Nataşa Bolşevikova, bir kadın örgütçü
İşçi sınıfı ırmağının yönünü belirleyen, her koldan onu besleyerek gürül gürül akmasını sağlayan o “birkaç yüz” kadronun yaptığına örnektir Nataşa’nın yaptıkları.

1905 Devriminin 12. yıldönümünde Lenin, İsviçreli genç işçilere sesleniyordu. “22 Ocak 1905 öncesinde Rusya’daki devrimci partiler bir avuç kişiden oluşuyordu. (...) Birkaç yüz devrimci örgütleyici, birkaç bin yöresel örgüt üyesi, bir aydan daha sık çıkamayan ve çoğunlukla dışarıda basılıp büyük zorluklarla Rusya içine sokulan altı devrimci gazete; 22 Ocak’tan önce Rusya’da devrimci partilerin ve devrimci sosyal demokrasinin durumu buydu.”
Fakat o ‘birkaç yüz’ devrimcinin, sadece birkaç ay sonra binlere çıktığını ve onların da iki, üç milyonluk proleterin önderi olduğunu söylüyordu. “Proletaryanın kavgası güçlü bir maya oluşturdu. (...) Böylece 130 milyon nüfuslu koca bir ülke devrime yöneldi; böylece Rusya, devrimci proletarya ile devrimci halkın Rusya’sına dönüştü.”

Bu devrim ‘mücadele yöntemleri açısından bir proletarya devrimi’ydi. Çünkü görünüş itibariyle burjuva demokratik bir devrim olsa da, uyanan kitlelerin kullandığı en büyük araç grevlerdi. Grevlere katılan işçi sayısı 1905’e kadar her yıl ortalama 43 bin işçiden ibaretken, sadece devrimin ilk ayı olan Ocak 1905’te bu rakam 440 bindi. Bu grevlerin en büyük özelliklerinden biri de, ekonomik taleplerin siyasal taleplerle kesişmesiydi. İşyerlerindeki koşulların düzeltilmesini isteyen yığınlar, mücadeleleri boyunca siyasal grevlere de çıkmışlardı.

‘BAŞ BELASI’ ÖĞRENCİDEN ÖRGÜTÇÜLÜĞE

Nasıl örgütlüyorlardı bu kadrolar kitleleri, nasıl harekete geçiriyordu? Stratejileri, taktikleri, metodları neydi? Bugün onların deneyimlerinden yararlanabilmek o kadar da kolay değil. Yeraltında gizlilikle çalışma yürütmeleri, sınırlı kaynakların sadece bazılarının çevirisinin yapılması gibi nedenler, o devrimci hareketin gelişimini öğrenmemizi zorlaştırıyor. Fakat, adı bugüne kalan bir Bolşevik kadınla tanıştıralım sizi: Concordia Nikolaevna Gramova (Samoilova), nam-ı diğer Nataşa Bolşevikova.
Sibiryalı bir papazın kızı olarak 1876’da Irkutsk’te doğan Concordia, St. Petersburg’a geldiğinde, çarlığın ‘baş belası’ devrimci öğrencilerine katılır. Grevlerin artığı bir dönemde, eylemleri yüzünden tutuklanır ve okuldan atılır; ama onun ‘devrim öğrenciliği’ işte tam burada başlar. 1902’de Paris’e gittiğinde, Lenin ve arkadaşlarının propagandacılara verdiği Marsist eğitimlere katılır. Öğrendiklerini uygulamak üzere Rusya’ya döner. Tver, Baku, St. Petersburg ve daha nice şehirde görevden göreve koşar. Fabrika örgütlenmeleri, kulüpler, toplantılar, sosyalizm dersleri... Tekstil, maden, metal, liman, petrol işçileri, kadın işçiler ve ev kadınları içinde yürütülen çalışmalar... Gizlilik, tutuklanmalar, sürgünler... Zamanla en iyi örgütçü ve propagandacılardan biri olur. Yeraltı örgütçülerinin çoğu gibi o da takma isimle anılır; Nataşa Bolşevikova. Bu arada aşık olduğu yoldaşı Arkady Samoilov ile evlenirler.


