Gıda işçisi kadın, ‘Üretim operatörünün erkeklik gururunu kırdın’ denilerek işten atıldı

28 Mayıs 2019 08:08

Detay Çikolata fabrikasında çalışan Aysun Saraç, “Çalışma ortamının huzurunu bozmak” gerekçesiyle ‘Üretim operatörünün erkeklik gururunu kırdın’ denilerek tazminatsız işten atıldı.

İstanbul Esenyurt’ta kurulu bulunan Detay Gıda, DİSK/Gıda-İş üyesi bir kadın işçiyi “Çalışma ortamının huzurunu bozmak” gerekçesiyle tazminatsız bir şekilde işten çıkardı. Ayrıca insan kaynakları işçi kadına, şiddet gördüğü "üretim operatörünün erkeklik gururunu kırdığını” söyledi!

Fabrikada 7 senelik bir işçi olan ve tablet çikolata bölümünde çalışan Aysun Saraç olayı şöyle anlattı: “Yaşadığım bu vahim durum gece vardiyasındayken sabaha karşı 5 buçuk gibi oldu. Arkadaşımla beraber makinede çalışırken bir anda üretim operatörü geldi ve sinirli sinirli ‘Hâlâ işleri yetiştiremediniz’ diyerek bağırmaya başladı. Ne olduğunu bile anlamadık. Ben de ‘Geceden sabaha kadar hiç durmadan çalışarak ürünleri yetiştirdik şimdi mi sıkıntı oldu?’ diye bir karşılık verdim. Sonrasında üretim operatörü yanıma gelerek önce sandalyemi ve masamı sert bir şekilde altımdan çekti ve kolumdan tutup çekerek beni başka bir makineye götürmeye çalıştı.” Çok korktuğunu belirten Saraç, “Bu sırada ben de kendimi savunmak için onu durdurdum ve ‘Biz işimizi yapıyoruz, 7 senedir buradayım azıcık düzgün davran şu hareketlerine bak’ dedim. Bunları yaşadıktan sonra bu yetmezmiş gibi bir de vardiya amiri bana ‘Kesin sen bir şey yapmışsındır o yüzden sinirlenmiştir’ diyerek üretim operatörünü korudu.”

‘ÜRETİM OPERATÖRÜNÜN ERKEKLİK GURURUNU KIRDIN’

İnsan kaynakları bölümünden çağırılarak savunmasının istendiğini anlatan Aysun Saraç, insan kaynakları bölümünden bir sorumlunun kendisine ‘Sen üretim operatörünün erkeklik gururunu kırdın’ dediğini aktardı. Tüm bu yaşanan süreçte mağdur olan kadın işçi, yönetici pozisyonundakiler tarafından suçlanıyor. Saraç, bu durumun sebebini şöyle anlatıyor: “Sendika üyesi olduğumu bir şekilde öğrenmişler. Bu yüzden üzerime oynadılar. Bu olayda üretim operatörü sadece ihtar alırken, 7 yıllık emeğimi harcayarak beni tazminatsız bir şekilde işten çıkardılar. Daha önce de zam döneminde ben ve birkaç sendikalı arkadaşa daha diğerlerine göre çok daha az zam yaptılar. Sürekli bölümlerimizi değiştirerek bizleri yıldırmaya çalıştılar. Ben 7 yıllık işçiyim 2 bin 150 lira maaş alıyorum. Yeni giren işçiler benimle aynı parayı alıyor. Aslında birçok işçi arkadaşım fabrikada yaşanan haksızlıklardan çok şikayetçi fakat işten atılmaktan korktukları için seslerini çıkarmıyorlar.”
Çok ağır koşullarda günde 12 saat çalıştıklarını ve buna rağmen fazla mesai ücretlerinin bile eksik verildiğini söyleyen Aysun Saraç, “İşte bu koşullar düzelsin diye sendikalı olmuştum. Neticede yasal hakkımı kullandım ve asla pişman değilim. Bu yaşadığım haksızlıkta da hukuki mücadelemin peşini bırakmayacağım, hakkımı aramak için sonuna kadar gideceğim” dedi.

DİSK/GIDA-İŞ: ÜYEMİZİN YANINDAYIZ, SÜRECİN TAKİPÇİSİYİZ

DİSK/Gıda-İş Genel Sekreteri Levent Gökçek ise konuyla ilgili şunları söyledi: “Altınmarka Gıda, daha önce de sendikamıza üye oldukları için işçileri işten çıkarmıştı. Şimdi yine işçinin aslında anayasal hakkı olan sendikalaşma ve örgütlenme hakkına karşı düşmanca bir tutum alıyorlar. 1992 yılında kurulan bir şirket 50 civarında ülkeye ihracat yapan bir seviyeye gelmişse bu durum, o fabrikada köle yerine koymaya çalıştıkları işçiler sayesindedir. Çok iyi biliyoruz ki işçi arkadaşlarımız gece gündüz demeden, açlık sınırı civarındaki ücretler ile çalışıyor. Detay Çikolata işçileri ay sonunu getirebilmek için fazla mesailere kalıyorlar yine de İş Kanunu’ndan doğan haklarını bile alamıyor. Fabrikada kadın işçiler üzerinde 2 kat daha fazla baskı kuruluyor. Kadın işçiler hakaretlere maruz kalıyor ve yaşanan bu son olayda da görüldüğü gibi ezildikleri halde suçlanıyorlar.”

Türkiye’de sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı noktasında çok ciddi sıkıntıların olduğunu belirten Gökçek, “Sendikalaşan işçiler işten atılıyor, bölümleri değiştiriliyor, mobbinge ve baskıya maruz kalıyor ve tüm bunlar karşısında patronlara ciddi hiçbir yaptırımda bulunulmuyor. Arkasına iktidarın, yargının ve dönem dönem de kolluk kuvvetlerinin desteğini alan sermaye, işyerlerinde ve fabrikalarda kuralsız, hukuksuz ve güvencesiz bir çalışma ortamı kuruyor. Yine son dönemde krizin derinleşmesiyle birlikte işten atmalar, ücretsiz izinler, işçilerin mesailerinden kesme, iş yükünün artırılması vb. uygulamalar ile patronlar, fabrikalardaki sömürüyü ve baskıyı yoğunlaştırmış durumda. Siyasi iktidar da kıdem tazminatını fona devredip gasbetme ve zorunlu BES gibi politikalar ile işyerlerinde sermaye için dikensiz bir gül bahçesinin kurulmasına hizmet ediyor” dedi.

Üyeleri Aysun Saraç’a sonuna kadar sahip çıkacaklarını belirten Gökçek, “Konunun çok yakından takipçisiyiz. Aynı zamanda haklarımızı korumak ve geliştirmek için fabrikadaki tüm işçileri birlik olmaya, sendikalaşmaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz. Şunu çok iyi biliyoruz ki; insanca bir yaşam ancak, sermayeye ve sadece onun çıkarlarını savunan iktidara karşı birleşerek mücadele etmek ile mümkündür” diye konuştu.