İşçi kadınlar, haklarımız, bahar, Ekmek ve Gül...
Ekmek ve Gül deneyiminin bize öğrettiği çok şey oldu... Bunlardan biri de işçi kadınların haklarını öğrenme ihtiyacıydı. İşte Onur Bakır’ın hazırladığı ‘Haklarımız Var’ kitabı böyle ortaya çıktı.

Nisan ayı Ekmek ve Gül olarak bizim için ayrıca önemli.

Ekmek ve Gül’ün bir kadın programı olarak Hayat Televizyonu’nda yayın hayatına başladığı tarih 14 Nisan 2009’du...

Televizyonumuzun 29 Eylül 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan bir Olağanüstü Hal KHK’sı ile kapatılmasına kadar yaklaşık 10 yıl sürdü Ekmek ve Gül programı. Her kesimden kadının kendini bulduğu, sesini duyurduğu, sözünü birleştirdiği, kadınların muhabiri, sunucusu, editörü olduğu bir programdı.

Her zaman “bir programdan çok daha fazlası” olduğunu söylediğimiz Ekmek ve Gül, kadınların taleplerinin günlük bir mecrası olarak yoluna devam etmeliydi. Bu düşünceyle kurulan internet sitemiz ‘ekmekvegul.net’ 3 Nisan 2017’de yayına girdi.

Hem program, hem dergi, hem de internet sitesi deneyiminin bize öğrettiği pek çok şey oldu. Bunlardan biri de işçi kadınların haklarını öğrenmeye olan ihtiyacıydı. İşte Onur Bakır’ın hazırladığı “İşçi Kadınlar Soruyor, Ekmek ve Gül Yanıtlıyor / Haklarımız Var” kitabı da bu ihtiyacın bir ürünü olarak ortaya çıktı. Hem de tam 8 Mart’ta...

NELER YOK Kİ...
Kitap, sitemizde 2018 yılı başında, “İşçi Kadınlar Soruyor, Ekmek ve Gül Yanıtlıyor” çağrısıyla başlattığımız “Haklarımız Var” köşesine bir yıl içinde gelen yüzlerce soru arasından seçilen 100 soru ve yanıtlarını, 15 ayrı başlık altında topluyor.

Kadın işçiler, ücretten izin günlerine, çalışma koşullarından işten atılmalara, işçi sağlığı ve iş güvenliğinden emekliliğe her konudaki sorularının yanıtlarını bu kitapta bulabilir. Onur’un kitabın önsözünde söylediği gibi, “Neler yok ki sorularımız ve yanıtlarımız arasında! Kırık sandalyede çalışmaya zorlanarak mobbing uygulanan işçiden emzirme odası mescide dönüştürülmek istenen işçiye, hamile olduğu için daha sık tuvalete gitmesi gereken ve sırf bu nedenle işten çıkarılmakla tehdit edilen işçiden ‘haklarımı biliyorum’ dediği için işten atılan işçiye, erkek işverenin ‘hepimiz bacı kardeşiz’ diyerek kadın tuvaleti hakkını gasp ettiği işçiden işverenin ne yemek verdiği ne de yemek yeme yeri sağladığı işçiye, işveren servis yükümlülüğünü yerine getirmediği için gece yarısı korku içinde evine ulaşmaya çalışan işçiden kıdem tazminatı hakkı gasp edilmek istenen öğretmene kadar bir dizi soru, sorun ve yanıt kitabımızda mevcut.”

Elbette soruların bir kısmı sadece kadın işçileri değil, erkek işçileri de ilgilendiriyor. Ancak kadın-erkek eşitsizliği, ücret ve istihdamda, gece çalışması meselesinde, birçok sosyal hakta, emeklilik gibi kazanımlarda kadınların taleplerini daha yakıcı hale getiriyor. Ayrıca hamilelikle ilgili talepler, kreş, emzirme odası, süt izni gibi haklar kadınlar için vazgeçilemez. Mobbing, işyerinde taciz gibi dile getirmenin ve baş etmenin daha zor olduğu sorunlar da cabası...

ASLA YALNIZ YÜRÜMEYELİM
Dolayısıyla aslında kitap, kadın işçilerin durumuna ilişkin genel ve somut bir tabloyu da ortaya koyuyor. Ama aynı zamanda taşeron işçinin kadro hakkını, kadın işçinin kreş hakkını, emeklilikte yaşa takılanların hakkını savunduk; her fırsatta sendikalaşmanın, birlikte hak aramanın önemini vurgulamaya özen gösterdik.

Zira, kitabın son sözünü yazan Ekmek ve Gül Editörü Sevda Karaca’nın da dikkat çektiği üzere, “Kadınlar korkunç koşullarda yaşar ve çalıştırılırken bu koşulların yarattığı en önemli etkilerden biri kadınları ‘yalnızlaştırmak’ oluyor. Yalnızlaştırma; kadınları bu kötü koşullara mahkûm edip sıkıştıkları cendereden çıkamayacakları duygusuna hapsederek ‘yönetme’ hedefinin en can yakan ve ne yazık ki en ‘etkili’ yöntemi.”

Ancak cesaretli soruları gösteriyor ki kadınlar, sonuçları ağır olsa da haklarının peşine düşme çabası içinde. Ve kitabın bir kez daha ortaya serdiği tablo; sömürüye karşı mücadelenin güncel taleplerinin ne olabileceğine de ışık tutuyor.

Bu konuda sendikaların rolüne işaret eden, ancak kadın işçilerin sendikayı ilk elden başvurabilecekleri bir yer olarak görmediklerine dikkat çeken Sevda, son sözde, “Sorular ve yanıtlar; kadınların örgütlenmeye dönük bilgiye ne kadar ihtiyacı olduğunu, bu eğilimin bir örgütlenme olanağına dönüştürülmesi için özgün araçlar yaratılmasının ne kadar sonuç alıcı olduğunu gösteriyor” diyor.



SORULARINIZ BEKLİYORUZ
Onur Bakır, ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü mezunu, yüksek lisans eğitimini ise Ankara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü’nde tamamladı. 2010 yılından bu yana Sosyal-İş Sendikası’nda uzman olarak görev yapıyor. İşçi hakları, sendikal haklar, işçi sağlığı ve kadın emeği alanlarında çalışan Onur, sitemizde “Haklarımız Var” başlığını taşıyan köşemizde, hafta içi her gün işçi ve emekçi kadınların sorularını yanıtlamaya devam ediyor. Sorularınızı istediğiniz zaman aşağıdaki iletişim kanallarından bize iletebilirsiniz.

Facebook: www.facebook.com/ekmekvegul/
Twitter: @ekmekvegul
Instagram: @ekmekvegul
E-posta: [email protected]
Whatsapp: 0533 209 01 78


İlgili haberler
GÜNÜN HEYECANI: Ekmek ve Gül 1 yaşında

Türkiye’nin dört bir yanından kadınlar 1 yıl önce işte böyle karşılamıştı Ekmek ve Gülü...

GÜNÜN MÜJDESİ: Ekmek ve Gül’ün ilk kitabı ‘Hakları...

‘İşçi Kadınlar Soruyor, Ekmek ve Gül Yanıtlıyor’ köşemize 2018 yılında gelen sorular ve verilen yanı...

GÜNÜN BELLEĞİ: ekmekvegul.net 2 yaşında

ekmekvegul.net’ten sizlere merhaba diyeli tam 2 yıl oldu. 2 yılda dayanışmamız, gücümüz, umudumuz bü...