KADROLAR YETİŞTİRDİ

Nataşa’nın çalıştığı alanlardaki faaliyetleri sonucunda kazandığı en büyük özellik, kadın ve erkek işçiler arasında lider özellikleri olanları fark edebilmesi ve onları kadrolaştırmasıdır. Onlara örgütlenme eğitimleri verir. İşçi ve köylü kadınların kendi güçlerine güvenmelerini sağlar. Nasıl çalışma yürüteceklerini gösterir. Yeni toplumun savaşçıları ve kurucuları haline getirir.Yetiştirdiği kadrolar Rusya’nın her yanına dağılır.
1917 Devrimi’nden sonra kadın konferanslarının örgütlenmesi, 8 Mart kadın komiteleri kurulması, gazetelerde kadın sayfalarının kurulması ve öncesinde olduğu gibi çalışma gruplarının örgütlenmesi gibi birçok adım Nataşa ve diğer Bolşevik kadınların önderliğinde olur. Partisiz kadınların konferansını özellikle kitlelere ulaşmanın ve kitle eğitiminin bir aracı olarak görür. Devrimden sonra kadın çalışmasında hem delege eğitimleri ve seçimleri yapılması, işçi okuluna kadro seçilmesi gerekir hem de üretimin artırılması ve kadınların erkekler tarafından ayrımcılığa uğramaması gerekir. Nataşa da bu konular çerçevesinde kurar çalışmalarını. Yazmaya ve eğitimlerine de devam eder. İkisinde de en anlaşılmaz konuları bile herkesin anlayacağı sade bir dille aktarmak gibi bir yeteneği vardır. Süslü, ağır cümleler kullanmaz. Onun konuşmalarının ve yazılarının amacı, okurlarının anlaması, dersler çıkarması ve uygulamasıdır. İşçi ve köylü kadınların da yayınları sahiplenmelerini ister; kadınların kendilerini ifade edebileceği, yeni kurulan toplumun iyileştirilmesi için önerilerini sunabilecekleri, eleştirebilecekleri bir platform olduğunu buluştuğu kadınlara her fırsatta anlatır.
Devrime adadığı hayatı 2 Haziran 1921’de son bulur Nataşa’nın. İşçi sınıfı ırmağının yönünü belirleyen, her koldan onu besleyerek gürül gürül akmasını sağlayan o “birkaç yüz” kadronun yaptığına örnektir Nataşa’nın yaptıkları: Karşısındakinin sorunlarını anlayıp pratik çözümler sunabilen aktif bir dinleyici... İşçiler içinde lider özellikleri olanları bulabilen, komiteler kuran, onlara pratik içinde ve özel olarak hazırladığı kısa örgütlenme eğitimleri veren bir eğitmen... Yazıda ve konuşmada çok yalın bir dil kullanan iyi bir konuşmacı, yazar... Kendisi gibi kadrolar yetiştiren bir alan örgütçüsü.


