‘Aileyi yıkan’ kadınları koruyan yasalar değil, erkek şiddeti
Kadınları şiddetten korumak için çıkarılan 6284 sayılı Koruma Kanunu ve nafaka hakkı yine erkeklerin hedefinde. Nafaka ve Koruma Kanuna karşı eylem yapan erkekler nasıl bir ‘aile’ istiyor?

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasası ve kadınların nafaka hakkı yine hedefte.

“Kadınlara çok fazla haklar verdiği, yuva yıktığı, aile yapısını bozduğu ve zulüm olduğu” gerekçeleriyle “Aile Platformu” adı altında bir araya gelen bir grup erkek, aylardır sosyal medyada sürdürdükleri kampanyayı sokağa taşıyor.

Platform, kadınlara ve neredeyse tüm hak arayanlara kapatılan Taksim’de 1 Ağustos günü eylem yapacak.

TIKLAYIN - Kadınlar öldürülüyor, Akit ‘zavallı erkekleri’ savunuyor
Kadın hareketinin uzun yıllara dayanan mücadelesinin ve çabalarının sonucu kabul edilen 6284 sayılı kanun ve nafaka hakkının hedefe alınması yeni bir durum değil. “Aile Platformu” adlı grubun adeta temsilciliğini yapan Akit gazetesi uzun süredir yasayı, dolayısıyla da kadınların haklarını hedef almış durumdaydı.

AİLELERİ PARÇALAYAN 6284 DEĞİL, ERKEKLERİN BİLİNÇLİ FİİLLERİDİR
2012 yılında kabul edilen ve kadına yönelik şiddeti önleme, şiddetten sonra kadını/çocuğu koruma ve faili cezalandırmayı öngören bir yasa olan 6284’e “aileleri parçalıyor” diyerek karşı çıkanlar aslında kadınları şiddetten koruyan bir sisteme karşı çıkıyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Gülsüm Kav, platformun dile getirdiği söylemlerin gerçeği çarpıtmak olduğuna dikkat çekerek “aileleri asıl parçalayan kadını koruyan yasalar değil, aile içinde erkeklerin yaptıklarıdır” diyor.

6284 KADINLAR İÇİN NASIL BİR KORUMA SAĞLIYOR?

Gülsüm Kav, 6284 sayılı yasanın önemini şu sözlerle açıklıyor: “AKP iktidarı döneminde kadınlar adına atılmış olan son iyi adımdı. Ancak iktidar da bu adımı attığı için sonradan pişmanlık duydu. Çünkü daha önceki yasaya göre daha modern ve kadınların olması gereken haklarını tarif ediyor 6284. Türkiye’de şiddet bu kadar yaygınken, her gün bir kadın cinayeti haberi alıyorken 6284 gibi bir yasa çok önemli ve olması gereken bir kanun.
6284, pek çok tedbir ve koruma kararı barındırıyor. Önceki kanun sadece evli kadınların yararlanabildiği bir kanun iken 6284 daha ileri bir nokta. Türkiye’de kadınlar sadece resmi olarak evli oldukları erkekten değil, eski kocasından, aile bireylerinden, sevgilisinden ya da sokaktaki erkekten de şiddet görüyor.
Ayrıca 6284 ile kadınlar tedbirlere daha kolay ulaşabiliyor, bürokratik engeller de azaltıldı. 6284 kapsamına giren çok fazla koruma yöntemi var, yakın koruma, çağrılı-uzaktan koruma, uzaklaştırma, ev ve adres değişikliği, kimlik gizlemeye kadar varan yöntemler var.”

6284 SİSTEMLİ OLARAK UYGULANAMAZ HALE GETİRİLİYOR
İktidarın da siyasi eğilimleri nedeniyle yasanın gittikçe uygulanmaz hale getirildiğine ve hedef alındığına dikkat çeken Kav, bu süreci de şöyle anlatıyor: “Kadınlara ‘fazla hak verildiği’ni düşünen bir yaklaşımla 6284, sistemli olarak uygulanmaz hale getiriliyor. Son süreçte kadın düşmanlığının daha da artmasıyla birlikte sadece 6284 için değil, medeni kanunda da çalışma hayatında da, kadınların tüm haklarında geriye gidiş başladı.

