Maraş merkezli deprem sonrası şehirde yıkılan birçok binanın yanı sıra üniversitede de birçok yer hasar aldı. İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay’ın okulların açılacağına dair yaptığı açıklamasına ise öğrenciler tepkili. Konuyla alakalı İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Meryem ile görüşüyoruz. Meryem 23 yaşında, 5 çocuklu ailenin dördüncü çocuğu.

Ailede üç kardeş okuyorlar. Babası emekli. Depremden önce İnönü Üniversitesi Hafize Özal Kız Yurdunda kalan Meryem, depreme de yurtta yakalanmış: “Deprem anında da yurttaydım. Çok kötüydü. Yurdumuz da hasar almıştı. Birkaç gün yollar kapalı olduğu için memlekete dönemedim. Soğukta dışarıda kaldık. Korksak da mecburen içeri girdik ve üstümüze örtebileceğimiz birkaç parça eşya alıp çıktık hemen” diye anlatıyor o gün yaşadıklarını.

‘EN AZINDAN BAŞIMIZI SOKACAK BİR YURDUMUZ VARDI’

Bu sene kardeşinin Akdeniz Üniversitesini kazandığını söyleyen Meryem, “İki öğrenciydik üç olduk. Depremden önce zaten geçinemiyordum ama en azından başımı sokabileceğim bir yurdum vardı. Sosyal hayata ayıracak bütçem yok diye üzülüyordum. Şimdi sadece ‘Başımı sokacak bir yurdum olsun’ demeye başladım. Okulların açılmasına hemen hemen iki ay var ama ben şimdiden ne yapacağımı düşünüyorum. Yurt da olmayacak gibi duruyor. En kötü dört, beş arkadaş eve çıkarız diyorduk o da hayal oldu. Hem fazla kiralık ev yok, olanın da kiraları 15 bin lira ile 20 bin lira arasında. 1+1 ev bile tutamayız. Benim babam emekli maaşıyla üç çocuk okutacak bu sene. Nasıl ‘Eve çıkacağım’ diyeyim? Ne yapacağımı bilmiyorum inanın” diyor.

‘BARINMA PROBLEMİ ÇÖZÜLMEDEN OKULLAR AÇILMAMALI’

Şehirde yaşanan artçılardan da korktuğunu söyleyen Meryem, “Sürekli irili ufaklı depremler oluyor. Depremde fazlasıyla korktuk, büyük bir travma yaşadık. Şimdi güvenilirliğini bilmediğimiz binalarda nasıl kalacağız? 6 aydan fazla zaman geçti, bırakın yerine yeni binalar yapmayı, yıkımları bile tamamlamamışlar. Bu haliyle nasıl okulu açıyorlar? Sağlığımızı düşünmüyorlar mı cidden? Okulumuzda fakülte binası, yemekhane ve yurt hasar almış. Yerine bir şey de yapılmamış. Üniversite yıkılacaksa, binalardaki öğrenciler nerede eğitim alacak? Yurt yıkılırsa nerede kalınacak? Yemekhane nerede olacak? Bu sorulara herhangi bir açıklama yapmıyor. Kimi ‘erkek yurdu, kız yurdu olacak’ diyor, kimi ‘yurt yok’ diyor. Bu şekilde yüz yüze eğitim ne kadar verimli olacak?” diye soruyor.

SEÇENEKSİZ BIRAKIYORLAR

 Birçok öğrencinin barınma probleminin belirsizliğinden kaynaklı okulu bırakmayı düşündüğünü söyleyen Meryem, şunları aktarıyor: “Birçok arkadaşımın ailesinin maddi durumu hemen hemen beninle aynı. Yazın işe girip çalışanlar var. Ben de bursumu biriktirmeye çalışıyorum. Ama o bile kurtarmıyor. Eğer bu koşullarda barınma sorunumuza net bir cevap verilmezse, mecburen okulu donduracağım. Arkadaşlarım da benimle aynı düşüncede. Okulu dondurduktan sonra seneye durum düzelir mi bilmiyorum ama başka seçeneğim de yok. Online eğitim bizim için verimsiz ama bu koşullarda yüz yüze eğitimden de verim alamayacağız. Okulları açacaklarsa barınma ve temel ihtiyaç problemlerimizi çözmeleri lazım.” 

Fotoğraf: Evrensel