Sevda Karaca

MESS kadın işçilere ‘iki kat’ kölelik dayatıyor

Metal işçisi kadınların anlattıkları, patronların dayattığı 'kölelik sözleşmesinin' maddelerinin kadın işçiler bakımından özgün sorunlara yol açacağını ortaya seriyor. Nedir bu sorunlar?

Küçük buluşmalar, büyük birikimler

Küçük birlikteliklerimizi ‘küçümsememenin’ neden önemli olduğunu, bu birlikteliklerin neleri değiştirebileceğini konuştukça muhakkak “bunları bilmek, daha çok anlatmak lazım” cümlesi çıktı.

Kadın kurumlarının kapısına tuğla ören, kadın kitaplarını yakan kayyum düzeni!

Kapatılan kadın kurumlarının kapısına yalnızca “mühür” vurmakla yetinmeyip bir de tuğladan duvar ören bir kayyum düzeni…

Her nefes alışımızı şiddete çeviren boyunduruk

İnsanların canına, bedenine, haklarına, umutlarına, beklentilerine, haysiyetlerine kasteden bu sistemin içinde alınan her nefesin ‘şiddete’ dönüştüğünü anlatıyor bize son günlerde yaşadığımız örnekler

Milyonların hayatı aynıyken 4 kardeşin intiharı ‘münferit’miş!

Kapıya ‘Dikkat, siyanür var’ yazısı asılarak intihar edilen evdeki yoksulluk bugün 11 milyon insanın evinde yaşanıyor. Bu intihara ‘melankoli’ demek sistematik bir cinayet olduğu gerçeğini gizliyor.

‘Organize işler’e karşı ‘organize direniş’: Olanaklar hayatın içinde!

Bir yanda artan ve vahşileşen şiddet, kadınları yok etme üzerine kurulu organize işler, diğer yanda toplumun ve kadınların şiddeti ve şiddetle ‘itaatkarlaştırmayı’ kabul etmediğini gösteren veriler.

Çocuk istismarına evlilik affında bitmeyen ısrar

Bu yargı paketi kadınların hayatına ipotek koyma paketidir. Kızlar çocuk yaşta evlendirilecek, istismarcılar affedilecek, şiddetten uzaklaşmak için boşanmaya kalktıklarında da ‘Nafaka yok’ denecek!

Şiddetin yalnızca suretine değil esasına karşı da mücadele

Saldırıları püskürtürken, yalnızca kâğıt üstündeki haklarımıza sahip çıkmakla kalmayıp, bu hakları kullanabilmemizin somut koşullarına ilişkin de taleplerde bulunmamız gerekir.

‘2019’u kadınlar sırtlayacak’ öngörüsü doğru çıktı!

2019’da kendini gösteren toplumsal itirazı kadınlar sırtlandı! Ama Erdoğan’ın beklentisi yerine gelmedi; AKP’nin hiçbir hamlesi kadınların uzaklaşmasını önleyemedi.

8 MART’A KADAR HER YERDE KADIN İŞÇİ BULUŞMALARI: Gücümüz birliğimiz!

Onlar çözülemeyen sorunları ailenin sırtına, yani ‘ailenin lokomotifi’ diye adlandırdıkları kadınların sırtına bindirme derdinde. Krizin yükünü aile içinde kadınlar eliyle ‘hafifletmek’; niyetleri bu!

Bizim büyük çaremiz: Birlikteliğimiz

Görünen o ki 2019 bize daha fazla oranda iktidarın yarattığı o toz ve gaz bulutunu dağıtma, gerçekleri gösterme sorumluluğu yüklüyor...

‘Dilediğin kadar değil, direndiğin kadar...’

Sevda Karaca yazdı: Aslolanın ‘direnmek’ ve ‘mücadele etmek’ olduğunu Flormar işçilerinden öğrenmeyeceğiz de kimden öğreneceğiz!

Ne yoksulluk, ne sömürü, ne şiddet...

Bugün kadınların kendi hayatları üzerinde her türlü şiddetten azade olarak karar verebilme mücadelesi daha görünür bir biçimde kapitalizmin kalbinde, kapitalizme karşı bir mücadele haline geldi.

100 günlük eylem planı kadınların ‘haklarını kırpma’ listesi gibi

Tek adam sisteminin programını oluşturan 100 Günlük Eylem Planı kadınlar bakımından ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan adeta bir “hak kırpma” listesi.

Çıngar çıkarmadan gelmeyen adalete adalet denir mi?

Adaleti sosyal medyada, kampanyalarda, “Hadi bunu elden ele yayalım”larda aramak zorunda bırakılmak ne büyük bir çaresizlik aslında...

Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı... Ne iş?

Bu birleşme, kadınların kaderiyle işçilerin kaderinin nasıl da birleştiğinin somut, sarih bir göstergesi aynı zamanda...

Biz ve onlar ayrışsın elbet... Ama bilelim, ‘biz’ kimiz, ‘onlar’ kim!

Gerçekten araya koyduğumuz “onlar ve biz” ayrımı şu parti ya da bu partiyle, şu inanç ya da bu inançla, şu kıyafet ya da bu kıyafetle mi belirleniyor?

Hilal Kaplan’ın tweeti, iki ayrı yüzde 50’nin ortak gerçekleri

Tüm sorunlardan azade kılınan “reis”in aslında sorunları yaratan sistemin başı olduğu gerçeğinin sürekli örtülmesinin “Bu rasyoneli yaygınlaştırmada” önemli bir rolü vardı.

‘Hiçbir şey’ olamayan genç kadınlar seçimde belirleyici olacak

Tablo; genç kadınların ‘boşta gezen’ değil ‘hiçbir şey’ haline getirildiğini gösteriyor. Eğer bir ‘dip dalgası’ndan söz edilecekse bu dalgayı yaratanların esas olarak genç kadınlar olacağı açık.

Mahallenin dışına taşan kazanır

AKP, bütün memleketi, bir tek kendi sesinin duyulduğu koca bir taşra mahallesine dönüştürmeye çalışıyor. Açık ki değişime işaret edenler, mahalle sınırlarını aşmalı. Mahallenin dışına taşan kazanır.