Salgın, şiddetin önlenmesinin, koruyucu yasaların uygulanmasının önüne geçmemeli
“Zaten şiddet gören bir kadın şimdi evde iki katı şiddet görüyor bu süreçte, kuşlara yem verdiği bahanesiyle dahi kocasından şiddet görüyor bir kadın.”

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinden Adile Doğan, Ekmek ve Gül’e yazdığı yazıdaı son 10 gündür mahallelerinde yaşanan çarpıcı şiddet olaylarını anlatmış, taleplerini sıralamıştı. Ekmek ve Gül’ün Salı akşamı gerçekleşen Instagram yayınında da konu artan şiddet, infaz düzenlemesi ile cinsel suçlara ve kadına yönelik şiddet suçlarına getirilmek istenen af ve kadınların talepleri oldu.

“Zaten şiddet gören bir kadın şimdi evde iki katı şiddet görüyor bu süreçte, kuşlara yem verdiği bahanesiyle dahi kocasından şiddet görüyor bir kadın.”

Bu sözler Instagram canlı yayınımıza katılan Adile Doğan’a ait. Editörümüz Sevda Karaca’nın sunumuyla yapılan yayında Adile Doğan korona salgını nedeniyle #evdekal’dıkları bu süreçte kadınların şiddetin önlenmesi noktasında devlet kurumlarına duyduğu güvensizliğin arttığını, hiçbir sorumlunun ekranlara çıkarak kadına yönelik şiddet karşısında kadınların haklarından vazgeçilmeyeceğini söylememesinin, şiddetle mücadelenin ertelenmeyeceğini söylememesinin kadınlarda tedirginlik yarattığını anlattı.

AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞININ GÖREVİNİ HATIRLATTI
Özellikle de Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının çıkıp da tek bir laf etmediğini hatırlatan Adile Doğan, şiddetle mücadeleye ilişkin özel tedbirlerin de alınmadığını söylüyor. Doğan’ın aktarımlarına göre kadınlar bu süreçte kamu hizmetlerinden de çare bulamıyor.

“Günlerdir koronavirüsü konuşuyoruz ama halihazırda kadınların yaşadıklarına ilişkin yetkililerin kadınlarla ilgili ağzından çıkan tek söz ‘kadınların hijyen konusundaki kahramanlıkları’! Kadınların sadece temizlik ve hijyen sorunları yok, çok ciddi başka hayati sorunları da var. Aile Bakanlığının ekranlarda görünüp kadınlara şiddete karşı hakları olduğunu söylemesi ve bu haklarının gereğinin yerine getirileceğini, şiddetten uzaklaşmalarının mümkün olduğunu ve buna ilişkin hizmetleri devlet olarak hiç aksatmadan yerine getirileceğini söylemesi gerekiyor.”

KADINLAR DESTEKLENMELİ
Kadınların bu süreçte yoksulluklarını da çok derinden yaşadığını anlatıyor Doğan, “İş yerlerinde korona salgını nedeniyle gasp edilen haklar da şiddeti etkiliyor. Yokluk meselesi psikolojik sorunlar yaratıyor. Mahallemizde bir kadın bu süreci çok zor yaşıyor. Sosyal Hizmetlerden aldığı 900 lira ile geçinmeye çalışıyor, evinde televizyon dahi yok. Ona dayanışmayla bir televizyon sağladık. Ama devlet, hangi kadının neye ihtiyacı olduğunu biliyor aslında, elinde kayıtlar var.”

Doğan aynı zamanda “Koruma kararı altında olan, kimliği gizli yaşamak zorunda kalan, sosyal hizmetlere bağlı yaşayan çokça kadın var, bu süreçte onların desteklenmesi ve onların aldığı imkanların bu dönemde sekteye uğramaması, bu kamu hizmetlerinin görevlerini yerini getirmesi” gerektiğini belirtiyor.

İşyerlerinde de durum parlak değil. Doğan’ın aktarımı şöyle: “Mahallemizden bir işçi kadın anlatıyor örneğin, patron çoğunluğun kadın olduğu fabrikada ücretli izin vermiyor ve kadınlara hakaret ederek ‘Depo pisse sizin pisliğiniz, temizliğinizi yapın, virüsün düşmanı temizlik, ücretli izin verin demek yerine bulunduğunuz alanı temiz tutun’ diyor. Ev içindeki şiddet kadar işyerindeki şiddet de arttı.”

CİNSEL SUÇLARA İNDİRİM PAKETİ KADINLARI TEDİRGİN ETTİ
Adile Doğan ile AKP’nin ceza infaz indirim paketinin mahallede nasıl karşılık bulduğunu da konuşuyoruz. “Kadınlar tedirgin, derneğimizi kurduğumuzdan beri kaybettiğimiz kadınlar geliyor gözümüzün önüne, davası sonuçlanmış ve failleri hüküm giymiş suça maruz kalan kadınlar, dönüp bize soruyorlar ‘Serbest mi kalacaklar’ diye. Kadınlar oldukça tedirgin ancak bunun yeni bir şey olmadığını, bu sürecin fırsata çevrilmeye çalışıldığının da farkında aynı zamanda.”

KORUYUCU MEKANİZMALAR YERİNE GETİRİLMELİ
Şiddete maruz kalan kadınların, şiddetten uzaklaşması için koruyucu mekanizmaların önemine dikkat çeken Doğan, bu mekanizmaların korona salgını sürecinde de hayati önemde olduğunu ve 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi maddelerinin koşulsuz devreye girmesi gerektiğini, hiçbir kriz ortamının bu yasaların ve sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi noktasında bahane olamayacağını söylüyor.

KORONA SALGININDA KADIN İŞÇİLER NELER YAŞIYOR?
Farklı sektörlerden kadın çalışanlar salgın koşullarında işyerinde yaşadıkları zorlukları paylaşıyor, taleplerini sıralıyor, birbirlerine destek oluyor, seslerini yükseltiyor...
Avukat Gamze Gökoğlu salgın günlerinde gasp edilen haklarımıza ve hukuken neler talep edebileceğimize ilişkin bilgiler paylaşıyor...
İlgili haberler
GÜNÜN DİKKATİ: Koronovirüs sürecinde Ekmek ve Gül’...

Ekmek ve Gül olarak ‘Koronavirüs salgını sürecinde şiddete karşı 10 acil talep’ ile virüs kadar tehl...

Korona günlerinde şiddet: Bahaneler arttı, acil ön...

Kuşlara ekmek vermek, çocukların ses çıkarması bahanesiyle şiddet, uzaklaştırma kararına rağmen salg...

İstismarın ve şiddetin önünü açacak bir tasarıyı k...

Nafaka Hakkı Kadın Platformu ve TCK 103 Kadın Platformu bileşeni 198 kadın örgütü AKP'nin infaz indi...