'Bu sömürü düzeni her birimiz için ölüm ve sefaletten başka bir şey getirmiyorsa bu düzeni yaratanlara karşı bir bağımsızlık mücadelesini örgütlemekten başka bir seçeneğimiz kalmıyor.'
Hizmet sektöründe kadınların işyerlerinde ani bir ölüm değil de, sürece yayılmış bir ölümle karşı karşıya kalmaları, kadınları işçi sağlığının mağduru ve muhatabı değilmiş gibi gösteriyor.
Primi ve günü dolduğu için işten ayrılan, yıllar sonra hayat şartları yüzünden asgari ücrete işe başlayan EYT’li bir kadın, uğradığı kötü muameleyi ve emeklilik özlemini anlatıyor.
Ve yine geldi çattı kış ayları... Okullar açıldı, memleketten dönüldü, tatiller bitti, soğuklar arttı ve herkes kapalı alanlara kapandı.
Ekim 2016’da ihraç edilen SES Malatya Şube Eş Başkanı Bülent Uçar, üç buçuk ay sonra kalp krizinden hayatını kaybetti, iki yıl sonra göreve iade edildi. Şimdi mücadelesini eşi ve kızları sürdürüyor.
Bir kadının fizyolojik ve psikolojik olarak bir doğumdan diğerine hazırlanması üç yılı bulur. Bu süre düşerse düşerse anne tükenmesi dediğimiz fizyolojik ve psikolojik sağlığın bozulması ortaya çıkar.
Okulda dersler bittikten sonra öğrenme ve konuşma güçlüğü olan üç öğrenciye destek eğitim veriyorum… İleri düzey konuşma güçlüğü olan öğrenci bile ‘yemek’ ve ‘acıktım’ demeye başladı.
25 Kasım öncesinde; şiddeti, tacizi, tecavüzü, ayrımcılığı, adaletsizliği konuşmamız gerektiğini hatırlatan kimi film ve diziler…
Nisan yeli bu sene başka bir umutla esiyor evet. Yeni baharların umudu yeşeriyor. Bu umutla gidiyoruz 1 Mayıs’a. Hırs ve kâr uğruna günden güne soframızı boşaltanlara karşı gidiyoruz.
‘Maddeye erişimin önlenmesi, güvenli bir çevre oluşturulması kolluğu ve politikacıları ilgilendiren birinci halka önleyici çalışmalar arasındadır. Bu halka en önemli müdahale alanıdır.’
Bir kadın ve kızı tecavüz, gasp, dayağın ardından dağ başında yarı çıplak bırakılıyor. Kendi imkanlarıyla ulaştıkları karakolda ve hastanede yaşadıkları ise bu korkunç şiddete ayrı bir boyut katıyor!
Sağlık emekçisi kadınların İstanbul Sözleşmesi’ne dair bilgileri yetersiz. Bilgi aldıkça kadınlar Sözleşme’den çekilme kararına tepki gösteriyor ve ‘Şimdi ne olacak’ sorusunun cevabını arıyor.
Sendikal bürokrasi bir hastalık, şifası: stratejik ve planlı bir örgütleme. Peki, nedir örgütleme?
‘Çok sık elektrikleri kesiyorlar. Sonra ani ve yüksek voltajla gelen elektrik buzdolabını, televizyonu, her şeyi bozuyor.’
Geçtiğimiz aylarda ücret zammı, vergide adalet, insanca yaşam ve çalışma koşulları için ülkenin dört bir yanında işçi ve emekçiler harekete geçti.
Ben o gün yaşamın ne olduğunu anladım… Ama boyun eğmedim. Çevremdeki işçi kadınların, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğindeki kadınların dayanışması, bana ve nice kadınlara umut olmaya devam edecek.
‘Güçlü bir kadının kızıyım, mücadeleye onunla başladım’ diyen Nihal, yıllar sonra liseyi bitirdi, şimdi üniversitede uçak bakım ve onarım okumaya hazırlanıyor. Azim ve umut dolu bir hikaye…
Ağır çalışma koşullarına karşı sendikalaşan ve işten atılan Barutçu Tekstil işçisi kadınlar direnişte “biz” olmanın ne kadar güçlendirici olduğunu öğrenmişler.
Bugün düne göre daha yoksulsak, daha fazla sömürülüyorsak ve bunun karşısında sesimizi yükselttiğimizde karşımıza dikilen devlet oluyorsa tekrar dönüp sormak lazım. Bu devlet kimin devleti?
Toplumdaki bu yargıları kadınlar olarak birlikte ses çıkartırsak ve tepkilerimizi birlikte güçlendirirsek değiştireceğiz. Bizlerin de bir insan olarak yaşama hakkımız olduğunu göstereceğiz.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN






















