Dersimli kadınlar: ‘Daha çok yan yana gelmeliyiz’
Dersim Kadın Platformu 25 Kasım dolayısıyla ‘yoksulluğa, şiddete ve güvencesizliğe karşı mücadeleyi konuşuyoruz’ başlığıyla panel düzenledi.

Dersimli kadınlar yoksulluğu, şiddeti, güvencesizliği konuştuğu ve çözüm yolları aradığı bie etkinlikle bir araya geldi. Demokratik Alevi Derneği (DAD) binasında de yapılan panele KESK MYK üyesi Elif Çuhadar, Gazeteci Esra Çiftçi ve EMEP il yöneticisi ve il genel meclis üyesi Derman Tarancı konuşmacı olarak katıldı.

‘KADINA YÖNELİK ŞİDDET ARTTI’

İlk olarak konuşan Derman Tarancı tüm dünyada kadınların benzer sorunlar yaşadığına dikkat çekerek “Yoksulluk, işsizlik, şiddet, yarı zamanlı çalıştırılma kadınların dünyanın her yerinde karşılaştığı sorunlar. Tüm kadınlara bunlar yaşatılırken bir avuç sermayedar gücüne güç katıyor. Kentimiz işsizliğin yoğun olduğu bir yer açılan tekstil atölyeler kadınlar için mi yoksa sermayedarlar için mi yararlı? Atölye yerini, işçiye ödeyeceği ücreti, sigortasını, servisini ve yemeğini devlet ödüyor. Sermayedar üretimini yaptırıyor ve kazanıyor. İşçiler ise hijyenik olmayan, ağır çalışma koşullarıyla karşı karşıya. 2019 bütçesi görüşülüyor içinde kadın yok. Kadın bakanlığı kaldırılıp aile bakanlı yapıldı yani kadını aile içerisinde gördüler. Bakan anne devlet baba oldu bu haliyle. Aile ise sosyal yardımlarla ayakta tutulmaya çalışılıyor. İstanbul Sözleşmesine imza atılmasına rağmen gerekleri tabii ki uygulanmadı. Sıla örneğinde olduğu gibi şiddet gören kadın uzlaşma komisyonuna yollandı. Sokakta, evde, işyerinde, okulda yani her yerde kadına yönelik şiddet artmış durumda. Eşinden boşanmak isteyen her 5 kadından 1’i katlediliyor. Biz kadınlar tüm bunlar karşısında mirabel kardeşler gibi mücadele etmenin koşullarını yaratmalıyız. Sular derin ama bu derin sularda yüzmeyi öğrenmeli ve bir birimize can simidi atmalıyız” dedi.

KADINLAR İTİRAZ ETTİKLERİ İÇİN KATLEDİLİYOR!

Ardından söz alan Esra Çifçi katledilen tüm kadınların ortak noktasının itiraz etmek olduğunu belirterek “ Babaya, kocaya, kardeşe ya da devlete itiraz ettiği için kadınlar katlediliyor. Sadece 2018’in ilk 10 ayında 340 kadın katledildi. 2007’den bugüne baktığımızda mücadeleyle kazanılan birçok hakkımız elimizden alındı. Bu birazda kadın mücadelesiyle alakalı bunu belki ayrı konuşmak gerekiyor. Mesele eşit olmama haliyle ilgili. 93-94 yıllarından beri sahada profesyonel gazetecilik yapıyorum. Çatışmalı alanlarda gazetecilik yapıyorduk ve erkek arkadaşlarla aynı şeyleri yaşıyorduk. Meslektaşlarımız sen kadınsın ne işin var çatışmalı yerde diyordu ya da yaptığımız habere erkek gazeteci gelip kendi adını yazıyordu. Kadınlar buna karşı itirazda bulundu ve durum değişti ” diye konuştu.
Veriler paylaşan Çiftçi, “ Yalnızca Eylül ayında 45 kadın öldürüldü. Son 5 yılda 1744 kadın katledildi. Şiddet normalleşti ve olağan hale geldi devlet bunu destekledi” dedi.


‘HAYIR DEMEYİ ÖRGÜTLEMELİYİZ’

Daha sonra konuşan Elif Çuhadar ise kadınların itiraz etmelerinden dolayı şiddete uğradığını ve mücadelede yine aynı nedenden önlerinin kesildiğini ifade ederek, “ Yaşadığımız tüm sıkıntılara karşı, rıza oluşturma haline karşı hayır demeyi örgütlemeliyiz. Kriz en fazla kadınları vuruyor evde tencerenin kaynamaması en fazla kadınları engelliyor. Patronlara krizi fırsata çevirin dediler bize dönüp kriz yok dediler. Stok yapanlar krizden sorumluymuş gibi soğan depolarına baskınlar yapılıyor fakat elektrik ve doğalgaza yapılan zamlar niye geri çekilmiyor? Zamları kim yapıyor? Kimse söylemiyor. KESK olarak krizin faturasını ödemeyeceğiz diye mücadele ediyoruz ve bu anlamda bölge mitingleri örgütlüyoruz. Sadece kriz ve ekonomik sorunlar değil muhafazakar politikalardan dolayı da şiddet artıyor. Boşanma zorlaştırılıyor, nafaka tartışılıyor, kürtaj yapacak hastane bulmak neredeyse imkânsız” diye ifade etti.

‘MÜCADELE OLMADAN SORUNLAR ÇÖZÜLMÜYOR’

Kadınlar olarak daha çok yan yana gelmeliyiz diyen Çuhadar, “ Kadınların çoğu düşük ücretle ve güvencesiz çalışıyor. Çalışan kadınların yüzde 92’si sendikasız. Kadınların yüzde 12’ si aynı işi yaptığı erkekten daha az ücret alıyor. Kadınlar yedek işgücü olarak görülüyor. Ücretli öğretmenlerin yüzde 80’i kadın. Bu kuşatmaya karşı tek bir çıkışımız var mücadele. Bizler önce var olan haklarımızı korumak için sonrada yeni haklar için mücadele etmeliyiz. Örgütlü mücadele olmadan da sorunların çözülmediğini biliyoruz” dedi.

‘EĞİTİME DİKKAT ETMEZSEK CİDDİ SORUNLAR YAŞAYACAĞIZ’

Konuşmacıların ardından söz alan Eğitim Sen Şube Başkanı Eylem Eslek eğitimde kullanılan kaynak içeriklerinin kadına yönelik şiddetle dolu olduğuna dikkat çekerek” Talim Terbiye Kurulunun denetiminden geçmesine rağmen bunlara izin veriliyor. Çocuklarla yaptığımız her şeye özellikle bu kaynakların içeriklerine dikkat etmeliyiz. Eğitim ayağına dikkat etmezsek ciddi sorunlar yaşayacağız ”diye konuştu.
Ardından söz alan kadınlar her itirazın kadınları kazanıma götürdüğünü ve 25 Kasım, 8 Mart gibi tarihler dışında da bir araya gelmenin önemli olduğunun altını çizdiler.

İlgili haberler
DERSİM YENİGÜN KADIN DAYANIŞMA DERNEĞİ: Kadınlar b...

8 yıl önce kurulan Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği kadınlara dayanışma ve birliktelik çağrısı...

Bölge’de il il 25 Kasım etkinlikleri

25 Kasım’a giderken Bölge illerinde kadınlar da alanlara çıkmaya hazırlanıyor. Gün gün yapacakları e...

Şiddete, sömürüye, eşitsizliğe karşı kadınlar alan...

Kadına yönelik şiddet artıyor, eşitsizlik derinleşiyor... Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar ‘Sus...