yoksulluk

25 Kasım 2018| Şiddete, eşitsizliğe, sömürüye karşı kadınlar sokakta!

Ülkenin dört bir yanında şiddete, eşitsizliğe, yoksulluğa, güvencesizliğe karşı sokaklara çıkan kadınlar taleplerini yineliyor.

Iraklı Sedra’nın hikayesi

Irak’tan Türkiye’ye gelen, 7 kardeşin sorumluluğunu alan 13 yaşındaki Sedra, aydınlık yüzünde savaşın, yoksulluğun, okuyamamanın hayal kırıklıklarını taşıyor.

‘Krize karşı daha çok yan yana gelmeliyiz’

Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği krizin kadın hayatına yansımaları konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Kadınların ortak sözü ise ‘Daha çok konuşup yan yana gelmeliyiz’ oldu.

NAZLI YENİ BİR YAŞAM KURUYOR: Artık şiddet yok; tek isteğim ayaklarımın üzerinde durmak

Şiddet gördüğü için eşinden ayrılan, 2 çocuğu ile yeni bir yaşam kurmaya çalışan Nazlı sesleniyor: ‘İş istiyorum, tek isteğim ayaklarımın üzerinde durmak’

ADANA KADIN PLATFORMU: Kriz kadınlara şiddet ve daha fazla sömürü olarak dünüyor

Adana Kadın Platformu düzenlediği basın toplantısı ile krizin kadınlara şiddet ve işsizlik ve ev içi sömürü olarak döneceği uyarısı yaparak; kadınlara birlikte mücadele çağrısında yaptı.

Kocaeli’de kadınlar krizi tartışıyor

Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği kadınlarla birlikte krizi ve krizin etkilerini tartışıyor. Sendika Uzmanı Onur Bakır ve Flormar işçilerinin katılacağı etkinlik 28 Ekim Pazar günü 14.00'te

Artık her şey iktidar konusu

Maaş kartlarının eksiden çıkamadığı, üniversite mezunlarının vasıfsız işçi olduğu, kışa hazırlık için konserve kurulamadığı, iktidarın kadınlara cehennemi yaşattığı bir memlekette yerel seçime doğru..

Çocuklar bakıma muhtaç ve risk altında!

İstanbul Pendik'te girdiğimiz üç hane Türkiye’de çocuk yoksulluğunu gözler önüne serdi. Şiddetli maddi yoksunluk çeken hanelerde çocuklar aç, okula gidemiyor ve bakıma muhtaç.

Açlık Alevi, Sünni, Kürt ayrımı yapmıyor

General Zeki Doğan Mahallesi’nde kadınlarla ekonomik sıkıntıları konuştuk. Mahalleli bir kadın ‘Açlık Alevi, Sünni, Kürt diye ayrım yapmıyor. Bu yüzden insanların birleşmesi gerekiyor’ diyor.

Bu bedeli biz ödemeyeceğiz!

Ve fakat iktidarın baskısıyla yarattığı her sessizlikten, kendi çürümesinin sesi yükselir oldu... Krizin bedelini krizi kim çıkardıysa o ödesin. Biz ödemiyoruz!

Mevzu bozuk psikoloji değil, bozuk çark

Kaybedecek sarayımız da yok, ejder suyumuz da. İster dış güç desinler, ister başka bir şey; Yoksulluk yüzünden intihar etmemek için, insanca yaşam için örgütlenmekten ve mücadeleden başka çaremiz yok!

Şantiyeden kahvaltı kalırsa, nevresim yeterse...

“Ben kocama ‘evde bir şey yok’ diyemiyorum. O kadar canına kıyan oluyor. Korkuyorum ben de. Sesimi çıkarmıyorum, içime atıyorum, sabrediyorum...”

‘Çocuklarımın beslenme çantasına meyve koyamıyorum’

Aydın Sibaş Gıda fabrikasındaki işlerinden atılan işçi kadınların kimi çocuğunun çantasına meyve bile koyamıyor, kimisi ise çocuğu bir şey istediğinde alamamanın ağırlığını yaşıyor.

Psikolojimiz bozuk da sor bakalım neden?

Emine Akçay’dan İsmail Devrim’e... Bu ülkenin yoksulları canından vazgeçecek noktaya gelirken asıl sorumlulara dönüp soralım: Krizinin faturasını biz niye ödüyoruz?

Eğitim emekçisi kadınlar kriz korkusu içinde çare arıyor

Kriz yok denilse de zamlar, işsizlik, yoksulluk her bir yanımızı sarmış durumda... Kadın öğretmenlerin hali de farklı değil. Eğitimci Gönül Kural anlatıyor...

Siirt’te yoksulluğa geçici çözüm: Fıstık ve ceviz

Siirt’te yoksul kadınlar ev geçimine biraz da olsa katkı sağlayabilmek için, her yıl bu mevsimde evde ceviz ve fıstık ayıklıyor.

Yemen’de 1 milyon çocuk daha açlık tehdidiyle karşı karşıya

Uluslararası yardım örgütü Save the Children, Yemen’de bir milyon çocuğun daha açlık tehdidi altında olduğunu açıkladı.

GÜNÜN RAKAMI: Zenginler yine zengin, yoksullar yine yoksul

TÜİK’in açıkladığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın 2017 sonuçlarına göre en zengin yüzde 20’nin toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,2 puan artarak yüzde 47,4’e ulaştı.

ESENYALI’DAN YOKSULLUK MANZARASI: Veliler okul ihtiyaçlarını karşılayamıyor!

Efe, ‘Altı sürekli dikilen yırtık çantayla okula gitmem’ diyormuş. ‘Kim istemez çocuğu okula başlarken yeni bir şeyler giydirmeyi. Yeni defter, yeni kalem almayı ama yok ki’ diyor Efe’nin annesi.

Ev kadınlarının ‘hayat pahalı’ ayaklanmaları

1911 ağustosunda başlayan ev kadınlarının huzursuzluğu eylemlere dönüştü. Tepesi atan kadınlar her şeyi kırıp döküyor, fiyatları düşürmeyen satıcıları pataklıyorlardı.