Almanya kadın örgütleri: Şiddetle mücadele acil görevimiz
Eşitsizlik, dünyanın tüm ülkelerinde kadınları şiddete mahkum ediyor. Almanya’da da kadın örgütleri 25 Kasım dolayısıyla şiddete karşı dayanışma ve mücadele çağrısı yaptı.

Almanya’da kadın örgütleri ve sendikalar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nde taleplerini dile getirdikleri çağrılar yayınladı. Taleplerde ve açıklamalarda görülüyor ki Almanya’da yaşayan kadınların dertleri bizim ki ve dünyadaki birçok kadının yaşadıkları sorunlarla ortak. 

TERRE DE FEMMES: KIZ ÇOCUKLARINI KORUYALIM!
Terre des Femmes, 2001 yılından beri değişik örgütlerle birlikte 25 Kasım’da şiddete karşı göklere bayrak çekme eylemi yapıyor. Bu yıl ağırlıklı olarak kadın sünnetiyle mücadele öne çıkarılıyor. Kadına yönelik fiziki ve psikolojik şiddetin ömür boyu süren bir biçimi olan kadın sünnetinden dünya çapında yaklaşık 200 milyon kadın etkilenmekte. Almanya’da da 58 bin kız çocuğu ve kadın mağdurlar arasında yer alıyor, 13 bin kız çocuğu ise potansiyel mağdurlar arasında. Bu nedenle Terre des Femmes, tıp, sosyal danışmanlık ve hukuki alanlarda çalışanların ek seminerlerle kadın sünneti hakkında duyarlı hale getirilmesini ve kadın sünnetinin yasaklanmasını, mağdurların ücretsiz psikolojik ve tıbbi yardım almasını talep ediyor. 

DGB KADIN KOLU: ÇALIŞMA ALANLARINDAKİ CİNSİYETÇİLİK ÖNLENSİN!
Alman Sendikalar Birligi (DGB) kadınları Hollywood’da cinsel taciz ve tecavüzlerin ayyuka çıkması sonrası başlatılan Me Too kampanyası sırasında Almanya’daki çalışma alanlarında kadınlara yönelik cinsiyetçiiliğin ve cinsel tacizlerin de küçümsenmeyecek oranda olduğunun ortaya çıktığına dikkat çekiyor. İngiltere’de bir bakanın taciz uyguladığının ortaya çıkması sonrası istifa ettiğinin belirtildiği açıklamada çalışma alanlarındaki cinsiyetçilikle kararlı ve kalıcı mücadele edilmesinin zorunluluğuna dikkat çekiliyor. DGB adına açıklama yapan Christina Stockfisch, cinsiyetçiliğin önlenmesi için yasal düzenlemelere gidilmesini, dava açma hakkının sadece bireylere değil sendikalara da tanınmasını talep etti. 

VER.DI KADIN KOLU: CİNSİYETÇİLİĞEVE AYRIMCILIĞA KARŞI AYAĞA KALKALIM!
Birleşik Hizmet Sendikası (Ver.di) kadınları da 25 Kasım şiddetle mücadele gününde tüm kadınları cinsiyetçiliğe ve cinsel şiddetin her türüne karşı ayaklanmaya, sesini yükseltmeye çağırdı. Cinsiyetçilik, cinsel taciz ve tecavüz, fiziki ve psikolojik şiddetin günlük yaşamın bir parçası haline geldiğine değinilen açıklamada, çalışan tüm kadınları iş yerlerindeki cinsiyetçilik ve cinsel tacize karşı sesini yükseltmeye, taciz görenin değil taciz edenin suçlu olduğu bilinciyle cesaretini toplayıp birlikte hareket etmeye çağırdı. 

GÖÇMEN KADINLAR BİRLİĞİ: EŞİTSİZLİK ŞİDDETİ TEŞVİK EDİYOR
’Kadınlar kendi bedenleri ve yaşamlarıyla ilgili kararları kendileri almalı’ diyen Göçmen Kadınlar Birliği de kadınların toplumsal yaşama eşit haklarla ve şiddete uğramadan katılması için mücadele etmenin önemine vurgu yaptı, “Çok sayıda araştırma, Almanya ve Avrupa’da çok sayıda kadının şiddet kurbanı olduğunu ortaya koymaktadır. Hollywood film yapımcısı Weinstein’in kadın oyunculara yönelik cinsel taciz ve tecavüzlerinin ortaya çıkması sonrası başlatılan kampanya, kadına yönelik şiddet ve cinsiyetçiliğin bir kez daha tartışılmasını sağladı. Kadına yönelik şiddetin ana nedeni, toplumsal olarak kadının hâlâ ikinci sınıf vatandaş olarak görülmesi ve ataerkil ilişkilerin sürmesidir. Kadına yönelik şiddet, belli bir grubun sorunu değil toplumsal bir sorundur. En ileri toplumlarda bile kadınlar değersiz görülmekte, ev işi, çocuk ve hasta bakımı kadınların asli görevi olarak algılanmakta ve düşük ücretli, az gelirli ve haftalık çalışma süresinin düşük olduğu işlerde istihdam edilmektedirler. Bu toplumsal eşitsizlik, kadının değersiz görülmesi kadına yönelik şiddeti teşvik etmektedir." 

Göçmen Kadınlar Birliği, kadına yönelik şiddetle hayatın her alanında kararlı bir şekilde mücadele edilmesini, kadının toplumsal yaşama, eğitim ve iş yaşamına eşit haklarla katılmasının koşullarının yaratılmasını, kadın ve erkek arasında eşit veya eşit değerde işe eşit ücret verilmesini talep etti. Birlik, göç kökenli kadınların eşlerinden bağımsız oturma ve çalışma hakkına sahip olmasının zorunlu olduğuna da dikkat çekti.

*Semra Çelik Ekmek ve Gül için çevirmiştir.

İlgili haberler
Almanya'da 'çocuk evlilikleri'nin yasaklanmasının...

Almanya’daki kadın örgütleri ülkede yapılacak çocuk evliliklerinin kesinlikle yasaklanmasını istiyor...

Almanya’da bina temizlik işçilerinin zam ve ücret...

Almanya’da temizlik işçileri ücretlerinin artırılması için mücadele ediyor. Almanya’da bu alanda çal...

Lüks otellerdeki ‘pislik’ halının altına süpürülme...

Almanya’da lüks otellerde çalışan temizlikçi kadınlar sömürülen emekleri için mücadele ediyor. En dü...