Korkunç boyutlara ulaşan çocuk istismarıyla ilgili kadınların pek çok şey düşünüyor, ancak belirli çekincelerle dillendirmiyor. Her gün birkaç istismar haberiyle günü bitirirken tüm kesimler istismarın bir türlü engellenmemesine büyük tepki duyuyor.

Meseleye dair pek çok kadınla sohbet etmeye çalışıyoruz. Sohbet ettiğimiz kadınlardan biri de Sibel Yılmaz. İşçi bir kadın. İdam konusunda gerçek suçluların idam edilmeyeceğini söyleyen Sibel, idamın başka amaçlarla kullanılacağını düşünüyor. Sibel, hadım meselesini ise uzunca araştırdığını söyleyerek, “Önce çok mantıklı geldi. Fakat araştırdıkça çözümden çok daha fazla çözümsüzlük olduğunu anladım. Tecavüz, taciz edenlerin, istismar edenlerin psikolojik bir rahatsızlığı varmış da tedavi edilmesi gerekiyormuş muamelesi yapılıyor. Ayrıca insanların gözünde bu durum da normalleşecek” diyor. Hadım ve idam yerine cezaların daha da ağırlaştırılması çözümünü öneren Sibel, küçük yaştan itibaren bu tür konularda eğitimin önemine dikkat çekiyor.

AİLE VE TOPLUM BASKISI ANNELERİ SUSTURUYOR

Sibel, ensest, istismar vakalarında ağır cezalar olmadığı için annelerin korkudan ses çıkaramadığını anlatıyor: “Erkek tutuklansa da kısa sürede serbest bırakılıyor. Anne aile baskısı, toplum baskısı yaşıyor. Ekonomik güçsüzlük yaşıyor ve tüm bu nedenlerle susuyor.”

Çocukların çoğunun en yakınları tarafından istismara uğradığını hatırlatan Sibel, “Birgün çocuk saihibi olursam diye şimdiden endişeleniyorum bu haberleri duydukça. O kadar çok haber var ki endişelenmemek mümkün değil. Çocukları koruyan yasaların yeterli olmadığı ortada. Bu da güvensizlik duygumu pekiştiriyor” diyor. 18 yaşından küçük herkesin çocuk olduğunu ve yasaların da bunu böyle tanımlaması gerektiğini belirten Sibel son söz olarak şunları dile getiriyor: “Caydırıcı yasalar, ama yasalardan önce çocukları koruyacak önlemler hayata geçirilmeli.”