‘AİLEYİ PARÇALIYOR’ SÖYLEMİ TAMAMEN MANİPÜLASYON
“Bu yürüyüşün talepleri hiçbir şekilde makul bir ihtiyaca yönelik değil. Kadınları koruyan her şeye düşman bir yaklaşımın sonucu bu eylem” diyen Gülsüm Kav, Aile Platformunun eylemini ve söylemlerini şöyle değerlendiriyor: “6284’e dayanarak sürekli uzaklaştırma kararı veriliyor gibi bir gündem yaratılıyor. Ama gerçek öyle değil. Kadınlar koruma kararlarına hâlâ zor ulaşabiliyor. Karar çıktığında da koruma tipi en sık olarak uzaklaştırma değil, çağrılı koruma oluyor -biz de bu kararı işlevli bulmadığımız için eleştiriyoruz. Uzaklaştırma kararının da uygulandığı durumlar var ancak burada da tüm kamuoyunun artık bildiği üzere erkekler bu kararları deliyor. Uzaklaştırma kararı olan erkek de gelip kadını öldürebiliyor. Bu koruma kararları etkili uygulanmıyor. Bunu ihlal eden erkeklere ceza yaptırımı net biçimde uygulanmıyor. Dolayısıyla ifade edildiği gibi büyük bir mağduriyet yok aslında ortada. Bu söylemler tamamen manipülasyon, tamamen bir kara propaganda. Kadınlara her istediklerini yapabilecekleri bir kanunsuzluk talep edenlerin yürüyüşü olacak bu yürüyüş.

Nafaka konusunda da durum aynı. Nafaka için de ‘ömür boyu nafaka’ gibi abartılı bir terimle infial uyandırmaya çalışıyorlar. Ömür boyu nafaka diye bir durum zaten aslında gerçeklikte yok. Kadınların nafaka alabilmesi için çok fazla koşul var; kadın boşanmada ‘kusurlu’ taraf olmamalı, gelir düzeyi çok düşük olmalı gibi koşullar var. Hatta asıl olarak şuna dikkat çekmeliyiz; nafakalar genellikle ödenmiyor. Genellikle erkekler borçlanıyor, bir süre sonra af çıkıyor ve nafaka ödemekten kurtuluyorlar. Parası olan da olmayan da nafakayı nasıl ödemem diye yöntemlere başvuruyorlar. Hatta bir nokta daha var; Türkiye’de kadınlar çok yaygın olarak boşanmanın koşulu olarak nafakadan vazgeçtiğine dair bir sözleşme imzalamak zorunda kalıyor.

Hem 6284 sayılı yasa için hem de nafaka konusunda tamamen bir çarpıtmayla karşı karşıyayız. Ailelerin parçalanmasına neden olan ne 6284 sayılı koruma kanunu ne de nafaka hakkı. Aileleri asıl parçalayan erkeklerin bilinçli fiilleridir. Burada da erkekler bu bilinçli fiillerinin sorumluluğunu üstlerinden atmaya çalışıyor. Asıl olarak kadınların erkeği uzaklaştırmaya ihtiyaç duyduğu koşulların tartışılması gerekir.”

6284 SAYILI YASA NEDEN HEDEFTE?


Mor Çatı avukatlarından Deniz Bayram anlatıyor:
“Bugün hedefte sadece yasa yok. Özellikle son dönemde, Boşanma Komisyonu Raporu ile daha görünür hale gelen kadınların hukuk alanında sahip oldukları araçlar, mekanizmalar, hukuki çarelerin etkisiz hale getirilmesine, ortadan kaldırılmasına ilişkin bir ajanda ortaya çıktı. 6284 sayılı Yasanın kendisine değil, kadınların erkek şiddeti ile başa çıkma iradelerine, amaçlarına karşı bir müdahale aslında bu. Kadınların şiddete karşı mücadele etmesinin haklılığına karşı bir saldırı niteliği taşıyor.”
Yazının tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

