Nafaka hakkının gasbına karşı sözümüz var!
Kadınlar bir araya gelmeli, birbirine destek olmalı, birbirinden cesaret alarak haklarının gasp edecek yasal düzenlemelere karşı çıkmalı. Lehlerine olan yasaları uygulattırmalı.

Eşinden ayrılan ve bu nedenle yoksulluğa düşen kadınların yoksulluk nafakasının kaldırılması veya sınırlandırılması gündemde. Tasarının İkinci Yargı Paketi içinde yakında Meclis gündemine geleceği açıklandı. Biz de Sincan Oğuzlar Mahallesi’nde yaşayan kadınlarla bu düzenlemeyi konuştuk.

Nurdan, üç çocuklu bir ev kadını. Ona göre boşanma sürecinde devlet kadına ve evlilikten olan çocuğa karşı üzerine düşenleri yerine getirmediği gibi, sadaka gibi bağlanan nafaka hakkını da elinden alarak kadını açlığa ve köleliğe mahkûm ediyor. Kadınların boşanmayı hesaplayarak evlilik yapmadıklarını, ama boşanmak istediklerinde birilerine muhtaç olmayı da istemediklerini belirten Nurdan, “Nafakayı artırıp kadını güçlendirmek gerekirken, Türkiye’de boşanan kadın ailesine, kocasına muhtaç hale getiriliyor.

Okuyoruz, yaşıyoruz, ailemizden biliyoruz, görüyoruz. Kadınların çoğu şiddet gördüğü için eşinden boşanmak istiyor, devlet arkasında durmuyor. Sığınacağı bir yer de yok. İşte kadın cinayetleri bu nedenle artıyor. Sosyal devlet anlayışı olsa kadın hemen koruma altına alınır; maddi, manevi, psikolojik, eğitim anlamında her türlü destek verilir. Boşanan kadın çocuklarıyla birlikte hayata hazırlanır” diyor. Nuran, kadınların eskisinden daha bilinçli olduğunu da ekliyor.

ZATEN SADAKA GİBİ

Eşi güvenlik görevlisi olarak çalışan Elif ise çocuk bakıcılığı yapıyor. “Zaten sadaka gibi, nafakayı artırmaları lazım tersine” diyor. O da bu düzenlemenin kadınların boşanmasını zorlaştıracağı düşüncesinde: “Kadın ayrılmayı düşünüyorsa mutsuzdur, şiddet görüyordur, bıçak kemiğe dayanmıştır. Kadın, hele de çocuğu varsa, çalışamayacak. Peki, o çocuğa nasıl bakacak? Erkeklerin çoğu, bağlanan nafakayı ödemiyor. Devletin de desteği yok...”

Nafaka hakkının kısıtlanmasının kadına şiddeti artıracağını ifade eden Elif, “Eskiden kadınlar şiddet görse de söylemiyordu, utanıyordu. Şimdi kadınlar birbirinden göre göre konuşmaya başladılar. Erkeklere verilen cezalar çok olacak ki, caydırıcı olsun. Şiddet gören kadın, karakola gittiği zaman eşinin gözaltına almasına gerekirken, ‘Kocandır, evine dön’ diyor, polis. Arkadaşım yıllardır ayrılamıyor. Kadını aldatmış adam, aldattığı kadından çocukları var. Adamın adresini bulamadığı için kadın boşanamıyor. Adam boşanmak istemiyor. Neymiş? Karısı başkasıyla evlenirmiş. Mantığa bakar mısın? Kadının hayatını mahvediyor” diye anlatıyor.

BİRLİKTE MÜCADELE, BAŞKA YOL YOK

Nermin, iki yıl önce boşanma davası açmış, mahkemesi hala devam ediyor. “Hâkim bizi boşamamakta kararlı görünüyor. Bir yıl daha dava devam ederse 3 yıldır bir araya gelmediğimiz için zaten boşanmış olacağız. İstanbul Sözleşmesi’ne imza atılmış ama kadınlar şiddet görüyor, öldürülüyor. En demokratik yasalar, sözleşmeler bile olsa uygulanmadıktan sonra bir anlamı yok” diyen Nermin, şu çağrıyı yapıyor: “Kadınlar bir araya gelmeli, birbirine destek olmalı, haklarını gasp edecek yasal düzenlemelere karşı çıkmalı. Birlikte mücadele, başka yol yok.”

İlgili haberler
Nafaka hakkına göz diken devlet bu tabloyu normall...

5 kadın, 5 farklı hikaye ama ortak bir nihayet... Boşanmak istedikleri kocalarının baskı ve şiddetin...

Duyuruyorum; bu yazı nafaka üzerinedir!

Nafakayı sınırlamak, kadınları tamamen yoksulluğun kucağına bırakmaktan başka bir şey değildir. Nafa...

Erkekler değil kadınlar nafaka mağduru

Nafaka konusundaki tartışmalara ışık tutan Kadın Dayanışma Vakfı’nın araştırmasında yer alan Avukat...