KADINLARI ÖRGÜTLEMENİN ARAÇLARI; PRAVDA VE RABOTNİTSA
NATAŞA, 1912’de Pravda gazetesinin editörlüğünü üstlenir. İşyerleriyle ilgili sorunları gazeteye bildirmek ve tavsiye almak için gelen yüzlerce işçi mektubunu usanmadan okur ve cevap verir. Yazılarını öyle bir basit dille kurar ki işçiler kolayca anlayabilsin. Gazeteye her gün gelen onlarca işyeri temsilcisi, sendikacı, işçi mutlaka Nataşa’nın odasına uğrar. Nataşa, çok sert karakterli biri olarak bilinmesine karşın, gelen işçileri sabırla, kibarca ve ilgiyle dinler. İşte bu aslında Nataşa’nın en önemli kadro özelliği olur; onlara sosyalizme dair nutuklar atmak yerine, onların ne düşündüğü dinler ve pratik çözümler önerir. Gazeteyi, gündelik işçi sorunları üzerinden kitle eğitiminin ve örgütlenmenin bir aracı haline getirir.
1913’te ilk Uluslararası Kadınlar Günü’nün örgütleyicileri arasında yer alan Nataşa, kadınlar Pravda’ya geldiklerinde özellikle mutlu olur. Onları işçi sınıfının genel hareketiyle birleştirmek için ayrı bir çaba harcar. Pravda’da yer alan kadınlara yönelik çeşitli ajitasyon yazıları giderek ‘Kadınların İşi’ köşesine ve ‘Uluslararası Kadınlar Günü İçin’ bölümüne dönüşür. dönüşür. Nataşa, işçileri dinlemeyi, mektuplarını okumayı, daha da sistematikleştirerek bu sefer kendisi anketler hazırlar. Pravda aracılığıyla kadın işçilere ulaşan bu anketler sayesinde, kadınların işyerlerindeki koşullarını takip edebilir. Sendikalardan da bilgiler alır. Kadınların ücretlerinin düşüklüğü, işten çıkarmalar, kadınların çıktıkları grevlerin sonuçları ve mücadeledeki önemi üzerine yazıları topladıkları bu bilgilerle yazar. Kadınları sınıfın kendi örgütleri olan sendikalarda örgütlenmeye çağırır.
Pravda’nın kadın meselesine daha da eğilmesiyle işçi sınıfı içindeki yelpazesi de genişler. Kadınlar, başta işyerlerindeki kötü koşullarını yazarken, sonra nasıl küçük eylemler yaptıklarını yazmaya başlar. Mücadele deneyimlerini paylaşırlar. Grev çağrılarını gazete üzerinden yaparlar. Tekstil işçileri, iğne işçileri, çamaşırcı kadınlar... Farklı sektörlerdeki kadın işçiler mücadeleye çekilmeye başlar. Zamanla bireysel çıkarlarını bir yana bırakıp işçi sınıfı bilinciyle nasıl hareket ettiklerinin örnekleri aktarılır. Bu örneklerden biri şöyle:
1914’te Triangle Lastik Fabrikası’nda toplu zehirlenmeler baş göstermeye başlar. Bütün Rusya’daki lastik sektöründe durum aynıdır aslında. İşçilerin Sigortası Yasası gereğince kazalara karşı sigorta yapılmaları zorunludur. Sigorta için bir kampanya düzenlemek oradaki işçileri örgütlemenin de bir yolu olacaktır. Fakat ilginç bir şekilde kadınlar sigorta formlarını yırtıp atar ve karşı çıkar. Onların koşulları diğer işçilerinkinden daha iyi değildir, ama onlar sırf ücretlerini yüksek tutabilmek için durumun değişmesini istemezler. Fakat örgütlenme çalışmalarının yanı sıra, Pravda’da çıkan diğer sektörlerden kadın işçilerin mektupları, kadınların ücretlerinin düşüklüğü, işten çıkarmalar, çıktıkları grevlerin sonuçları ve mücadeledeki önemi üzerine somut ve açık örneklerle dolu yazılar lastik işçisi kadınların da eğitiminde kullanılır. Tüm bu çalışmalar sonucunda lastik işçisi kadınlar da örgütlenmeye başlar ve talepleri için greve hazır hale gelirler.
Yıllardır ezilen kadın işçilerden yeni bir devrimci gücün doğduğunu gözlemleyen Nataşa’nın hayali bir kadın dergisi çıkarmaktır. Çünkü artık Pravda’da çıkan yazılar yetmez hale gelir. Ve Rabotnitsa (İşçi Kadın) dergisi çıkarılır 1914’te. Nataşa da bundan sonra kadınların örgütlenmesinde daha fazla yer alır. Bu dergiyle fabrikalardaki kadınları örgütlerler. Kadın işçi liderlerini de derginin yayın kuruluna katarlar ve her hafta yapılan düzenli toplantılarla fabrikalarda ne olup bittiğini, yaklaşan devrimin dalgalanmalarını doğrudan kadınlardan öğrenirler.


Yararlanılan Kaynaklar:
1905 Devrimi Üzerine Yazılar - V. İ. Lenin, Yöntem Yayınları
http://www.marxist.com/oldsite/women/natasha.html Natasha - A Bolshevik Woman Organiser - A Short Biography - L. Katasheva

İlgili haberler
Sovyetlerde eşitlik için adım adım...

Yasal düzenlemelerden, fiili eşitlik için atılan somut adımlara, eğitimden politikaya, kadınların to...

Kızıl Ekim Fabrikası örneği ile Sovyetlerde kadın...

Sovyetlerde kadınların durumu, kadınların devlet idaresine, kamusal, ekonomik ve kültürel hayata akt...

Sovyetlerde Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele

Kapitalist ülkelerde ‘özel mesele’, ‘aile içi mesele’ adıyla kadını erkeğin egoist ve despotik çıkar...