6284 SAYILI YASA NEDİR?
Mor Çatı avukatlarından Perihan Meşeli anlatıyor:
6284 sayılı Kanun yazıldığı gibi etkili bir şekilde uygulandığında kadınların hayatlarını kurtarıyor. Kocasından sıklıkla fiziksel şiddete maruz kalıp ölüm tehditleri alan bir kadın bu kanunla kocasını evden uzaklaştırdığında o yuvaya “yıkıldı” gözüyle bakanlar erkek şiddetini meşru görenlerdir.
Yazının tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

NAFAKA NEDİR, NE DEĞİLDİR?

Nafaka gerçekten de adaletsiz bir uygulama mıdır? Kadınların elinden alınmak istenen nedir tam olarak? Nafaka gerçekten süresiz mi?
Yanıtını Avukat Sevil Aracı, Medeni Kanunun yoksulluk nafakasını düzenleyen 175. ve 176. maddelerini hatırlatarak şöyle yorumluyor:
- Madde 175 - Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.
- Madde 176 - Maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.
- Manevi tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez.
- İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.
- Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
- Hakim, istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.
Gördüğünüz üzere mevcut halde de nafaka düzenlemesi, sonsuza kadar eski eşin kadına bakması olarak kurgulanmış değil. Nafakanın yargı kararına dahi gerek kalmaksızın kesilebileceği haller olduğu gibi, bazı durumlarda hakim kararı kaldırılabiliyor ya da miktarı değiştirilebiliyor. Nafakanın “süresiz” olduğu aslında medya ve yetkililer tarafından pompalanan bir yalan!”
Yazının tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.



İlgili haberler
Devletin korumadığı kadınları erkekler öldürüyor!

Ailesinin zoruyla evlendirilen Figen Çakar, gördüğü şiddet nedeniyle canı pahasına evden kaçarak pol...

Uzaklaştırma kararı Adile Deniz’i korumadı!

Antep’te eşine şiddet uyguladığı için uzaklaştırma cezası alan Salih Deniz, Eşi Adile Deniz’i konuşm...

Boşanmak istediği için öldürülen kadınların adalet...

Eşlerinden boşanmak isteyen kadınların haberleriyle uyandık bu sabah da. Öldürme eylemi tasarlanmış,...

Boşanmalarda ‘ara bulucu’ dönemi: HADİ, EŞİTMİŞ Gİ...

“İsteseniz de istemeseniz de bu yasa geçecek” diyenler “İsteseniz de istemeseniz de bu evlilik devam...

Şiddeti Önleme Yasası sadece ucube Akit’in hedefin...

Akit gazetesi bugünkü manşetinde Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Karşı Kanun’u hedef aldı. Ancak y...

Kadınlar öldürülüyor, Akit ‘zavallı erkekleri’ sav...

Akit’in günlerdir manşetine taşıyarak hedefe koyduğu 6284’ü Avukat Devrim Avcı yazdı: ‘Zavallı babal...

6284 sayılı Şiddetle Mücadele Yasası neden hedefte...

6284 sayılı Yasa bir süredir hedefte. Yasa’yı değerlendiren Mor Çatı avukatlarından Deniz Bayram sal...

Nafaka hakkına sınırlama: Neden, Nasıl?

Hükümet ‘Ömür Boyu Nafaka Zulmüne Son’ kampanyacılarıyla ortaklaşa yeni bir düzenleme hazırlığında....

GÜNÜN BİLGİSİ: Nafaka hakkımız tehlikede!

Kadınların boşanma ile kazandığı ‘nafaka hakkı’nda yeni düzenleme yapılması planlanıyor. Adalet Baka...

GÜNÜN RAKAMI: Boşanmaların en büyük sebebi şiddet

Bugün iktidar şiddeti değil boşanmaları önlemek için uğraşırken boşanmaların en büyük sebebinin ise...