullanıldığına dikkat çekiyor.

Akıllı hoparlörler, takip cihazları ve yazılımlar, faillerin mağdurları kontrol etmesini ve istismara devam etmesini kolaylaştırıyor. Ev içi şiddet alanında çalışan Refuge derneğine göre, yardım ettikleri kişilerden yüzde 70'i istismarda teknolojinin bir şekilde kullanıldığını söylüyor.

Salgın sırasında şiddete maruz kalan ve güvenlikleri nedeniyle adlarının değiştirilmesini isteyen iki kadından biri, Kate, "Evden çıktıktan sonra Amazon Ring kapı zili kamerasını kullanarak beni takip ettiğini anlayabiliyordum" diyor. İnternete bağlı olan bu kamera, önünde bir şey hareket edince devreye giriyor ve uzaktan izlenebiliyor. Kate "Pili çıkarabilirdim ama bana 'Çocuklarımızın güvenliğini tehlikeye attın' diyeceğini düşünerek yapmadım" diyor ve ekliyor: "Polise gidip benim kötü bir anne olduğumu söyleyebilir diye düşündüm."

'İSTEDİĞİ ZAMAN EVİ DİNLİYORDU'

Bir başka kadın ise partnerinin Amazon'un sanal asistanını kullanarak kendisini gözetlediğini anlatıyor. Amazon'un akıllı hoparlörlerinde bulunan bu asistan, kullanıcıların cihazlara bağlanarak uzaktan dinlemesini ve konuşmasını sağlıyor. Sue "Bütün evde akıllı hoparlörler vardı, hepsine paylaşım hesapları kurmuştu. Dışardan istediği zaman evi dinliyordu" diyor.

University College London'da toplumsal cinsiyet ve nesnelerin interneti alanında çalışan Dr. Leonie Tanzer, bu şekilde kontrol meselesinin sıklıkla karşılarına çıktığını söylüyor: "Genellikle erkek olan fail cihazı satın alıyor ve kuruyor. Bu, ona hem mekanda hem de cihazın ayarları konusunda büyük bir kontrol veriyor." Sue ve Kate'in yaşadıkları da bu görüşü onaylıyor.

Sue "Evdeyken bir balonun içindeydik" diyor ve ekliyor: "Evden çıktığımda bile konumumu akıllı saatimden, telefonumdan veya başka bir şeyimden takip edebiliyordu. Kendi hayatımda ve çocuklarım üzerimde ne kadar az kontrolüm olduğunu, onun ise ne kadar çok kontrolü olduğunu fark ettim. Bundan kurtulmam gerekiyordu." Partneri tarafından ortak Amazon hesaplarından çıkarıldığını fakat kredi kartı bilgisinin orada durduğunu anlatan Sue, partnerinin uygulamada yaptığı harcamaları karşılamak zorunda kaldığını da söylüyor: "Amazon'u aradım ve 'Kartımı bu hesaptan çıkartamıyorum' dedim. Onlar da 'Üzgünüz, yapabileceğimiz bir şey yok, banka kartınızı iptal edin' dediler. Şirketler bunun nasıl istismar edilebileceğini biliyor olmalı."

Teknoloji istismara maruz kalanlara yardım etmek için de kullanılabilir. Fakat Refuge, bu iddiayla piyasaya çıkan bazı uygulamaların tehlikeli olduğunu da belirtiyor: "Tek amacı ev içi şiddet mağdurlarına yardım etmek ve onları korumak olan pek çok uygulama gördük fakat bu uygulamaların önemli bir kısmında hatalar var. Bazıları mağdurun konumunu ifşa edebiliyor örneğin. İnsanlar koronavirüs nedeniyle eskisine kıyasla evde çok daha fazla vakit geçiriyor. Bu da daha fazla yazılım ve hizmeti paylaşmaya yol açabiliyor."

Kate yazılımcıların, çiftler ayrılınca paylaşılan uygulamalara ne olacağına dair düşünmesi gerektiğini söylüyor: "Çiftken bir uygulama bir e-posta adresine kayıtlı şekilde açılıyor. "Bir şeyler kötüye gittikten sonra uygulamanın kontrolünü elinde bulundurmayan kişi hiçbir şey yapamıyor."

Kaynak: BBC Click

İllüstrasyon: Pngtree

İlgili haberler
İstanbul Barosu: Kadınların yüzde 98’inin başvuru...

2019 yılında Baroya başvuran 12 bin 101 şiddet mağduru kadının 2 bin 842’si doğrudan bilgi sahibi ol...

GÜNÜN ANKETİ: Covid-19 pandemisinde yaşanan anksiy...

Koronavirüs sürecinde yaşanan kaygı düzeyi ve ev içi şiddetin buna olan etkileri üzerine bir anket ç...

GÜNÜN BİLGİSİ: Şiddet döngüsü nedir?

Kadına yönelik şiddet tüm dünyada en yaygın insan hakkı ihlallerinden biri ve buna karşın kadınlar y...