Mardin’den Alanya’ya umut yolculuğu
Birgül, hasta kızının tedavisi ve iş bulmak için doğduğu yerden göç eden, göç ettiği yerde de işsizlikle mücadele eden bir kadın. Anlattıklarına benzer hayatlar sürmek zorunda kalan binlerce kadın var

Size Mardin’den Alanya’ya hasta kızının tedavisi için bir umutla göç eden, ancak hem işsizlik hem de yoksulluk nedeniyle umutları yarım kalan Birgül’ün hikayesini anlatmak istiyoruz. Birgül, Antalya Ekmek ve Gül grubuna ulaşıp bizden destek istediğinde en çok yalnız olmadığını hissetmek, sesini duyurmak olarak özetlemişti talebini.

Birgül 18 yıldır evli, 12 yaşında ve 2 yaşında dünya güzeli iki kızı var. 1 yıl önce Mardin’den Alanya’ya taşınmışlar ailesiyle. Mardin’de iş bulamamış, uzun zaman çekilen yoksulluğa bir de 12 yaşındaki kızının böbrek hastalığı eklenince hem tedavi hem iş için bir arayışa girerek Alanya’ya gelmeye karar vermişler. Kızının böbrekleri taş üretiyor ve böbreklerinde çatlama var. Sürekli olarak bağışıklığı düştüğü için ilaç tedavisi görüyor ve tedaviden sonraki süreçte çok iyi ve temiz bakılması gerekiyor. Hem tedavi süreci hem de sonrasındaki bakım süreci oldukça masraflı. “Mardin’den buraya sigortalı ve düzenli bir işimiz olur, hastanelere daha kolay ulaşırız, kızımızı iyi eder diye geldik. Bizim oralarda büyük hastaneler çok uzak, ulaşım çok zor. Geldik, ev tuttuk, hiç eşyamız yoktu. Eşim biraz çalıştı, bir küçük buzdolabı, çamaşır makinesi bir de ocak alabildik. Onların taksitini ödeyemedik. Geçen yıl pandemi nedeniyle ihtiyaç kredisi vermişlerdi ya, bu borçları ödemek için kredi çektim. Eşyaların kalan taksitini ödedim, artan parayla da aylarca geçinmeye çalıştık. Kaymakamlıktan 2 defa yardım aldım, bir seferinde 300 TL, birinde de 500 TL, bu kadar. Ramazan da bir küçük yiyecek kolisi geldi. Evde deterjan bile yok. Doktorlar diyor ki bu çocuğun bakımında hijyen, temizlik çok önemli, neyle temiz bakacağım, yok, aç yattığımız günler oluyor. Eşim burada da iş bulamayınca İstanbul’a gitti. 2 aydır yalnızca 1000 TL yolladı. Günübirlik işlerde çalışıyor, kazandıkça gönderiyor. Küçük kızıma bez alamıyorum, yatacak yatakları bile yok, süngerde yatıyoruz. Sadaka istemiyorum ben, emeğimizle geçinecek, insan gibi yaşayacak bir iş istiyoruz.” diyor.

Birgül, bu ülkede milyonlarca kadından biri. Anlattıklarına benzer hayatlar sürmek zorunda kalan binlerce kadın var. İşsizlik, yokssulluk, çaresizlik kaderimiz değil.

Fotoğraf:Roman Diyolog Ağı

İlgili haberler
Bizi yakan ateşi küle çevirelim!

Haklarımıza bugün de saldırıyorlar, yarın da saldıracaklar ve bizim beklemeye tahammülümüz yok! Bir...

‘Çocuk yaşta evlilik insan hakkı’ sözüne yanıt: Se...

Eda ve Başak, çocuk yaşta zorla evlendirilen iki kadın. Hayal ettikleri değil, kendilerine zorla kab...

İsveçli Nayazik ölüm tehdidi sonrası ülkesine geri...

Aldığı ölüm tehdidi sonrası Türkiye’yi terk etmek zorunda kalan Nayazik üzgün; ülkede her gün türlü...