Eşini iş cinayetinde yitiren Asine: Ceza almalarını istiyorum
‘İşe başlayalı üç ay olmuştu ki makineye ayağı sıkıştı. Bir buçuk ay raporun ardından yerini değiştirme sözüyle tekrar işe döndü. Değiştirmediler, Serhat bir hafta sonra aynı makinede canından oldu.’

Yaklaşık iki yıl önce Aliağa Kocaer Haddecilikte çalışan Serhat Çetin, iş cinayetinde yaşamını yitirmişti. Serhat’ın ölümünden sonra iki kız çocuğu ve eşi Asine’nin verdiği yaşam mücadelesini Evrensel gazetesi aracılığıyla aktarmıştık. Cenazeden bir hafta sonra ailesinin İzmir’in Doğançay Mahallesi’ndeki evlerine ziyarette bulunduğumuzda Asine yaşadıklarının şokunu henüz atlatamamış, küçük kızı Azra kucağında olanları kırık dökük birkaç cümle ile anlatıyordu.

Aliağa’da neredeyse kanıksanmış bir hale gelen iş cinayetlerinin ve yaralanmaların ardından geride kalan anneler, eşler ve çocuklar şirketlerin onlara sunduğu kan paralarını yoksulluklarına merhem edip, kendilerine yol yordam gösterecek kimse olmadığından davadan vazgeçerken Asine Çetin, iki çocuğunun geleceğine tutunarak kaybettiği eşinin ardından dava sürecini başlattı. Her iş cinayetinde olduğu gibi firma yetkililerinden hakim karşısına çıkan kimse olmadı. Ceza alanların bir kısmı Serhat gibi o makinenin başında ölümle burun buruna çalışan işçiler oldu, ki onlar da para cezası aldı. “Zor olduğunu biliyordum demir-çelikte çalışmanın, Serhat çok yorgun geliyordu eve ama bu kadar ölüm olduğunu bilmiyordum. Biz davada tanık olacak işçi bulamadık. İşten çıkmış olanlar bile korktu” diyor Asine…

Serhat’ın ölümünün ardından Asine annesi ve kardeşleri ile aynı binada olan evlerinde kızları Azra ve Alara’yı büyütmek için mücadele etmeye devam etti. Serhat ile kurdukları aile bir işçi ailesiydi. Her emekçi ailesi gibi onlar da borç harç yaşamlarını sürdürdükleri için Asine, kalan borçlar için eşten dosttan yardım istemek zorunda kaldı.

‘ÖFKELİYİM’
İki yıl sonra yeniden buluştuğumuz Asine, “En çok Kocaer’e öfkeliyim, ceza almalarını istiyorum” diyor. İzmir’de doğup büyümüş Asine, “Evlenip küçük bir yaşam kurduk. Serhat çalışkandı. Evimizi geçindirmek için diş protezi dağıtımı yaptı, balkon tentesi montesinde çalışıyordu. En son ise bir tanıdığın vasıtasıyla Kocaer’e girmişti. İşe başlayalı henüz üç ay olmuştu ki makineye ayağı sıkıştı. Bir buçuk ay raporun ardından yerini değiştirme sözü verdikleri için işe geri döndü. Değiştirmediler ve Serhat bir hafta sonra aynı makinede bu sefer canından oldu” diyerek yaşadıklarını anlatıyor.

Serhat’ın ölüm haberini aldığı günü anlatırken “Ben böyle bir şey beklemiyordum. İlk kazadaki gibi yaralanmıştır diye düşünerek gittim hastaneye. Ama ameliyattan sonra yaşamını yitirdi. İlk düşündüğüm şey Alara’ya nasıl açıklayacağım oldu. Çünkü hem anlayabilecek yaştaydı hem de babasına çok düşkündü” diyor.

DİRENÇ DOĞURAN KADIN

Geçen iki yılda “Bir kere çocuklarımla yalnız kaldık, onların baba özlemi arttı. Arayış içerisindeler, her gördüklerine baba diyorlar. Bir de bilmediğim bir sürü şeyle karşılaştım. Mahkemeler, avukatlar, herkes başka bir şey söylüyor. Hepsini bir anda anlamaya, sağlıklı bir karar vermeye çalışıyorsun zor bir süreç tabii. Benim şansım annem ve kardeşlerimin tüm bu süreçlerde benim yanımda olmalarıydı. Bu bizim gibi ölümlerin ardından kalan kadınlar için gerçekten bir şans. Eskiden daha neşeli hayat dolu biriydim. Şimdi yalnızca çocukları düşünüyorum. Onları eğlendirmek için uğraşıyorum. Birbirimize destek çıkarak yaşıyoruz.” diyor. Alara artık okula gidiyor. Derslerinde başarılı ve resim yapmayı çok seviyor. Biz annesi ile konuşurken bile boya kalemleri önünde bizleri çiziyor. Azra ise artık üç yaşında babasını hayal meyal hatırlasa da arada “benim babam nerde” diye
cevabı zor soruyu annesine yöneltiyor. Onlar için hayat sona ermiş değil elbet, dövünüp duran bir kadın değil Asine tıpkı Sennur Sezer’in şiirindeki gibi “Direnç Doğuran Kadın”. Yine de Serhat yaşarken ne kadar mutlu olduğunu, belki de en çok bu küçük mutluluğun, evlerinin neşesinin kendilerinden alındığı için öfke duyuyor.


İlgili haberler
Öfkemizi değiştirici bir güce dönüştürmek elimizde...

Emeğimizi, bedenimizi, haklarımızı, geleceğimizi kendi çıkarlarına dayanak haline getirmeye çalışanl...

Şiddete çözüm bulunmuyor, işsizlik büyük sorun...

Kadınlardan aldığı destekle muhtar seçilen Sevgi Akyıldız mahallenin dertlerini anlattı; 'Kadınlar g...

Yanında biri olunca güçleniyorsun, ama devlet yanı...

Şiddet ve kadın cinayetlerine ilişkin yaptığımız anketin sonuçları hiç de şaşırtmadı. Kadınlar devle...