Tarihte karanlığın tekerrürü: Afganistan iki yıldır işgal altında
Afganistan’ın Taliban tarafından işgal edilmesinin üzerinden nerdeyse iki yıl geçti. Kadınlar 1996 yılında yaşadıklarını tekrar yaşamaya başladı. Ama seslerini yükseltmekten korkmuyorlar.

15 Ağustos 2021’de Afganistan halkı geçmişte yaşadıkları tüm zor günleri tekrar yaşamaya başladı. Biraz geriye saralım… Eylül 1994’te Molla Muhammed Ömer liderliğindeki “İslami Taliban Hareketi”, Afganistan’da “İslami rejim” kurmak amacıyla ülkenin güneyindeki Kandahar ili sınırında harekete geçti ve hızla nüfuzunu genişletti.

27 Eylül 1996’da Taliban Kabil’e girdi ve Afganistan Cumhurbaşkanlığı Sarayının kulesine İslam Emirliğinin beyaz bayrağını asarak yönetimi ele geçirdi ve başkentin her yerini kontrol altına aldı. Taliban rejiminin bu beş yıllık döneminde kadınlar, burka giymeye zorlandı, devlet dairelerinde ve ofislerde çalışmaları yasaklandı, eğitim hakları ellerinden alındı, şarkı söylemeleri, sanatla uğraşmaları bir suç olarak kabul edildi ve ağır cezalar verildi. Taliban ‘kural ihlali’ yapan kadınlara toplu tecavüz etti, birçok kadını zorla nikâhına aldı…

KADINLAR KABUSA UYANDI

ABD ise ikiz kuleler ve “İslami terör” süreçlerinde yine kendi hesap kitabı uğruna Afganistan’a girdi. Taliban’ı tasfiye etti. Ancak 2021’de ABD, Taliban’ın ülkeyi işgal etmesine ve tüm Afganistan halkına yönelik kıyıcı şiddetine karşı hiçbir önlem almadan, ülkeyi adeta bir kaos ortamında bırakarak, halkı çürümüş bürokratik sistemin, ağır ekonomik ve toplumsal sorunların kucağına atarak askeri gücünü Afganistan’dan çekti. Uluslararası alanda ise hiçbir diplomatik güç bu geri çekilmenin yaratacağı felakete karşı bir tutum göstermedi. 15 Ağustos 2021’de olan oldu.

Taliban’ın Afganistan’ın kontrolünü ele geçirmesinden birkaç gün sonra, Afganistan’ın farklı şehirlerindeki kadınla büyük çaplı gösteriler başlattı. Bazı illerde, bu protestolar şiddete dönüştü ve onlarca kadın hayatını kaybetti.

İlk günlerde Taliban “reformcu İslamcı” maskesi takarak aslında yapısal olarak reforma gittiğini dünyaya açıklamaya çalışıp, “eski Taliban’dan eser yok” imajı vermeye çalışsa da kadınların sözü netti. Kadınlar her fırsatta “Taliban değişmez, geriye dönmek istemiyoruz” diyordu. Taliban meşruiyetini uluslararası alanda sağlamak için çeşitli oyunlar yapmaya çalışsa da başaramadı. Afganistanlı kadınlar haklıydı. Radikal siyasal İslam’ın tüm politik unsurları Taliban’ın ideolojisinin bir parçasıydı. Dolayısıyla yine ilk ezilen kadınlar oldu.

TALİBAN İLK OLARAK EĞİTİMİ HEDEF ALDI

Bu süreçte kadınlar birçok baskı ve yasakla karşı karşıya kaldı. Onlardan biri de eğitim hakkıydı. Taliban ilk günlerde “Okullarda kadınların eğitimine izin vereceğiz” diyordu ancak kademe kademe kadınların ve kız çocuklarının eğitim hakkına el koydu. Taliban’ın Afganistan’ın kontrolünü ele geçirmesinden sonra kız çocuklarının altıncı sınıftan itibaren eğitimlerine devam etmesini engelledi. Taliban o dönem yaptığı açıklamada okulların, kız öğrenciler için “Şeriata ve Afgan geleneklerine uygun” nasıl bir üniforma tasarlanacağına karar verildikten sonra yeniden açılacağı da belirtmişti ancak bu söylemin üstünden neredeyse iki yıl geçti. Taliban Afganistanlı kadınların eğitim hakkına saldırmaya devam etti ve bu seneden itibaren kadınların üniversite sınavına girmesini de yasakladı.

KADINLAR KAMUSAL YAŞAMDAN ADIM ADIM SİLİNİYOR

Öte yandan Taliban kadınların çalışmasını, hatta evden “mahremleri” olmadan dışarı çıkmasını bile engelledi.

