EŞİK Platformu: Sözleşme ayrım yapılmaksızın uygulanmalı!
EŞİK Platformu, AKP MYK'da İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin tartışılacağı söylenen 'yol haritası'na ilişkin açıklama yaptı: "Tartışmalara derhal son verin, sözleşme ayrım yapılmaksızın uygulansın!"

15 Ağustos'ta Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanan bir haberde AKP MYK ve Erdoğan'ın masasında "İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılarak yeni bir yasanın hazırlanması" , "yeni bir sözleşmenin oluşturulması", sözleşme’nin temel haklar, eşitlik ve ayrımcılık yapılmaması konusunu düzenleyen "4. maddesine şerh (yorum bildirimi) konulması" gibi seçeneklerin olduğu, 18 Ağustos'taki MYK toplantısında bu seçeneklerin değerlendirileceği yansıdı. Kadın örgütleri ise "İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara derhal son verin, sözleşme ayrım yapılmaksızın uygulansın" diyor.

Eşitlik İçin Kadın Platformu'nun yaptığı açıklamada sözleşmenin tartışılmasının dahi şiddet faillerini teşvik, tüm kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik bir tehdit olduğunu ifade edilirken, bu tutumun İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 sayılı Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa’yı uygulamamak için direnmekte olan tüm kamu görevlilerine, Sözleşme’nin ve Yasa’nın uygulanmaması yönünde verilen bir “talimat” niteliği taşıdığına da dikkat çekildi.

"Kadınlar hayatlarının ve haklarının politik pazarlıklara konu olmasına izin vermeyecek!" denilen açıklamada İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin AKP cenahında tartışılan, "yol haritası" diye açıklanan planların kamuoyunu yanıltmak amacı taşıdığının da altı çiziliyor.

İstanbul Sözleşmesi'nin kimi maddelerine "şerh konması", sözleşmeden çıkılıp başka bir sözleşme yapılması, hükümetin Avrupa Konseyi'ne sözleşmenin bazı maddelerini uygulamayacağına ilişkin "yorum bildirimi yapması" gibi kamuoyuna sunulan olasılıkların hiçbirinin Türkiye'nin imzasının olduğu sözleşmenin kapsamında mümkün olmadığını belirten platformun, kamuoyunu aydınlatmak için sunduğu bilgiler şöyle:

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇIKILMASI NE ANLAMA GELİR?

- Sözleşme’den çıkılması, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi insan hakları sisteminden de çıkması, demokrasiyi yadsıması ve eşitlik ilkesi, ayrımcılık yasağı gibi temel ilkelerden vazgeçmesi anlamına gelmektedir.

- Anayasa’da insan haklarına saygılı bir hukuk devleti olduğu yazılıyken Türkiye’de hala İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına yönelik tartışmaların yürütülüyor olması, Anayasa’nın fiilen değiştirilmesine yönelik bir adımdır. Kadınlar üzerinden başka bir toplumsal yapı oluşturmaya dönük, toplumsal cinsiyet eşitliğini yok sayan bu girişim sadece kadınlara yönelik değil, tüm toplumun temel hak ve özgürlüklerine yönelik bir saldırı niteliği taşımaktadır. Türkiye’de yaşayan herkesin insan hakları sisteminin koruması dışında kalmasına neden olacaktır.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE ÇEKİNCE KONABİLİR Mİ? YORUM BİLDİRİMİ YAPILABİLİR Mİ?

- Temel insan hakları bir bütündür ve ayrım gözetilmeksizin herkes için eşit şekilde uygulanmalıdır. Sözleşme’nin 4. maddesi bu konuya ilişkindir, şiddetle mücadele söz konusu olduğunda (cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya başka tür görüş, ulusal veya sosyal köken, bir ulusal azınlıkla bağlantılı olma, mülk, doğum, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği, sağlık durumu, engellilik, medeni hal, göçmen veya mülteci statüsü veya başka bir statü gibi, herhangi bir temele dayalı olarak) kimseye ayrımcılık yapılamayacağını belirtir. Bu maddeye çekince konulması, Sözleşme’nin çekincelere ilişkin 78. maddesi uyarınca mümkün değildir.

- Kaldı ki, Sözleşme’ye çekince ancak Sözleşme’nin imzalandığı ya da onaylandığı aşamada konulabilir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu iki aşamada da bunu yapmamıştır. Bu nedenle, artık İstanbul Sözleşmesi’nin hiçbir maddesine çekince konulamaz. Kamuoyu bu konuda ısrarla yanlış bilgilendirilmektedir.

- Sözleşme’nin 4. maddesine ilişkin, (kamuoyu tarafından şerh olarak bilinen) bir yorum bildirimi yapılması da mümkün değildir; çünkü 4. madde Sözleşme’nin dayandığı ilkeleri içeren temel düzenlemelerden biridir ve insan hakları sözleşmelerinin temel amacına ve anlamına aykırı yorum bildirimi yapılamaz.

- Ayrıca yorum bildirimi yapılması, Devleti Sözleşme’nin herhangi bir maddesini uygulamaktan muaf hale getirmez. Yorum bildirimi yapılsa dahi, Devlet Sözleşme’nin bütününden sorumludur. Sözleşme’deki yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğine dair izleme ve denetleme tüm Sözleşme dikkate alınarak yapılır.

"HERKESİ KADINLARIN HAK NÖBETİNE EŞLİK ETMEYE ÇAĞIRIYORUZ" 
Tüm bu tartışmaları yürüterek "devletin bu ülkede yaşayan kadınların öldürülmesini, sakat bırakılmasını, fiziksel ve ruhsal olarak yaralanmasını, temel haklarını kullanamamasını görmezden geleceğini tüm dünyaya ilan etmiş olacağını" ifade eden kadınlar, sözleşmeye yönelik saldırıların sadece kadınların değil tüm toplumun meselesi olduğunun da altını çiziyor.
"Herkes bilmeli ki, kadınlar hayatlarının ve haklarının politik pazarlıklara konu olmasına izin vermeyecek!" diyen kadınların bir de çağrısı var: "Temel hak ve özgürlüklerini kullanmak, demokratik bir hukuk devletinde eşit, özgür ve şiddetten uzak bir yaşam sürmek isteyen herkes kadınların hak nöbetine eşlik etmelidir. Eşitlik İçin Kadın Platformu olarak herkesi, İstanbul Sözleşmesi'ne yönelik müdahalelere karşı harekete geçmeye ve İstanbul Sözleşmesi’nin hiç kimseye ayrım yapılmaksızın toplumun tüm bireylerine uygulanması konusunda dayanışmaya çağırıyoruz."

Açıklama metninin tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz. 


İlgili haberler
İstanbul Sözleşmesi’nde ‘erteleme’, mücadelenin en...

Gazeteci Ayla Türksoy’un hazırlayıp sunduğu programda soruları yanıtlayan Avukat Gülşah Kaya, İstanb...

Emek Partisi: Kadınlar eşitlik talebinden vazgeçme...

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadınlarla ilgili sözler...

İstanbul Sözleşmesi’nin iptali buzdolabına mı kald...

Hükümetin, sözleşmeyi iptal etmeyi şimdilik rafa kaldırması, sözleşmenin yükümlülüklerinden sıyrılma...