Eskişehirli kadınlar: Çocuklarımızı karanlığınıza teslim etmeyeceğiz
Eskişehirli kadınlar, haziran ayında Meclise getirilmesi planlanan çocuk istismarcılarının evlilik yoluyla affına yönelik yasa tasarısına karşı açıklama yaptı.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK ), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Eskişehir Bilecik Tabip Odasının (EBTO) çağrısı ile bir araya gelen Eskişehirli kadınlar, yeniden gündeme gelen çocuk istismarına evlilikle affa tepki gösterdi. Kadınlar, ‘Aklınızdan bile geçirmeyin. Çocuklarımızı karanlığa teslim etmeyeceğiz’ dedi.

Eskişehirli kadınlar, haziran ayında Meclise getirilmesi planlanan çocuk istismarcılarının evlilik yoluyla affına yönelik yasa tasarısına karşı KESK, DİSK, TMMOB ve EBTO’nun çağrısıyla bir araya geldi. Adalar MİGROS önünde basın açıklaması yapan kadınlar, hükümeti uyararak, ‘Aklınızdan bile geçirmeyin’ dedi. Basın açıklamasına CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü de katıldı. 

Kitle adına basın metnini okuyan KESK – ESM Dış İlişkiler Kadın ve Çevre Sekreteri Latife Doğan, bizzat AKP’li milletvekilleri tarafından da dile getirilen bu yasa tasarısının 2016’dan beri aralıklara gündeme getirildiğine dikkat çekti. Bu yasa tasarısının her gündeme geldiğinde de başta kadınlar olmak üzere kamuoyunun ciddi tepkileri sonucu bertaraf edildiğini hatırlatan Doğan, “Pandemi sürecinde de gündeme getirilen ve basına sızan tasarıda, kız çocuğunun 14 yaşına girmiş olması, aralarında 15 yaş fark olması koşulunda evlendirileceği ve cezaevinde bulunan istismar suçlularının affedileceği belirtilmektedir. 14 yaşına girmiş bir çocuk ve 29 yaşına girmiş bir yetişkin arasında nasıl bir güç ve irade dengesi olacağına yönelik hiçbir açıklama yapılmazken çocuğun rızasından bahsedilmekte, affın bir kereye mahsus olduğu söylenmektedir. Bu yasayla, ülkedeki bütün çocukların istismara, tecavüze daha da açık hale geleceği, çocukluktan yaşlılığa kadınların hayatının ipotek altına alınacağı, kadınların istemedikleri evliliklere mecburiyetinin artacağı şüphesizdir” dedi.

TASARININ YAPI TAŞLARI AKP İKTİDARI TARAFINDAN GÜNBEGÜN ÖRÜLDÜ
Bu tasarıya kadar gelen yolun yapı taşlarının AKP iktidarı tarafından gün be gün örüldüğünü vurgulayan Doğan, 2009 yılında lise ve ortaokul öğrencilerinin nişanlanmasının serbest bırakıldığını hatırlattı. 2012 yılında hayata geçirilen 4+4+4 sisteminin örgün eğitimdeki kız çocuklarının sayısında ciddi düşüşe neden olduğuna dikkat çeken Doğan, “2013’te evli öğrencilerin açık öğretim lisesine yönlendirilmesi düzenlemesiyle lise çağlarında evliliğin önü açılmış, 2015 yılında resmi nikâh kıymadan dini nikah kıyan imam ve çiftlere ceza verilmesini öngören Türk Ceza Kanunu maddesinin kaldırılmasıyla ‘Çocuk yaşta evliliklerin ve çok eşliliğin önünü açan karar’ anayasa mahkemesince alınmıştır. 2016 yılında Mecliste kurulan Boşanmaların Önlenmesi Komisyonunca hazırlanan raporla çocuk istismarcısının tecavüz ettiği çocukla 5 yıl boyunca ‘sorunsuz’ ve ‘başarılı’ bir evlilik sürdürmesi halinde denetimli serbestlikten yararlanması önerilmiştir. Ayrıca şiddete karşı kadınların korunma hakkının sınırlandırılması, boşanmanın zorlaştırılması, nafaka ve mal paylaşımı haklarının yok edilmesi, aile danışmanlığının, aile hukukunun dini temele oturtulması da komisyon önerileri arasında sayılmıştır” diye konuştu. 2016 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından ‘15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağına’ ilişkin Türk Ceza Kanundaki hüküm iptal edildiğini hatırlatan Doğan, 2017 yılında müftülüklere resmi nikâh kıyma yetkisi veren düzenleme ile din adamlarının aile hukukuna karışabilecek özneler haline getirildiğinin altını çizdi. 2018 yılında ‘cinsel ilişkiye rıza yaşı’nın 12’ye düşürülmesi ile de kız çocuklarının zorla ve erken yaşta evlendirilmelerinin yasal yolunun açıldığının altını çizen Doğan, “Bütün bu gelişmeler de göstermektedir ki bugün sözü edilen affa kadar gelen sürecin asıl gerekçesi; ‘aileyi koruma’ adı altında kadınların, kız çocuklarının kamusal alandan çıkarılması ve ev içine hapsedilmesidir” dedi.