Kamusal işlerde çalışanlardan tutalım da özel işlerde çalışan tüm kadınlar tek tek Taliban’ın hedefi haline geldi. Taliban geçtiğimiz aylarda kadınların ülkedeki güzellik salonlarını kapatma kararı da almıştı. Kararın ardından Kabil’de bir araya gelen kadınlar, “Hak, adalet ve özgürlük” sloganı atmıştı. Taliban ise kadınlara tazyikli suyla ve havaya ateş açarak karşılık vermişti. Şimdi ise sıra terzilere geldi. Taliban geçtiğimiz hafta kadın terzilerin çalışmasını da yasakladı.

Taliban geçen iki yılda kadınları adım adım evlere hapsetmeye mahkûm bıraktı. Yine birkaç ay önce Taliban kız çocuklarının ve kadınların parklar, sinemalar ve diğer kamuya açık alanlara gitmelerini yasaklamıştı, tüm illerde kadınların resminin olduğu duvarları, billboardları boyamıştı.

ŞİDDETİN ÜSTÜNÜ ÖRTÜLÜYOR

Özellikle basın özgürlüğüne yapılan darbe ile birçok kadın işsiz kaldı, birçok kadının sesi kısıldı. Taliban ilk adımda Kabil’i ele geçirdikten sonra, Afganistan’daki haber alma özgürlüğüne saldıran 16 maddelik bir düzenleme yayımladı. Bu düzenlemede, medyanın İslami olmayan, ulusal değerleri aşağılayıcı veya Taliban yetkilileri tarafından onaylanmayan içerikleri yayınlamaması gerektiği söyleniyor. Bu kararname, kadınların medyadan tamamen çıkarılmasına neden oldu. Büyük illerde gizlice gazetecilik yapan kadınlar, kadınların sesini duyurmaya devam etse de birçok gazeteci kadın küçük illerde Taliban’ın kadınlara uyguladığı şiddet, taciz ve tecavüzün günden güne vahimleştiğini anlatıyor.

Taliban’ın ülkeyi ele geçirmesinden birkaç ay sonra Uluslararası Af Örgütü yayımladığı raporda yönetimin cinsel şiddet gören kadınlara destek amacıyla kurulan yapıları yok ettiğini açıklamıştı. İlgili raporda, sadece mağdur kadınların ve genç kızların değil aralarında avukat, hakim ve eski hükümet görevlilerinin olduğu, onlara yardım eden, destek olan kişilerin de tehlike altında olduğunu vurgulamıştı.
Keza ilk aylarda yayımlanan raporun ileriki yıllarda tek tek gerçekleşen bir tablo olduğunu görüyoruz. Evdeki şiddet failleri bir yana Taliban birçok yerde kadınlara tecavüz edip zorla kendi “nikahına” almaya devam ediyor. Yani kadınlar güvenli olmayan evlerde barınıyor ve her an Taliban şiddeti ve saldırısıyla gün geçiriyor.

GEÇİM İÇİN KADINLAR SAÇLARINI SATIYOR

Kadınların sosyal yaşamdan izole edilmesi günden güne yoksullaşmasının da önünü açtı. Birkaç gün önce sosyal medyada yayımlanan fotoğraflar bunun göstergesiydi. Fotoğraf büyük torbaları gösteriyordu ve çarpıcı olan şey ise içlerinin Afganistanlı kadınların saçlarıyla dolu olmasıydı. Bu torbalar Pakistan’a gönderilmek üzere sınırda bekletilirken çekilmişti…

Geçimlerini sağlamak için saçlarını bile satan Afganistanlı kadınlar tüm baskılara rağmen bu iki yıl içerisinde buldukları her fırsatta seslerini duyurmaktan korkmadı, sokağa çıktı. Afganistan’da kadınlar hem birbirine umut oluyor hem başka ülkelerdeki kadınlara el uzatıyor.

Geniş tabloda Orta Doğu’da kadınların saçları birbirine örüle örüle gelecek özgür günlerin umuduna da yol oluyor…

Fotoğraf: Bidarzani

İlgili haberler
RAWA’dan Ekmek ve Gül’e dayanışma mesajı

RAWA, Türkiye’de meydana gelen deprem nedeniyle Ekmek ve Gül’e dayanışma mesajı gönderdi.

Afganistanlı Devrimci Kadınlar Derneği RAWA: Burad...

RAWA: ‘Düşmanımız ortak. Afgan kadınlar ve dünyanın geri kalanındaki diğer kadınlar, Afganistan’da k...

Taliban kadın hakimlerin kararlarını yok saydı, ci...

Taliban Afgan kadın hakimlerin işine son verirken, ülkede binlerce cinsel saldırı, aile içi şiddet v...