ERKEN YAŞTAKİ GEBELİKLER ÇOCUKLAR İÇİN CİDDİ BİR SORUN
“Çocuklar gelişim dönemlerinin bir özelliği olarak kendilerinden yaşça büyük birine âşık olabilir, ona hayranlık duyabilirler elbette. Ancak burada temel sorumluluk yetişkindedir. Çocuğun ilgisini fark edip sınır çizmesi gereken yetişkindir. Bu sınırı çizmemişse cinsel istismar gerçekleşmiştir. Çocuğun gelişim döneminde cinsel meraklarının olması, akranlarıyla flört etmesi, bazı cinsel davranışları pratik etmesi ile bir çocuğun gücü elinde bulunduran yetişkinler tarafından istismar edilmesi, toplumsal bir sözleşme olan evlilik kurumunun içine girmesi arasında dağlar kadar fark vardır. Çocuklar evlilik yoluyla bir istismarlar silsilesine maruz bırakılmakta, evlilik kurumu içinde çocuğun duygusal, ekonomik, fiziksel istismarı da görünmez ve meşru kılınmaktadır. 14 yaşına girmiş bir çocuğun evlenebileceğini söyleyen zihniyet bu çocuğun üreyebileceğini de söylüyor demektir” diyen Doğan, erken yaştaki gebeliklerin çocuklar için ciddi bir sorun olduğunu dile getirdi. Tüm uluslararası sözleşmelerde ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda da 18 yaş altının çocuk olarak tanımlandığına dikkat çeken Doğan, devletlerin yasal normlarla çocukları istismar edilmekten koruyacağını taahhüt ettiğine dikkat çekti. Çocuk istismarının yalnızca cinsel istismarla sınırlandırılamayacağını da belirten Doğan, “Çocuk işçiler, mülteci çocuklar, engelli çocuklar, tutuklu – hükümlü veya annesiyle beraber cezaevlerinde olan çocuklar… Hepsi ihmal ve istismar mağduru çocuklardır. Biz yetişkinlerin sorumluluğu tüm istismar biçimlerine, aralarında hiyerarşi kurmadan ve hak temelli biçimde ses çıkartmak ve çocuğun tekrarını yaşamaması için çaba göstermektir” diye konuştu.

DAHA ÖNCE ENGELLEDİK, YİNE ENGELLEYECEĞİZ
Dünya sağlık örgütünün bilerek ve isteyerek çocuğa zarar vermenin yanında çocuğun korunması ve bakımına yönelik eksikliklerin de ihmal ve istismar olduğunu söylediğini kaydeden Doğan, “Çocuklarımızı korumasını beklediğimiz devlet aygıtının tam tersi bir şekilde, dini referanslarla çocuklarımızın hayatını karartma girişimlerine karşı asla sessiz kalmayacağız. 14 yaşına girmiş çocukların istismarında ‘failin niyeti’, ‘kamu yararı’ gibi tartışmaları asla kabul etmiyoruz. Ve tüm kamuoyunu istismarın aklanmasına karşı sessiz kalmamaya çocuklarımızın üstün yararını gözeten düzenlemeleri talep etmeye davet ediyoruz. Buradan bir kere daha haykırıyoruz; çocuklarımızı karanlığınıza teslim etmeyeceğiz! İstismarcıların affını daha önce engelledik, yine engelleyeceğiz!” dedi.


İlgili haberler
Aydın Kadın Dayanışma Platformu: Bu ülkede yasalar...

Aydın Kadın Dayanışma Platformu çocuk istismarının aklanmak istenmesine karşı açıklaması yaptı.

Eğitimci kadınlar kadın cinayetlerine ve çocuk ist...

Eğitim Sen Ankara 3 Nolu Şube üyesi kadınlar hazırladıkları video ile kadına yönelik şiddete ve kadı...

Kadın avukatlar anlattı: Çocuk istismarı ve af tar...

Avukat Gülşah Kaya ve Gamze Gökoğlu, Haziran ayında Meclise geleceği söylenen çocuk istismarına evli...